Bu sütunda, 29 Eylûl tarihli ve 'Kafkasya, sadece Türkiye, Ýran ve Rusya arasýnda bir mesele deðildir...' baþlýklý yazýda, 'Balkanlar, Kafkasya ve Orta Doðu üçgeni', 'dünya tarihinin en hassas bir jeo- stratejik bölgesi' olarak biliniyor. Yani, konu sadece 'Azerbaycan-Ermenistan' konusu olmayýp, hattâ komþu ülkelerin ötesinde, dünya çapýnda girift bir meseledir.' denilmiþti.
Evet, öyle de oldu ve bir hafta geçmeden, Avrupa Birliði yetkililerinin, Kafkasya Meselesi'ni, AB'nin önde gelen ülkelerinden Almanya, Fransa, Ýspanya yetkilileriyle Ýspanya'da teþrih/anatomi masasýna yatýrýlmasýna karar verdikleri görüldü; ama Ermenistan Baþbakaný Nikol Paþinyan ile Azerbaycan Cumhurbaþkaný Ýlham Aliyev'in de müzakere masasýnda büyük önem vererek...
Evet, konu, hemen anlaþýlýyor ki sadece Karabað deðil, bütünüyle Kafkasya... Kafkasya'nýn yeniden düzenlenmesinde biz de 'aslî karar vericiler arasýndayýz!' demek istiyorlar... Rusya ve Amerika'nýn iç zaaflarýnýn daha bir artmasýndan da istifadeyle...
Ama burada öyle bir benzetme yapabiliriz: Uzak-Doðu'da, Filipinler'in statüsü üzerine meselâ, Türkiye, Ýran ve Mýsýr baþkanlarý bir toplantý yapmaya karar verip, Filipinler'den ayrýlmak isteyen Müslümanlarý desteklediklerini, silâh desteðinde de bulunacaklarýný açýklayarak, hem Filipinler'deki Müslümanlarýn liderini, hem de 'Hristiyan ekseriyet'in yaþadýðý Filipinler'in baþkanýný da bir toplantýya çaðýrsýnlar...
Ýþte aynen böyle...
Böyle bir toplantýdaki tarafsýzlýk iddiasý karþý tarafça, ne kadar kabul edilirse, Kafkasya'yla ilgili bir toplantýya, Avrupa Birliði'nin, Almanya, Fransa ve Ýspanya'nýn ilgi duymasý da o kadar kabul edilebilir.
Üstelik, 29 yýl Ermenistan iþgalinde olan Karabað'ýn, Eylûl-2020'de baþlayýp 44 gün süren bir savaþta Azerbaycan tarafýndan kurtarýlmasýný içlerine sindiremedikleri apaçýk ortadaydý. Ama o 44 günlük savaþta, Putin Rusyasý'nýn devreye girmesiyle, bütünüyle kurtarýlamamýþ olan bazý bölgelerinde de Ermeni milisleri yeni savaþ hazýrlýklarý peþindeydiler ki, 18 Eylûl 2023 tarihindeki 1 günlük fevkalâde önemli ve baþarýlý bir 'askerî ameliyât'la kurtarýlmasý üzerine, hele de Fransa Cumhurbaþkaný Macron'un küplere bindiði gizlenemeyecek haldeydi... Mösyö Macron 'Ermenistan'ýn toprak bütünlüðünün tehlikeye düþtüðü'ne dair laflar bile etti ve bu sözler Rusya'yý bile kýzdýrýp, Rusya'nýn, -etnik açýdan bir Ermeni olan- Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov bile, 'Karabað'ýn Azerbaycan topraðý olduðu'nu net þekilde ifade etmek zorunda kaldý.
Ama 'Azerbaycan- Ermenistan Meselesi' konusunda 'tarafsýz arabuluculuk' iddiasýyla sahneye çýkan Fransa'nýn Dýþiþleri Bakaný Madam Catherine Colonna da Ermenistan baþkenti Erivan'ý ziyaret ve 'Ermenistan'ý en geliþmiþ Fransýz silâhlarýyla destekleyeceklerini' kesin olarak ifade etti... Üstelik, Türkiye topraklarýnda olan Aðrý Daðý, 'Ermenistan'ýnmýþ gibi, o daðýn bir fotoðrafýný da paylaþarak...
