Fikri Saðlar’ýn baþörtü düþmanlýðý bireysel bir çýkýþ deðil, CHP’nin kökten Ýslam düþmanlýðýnýn tezahürüdür. Týpký sýk sýk hortlattýklarý ezan ve Kur’an düþmanlýðý gibi…
Kýlýçdaroðlu, “Fikri Saðlar’a katýlmam mümkün deðil” diyor ama tek parti CHP’sini kastederek, “Milim geri adým atmadýk” diyen de kendisidir. Zaten bunu da hep göstermiþtir. Baykal’ýn, 28 Þubat’taki baþörtü düþmanlýðýný mükâfatlandýrdýðý Nur Serter, partiye nasýl bir katký yaptý ki; 2011’de tekrar meclise taþýdý? Öbür taraftan, “Kadýna seçilme hakkýný biz verdik” diye kasýlýrlar ama milletin oylarýyla seçilen kadýn, milletin meclisine; milletim örtüsüyle geldiði için “haddini bildirmeye” kalkmýþlardýr.
Baþörtüsünü Çankaya’ya çýkartmamak için yýrtýnan Baykal’ýn ve takýyyeci Kýlýçdaroðlu’nun; çarþaflý kadýnlara rozet takmasý, “deðiþim” deðil; CHP’nin geçmiþine gittikçe daha niceleri görülen istismar cinnetidir.
KIZLARIMIZI, SAPIK ÝDEOLOJÝLERÝNE KURBAN ETTÝLER
CHP’deki kadýn istismarý, bazý sapýk CHP yöneticilerinin taciz ve tecavüzünden ibaret deðildir. Her dönem farklý istismar ve ayýrýmcýlýk sergilemiþlerdir.
Mesela, masum kýzlarýmýzý; azýlý Ýslam düþmaný Hasan Ali Yücel’in Köy Enstitülerinde, “yozlaþtýrma malzemesi” olarak kullandýlar. Þimdiki millî eðitim bakanýnýn “Ýz býraktý” (17 Nisan 2020) diyerek yâdettiði bu batakhaneleri çok iyi tanýyan selefi Tevfik Ýleri, 26 Aralýk 1952’de yaptýðý konuþmada, “Bu merkezlerde, ahlaka aykýrý her türlü hareket teþvik edilmiþtir. Çirkin muamelelere mukavemet gösteren kýzlarýmýzdan, býçaklarla tecavüze uðrayanlar olduðunu, sorumlularýn ise bunlara izin verdiðini, hatta enstitülerdeki içki âlemlerine iþtirak ettiðini gösteren belgeler var” demiþtir.
(TBMM Zabýtlarý, 9. Dönem, 4. Yasama Yýlý, 22. Birleþim, 26 Aralýk 1952, Cilt 18, s. 442)
“Türkiye’nin ilk kadýn pilotunu yetiþtirdik” diye övündükleri Sabiha Gökçen’i, 4 Mayýs 1937 tarihli “Köyler kamilen tahrip edilecek” þeklindeki hükümet kararý doðrultusunda, Dersim’e bomba yaðdýrmak için kullandýlar! Ölenlerin çoðu da kadýndý…
“KADINLARI SÜRGÜN ETMEYELÝM” DÝYEN CHP’LÝYÝ YUHALADILAR
Daha geriye gittiðimizde, Abdülhamid Han’ý devirip saraydaki kadýnlarý sokaða atarak, çoðunun; istismarcýlar eliyle Beyoðlu batakhanelerine düþmesine sebep olan Ýttihatçýlarý aratmayan CHP uygulamalarý görüyoruz.
Cumhuriyetten sonraki ilk iþleri hilafeti kaldýrmak ve hanedaný sürmek olmuþtu. Meclisteki görüþmeler sýrasýnda, saðduyu sahibi birkaç mebusun imzasýyla, “Kadýnlar sürgünden muaf tutulsun” teklifi verilmiþti. Teklifi sunan, Ahmed Muhtar Bey, “Hilafeti laðvettik, hanedanýn erkeklerini de istisnasýz memleketten çýkaracaðýz. Ancak bendeniz kadýnlarýn bu memlekette bir problem çýkaracaklarýný düþünmüyorum” diyerek, CHP’nin çoktan unuttuðu “insanlýk” mefhumunu hatýrlatmýþ, “Onlarý su-i ahlâka sevk edeceðiz. Bir zamanlar yüksek saydýðýmýz kadýnlarýn fena ahlâka savrulmalarýna sebep olacaðýz. Bunlarý memleketten tardetmeyin” diye yalvarmýþtý.
(TBMM Zabýtlarý, 2. Dönem, 2. Yasama Yýlý, 2. Birleþim, 3 Mart 1924, Cilt 7, s. 66-69)
CHP’LÝ MEBUS: OSMANLILARIN KEMÝKLERÝNÝ BÝLE ÇIKARIP ATALIM
Tabii ki bu insanî teklif; “Kemiklerini bile mezardan çýkarýp atmak lazým gelir” yalakalýklarýyla karþýlanarak reddedilmiþ, Osmanlý’nýn son emaneti olan kadýnlarý, 600 yýllýk vatanýndan kovmuþtu. Hem de “Haçlýlar intikam alsýn” diye özellikle Avrupa’ya sürmüþlerdi.
Neyse ki bu hanýmefendiler, çok sürünmüþ ama asaletini kaybetmemiþti. Abdülhamid Han’ýn hanýmý Ýkbal Sultan’ýn çektiklerini, NATO bursu ile Napoli’de bulunduðu yýllarda yakýndan ilgilenen merhum Enver Ören aðabeyden dinlemiþtik ki; yürek dayanmaz…
Hülasa, CHP’deki kadýn ayýrýmcýlýðý ve istismarý, irsî bir hastalýk olup; tedavisi mümkün deðildir. Zaten böyle bir dertleri de yoktur.