*
Ve ardýndan Paþinyan da, o davete koþarak gitti. Çünkü yenik çýktýðý kavganýn hýncýný almak için, 'dayý' bildiklerini yanýna alarak, 'Haydi gel, þimdi de döv bakalým...' diyen çocuklar misali, kendisinin artýk güçlü 'dayý'larýnýn olduðunu göstermeye kalkýþtý. Azerbaycan Cumhurbaþkaný Ýlham Aliyev meseleyi fark etti ve 'Türkiye de bulunsun bu müzakerede...' dedi... Yani, o da kendi 'dayý'sýyla gitmek istedi... Ama karþý tarafýn 'dayý'larý, 'Hayýr! 'Dayý'sýz geleceksin!.' dediler..
Ve Ýlham Aliyev, kendisinin o müzakerelerde ne hale düþürülmek istendiðini anlayarak, 'Türkiye yoksa ben de yokum... Paþinyan'la baþa baþ görüþmeye varým...' demiþ oldu ve iyi de yaptý.
Onlar þimdi, 'kendileri çalýp kendileri oynasýnlar...'
Ama yeni oyunlarýn sahnelenmek isteneceðinden de gafil olmamak gerekiyor...
*
Böyle hassas bir dönemde, Karabað'ýn 'Hankendi' isimli þehrinde bir ana caddeye 'Enver Paþa' adýnýn verilmesi, özel bir mânâ taþýyor.
Son 100 yýlýn nesillerinin, 'Enver Paþa' ismini anamaz hale getirildikleri bir zaman diliminde Azerbaycan'da gerek halkýn ve gerekse yönetimin, 'Enver Paþa'yý hatýrlamasý, sadece bir kadirþinaslýk deðil, Azerbaycan'ýn istiklâl mücadelesinde en etkili isimlerden olan 'Enver Paþa'nýn 'Ýttihad-ý Ýslâm/ Ýslâm Birliði' ideallerine de bir yakýnlýk beslendiðinin iþareti sayýlabilir.
*
Bu vesileyle biraz 100 öncelere bakalým...
Osmanlý Devleti'nin, müttefik olduðu cenahla birlikte artýk yenilme sürecine girdiðini hissettiði bir sýrada, Rusya'da Bolþevik/Komünist Ýhtilâli olur. Çarlýk rejimi devrilir... Bir kýsým Bolþevikler ve Ermeni milisleri, ortaya çýkan büyük kargaþa sýrasýnda Kafkasya'da inisiyatifi ele almak isterler.
O sýrada, Azerbaycan halký da çareler aramaktadýr.
Ýþte öylesine sýkýntýlý bir dönemde Osmanlý Harbiye Nâzýrý Enver Paþa, 'Kafkas Ýslâm Ordusu'nu kurar. Ve 28 Mayýs 1918 günü, Azerbaycan Cumhuriyeti adýyla bir devlet doðar, Kafkasya'da... Osmanlý Devleti bu devleti hemen resmen tanýr ve aralarýnda bir iþbirliði antlaþmasý imzalanýr.
Ama Ermeni ve Bolþevik çeteleri taa Bakü'ye ulaþmýþlardýr. Ýþte o zor zamanda Enver Paþa, 'Kafkas Ýslâm Ordusu'nun kumandanlýðýna kardeþi Nurî Paþa'yý tâyin eder ve o da Bakü'yü ve bütün Müslüman bölgelerini, hattâ düþmanýn eline düþmek noktasýna gelen Ýran Azerbaycaný'nýn, Tebriz ve diðer þehirlerini de çetecilerden temizleyerek, Aras Nehri kuzeyindeki bütün Azerbaycan'ý da kurtarýr. Ama sonra Azerbaycan, Sovyet Rusya'nýn eline düþer ve bu durum, Sovyet Komünist Ýmparatorluðu'nun çöküþ yýlý olan 1991'e kadar devam eder. O zaman dilimi, çok acý ve hâlâ dillendirilmeyen nice ihanetleri de içinde taþýr; geçelim.
*
Evet, - nice kusurlarýna raðmen, son dönem Osmanlý paþalarý içinde Ýslâmî kimliðiyle diðerleri arasýnda temayüz eden Enver Paþa'yý, resmî tarih goygoycularýnýn 100 yýl boyunca unutturmak için çarpýtmalarýna raðmen-; bugün Azerbaycan'ýn, Ermeni iþgalinden kurtarýlan Hankendi'de bir ana caddenin adýný 'Enver Paþa' olarak deðiþtirmesi, 'Kafkas Ýslâm Ordusu'na hayat veren manevî güçle irtibata geçmeye de güzel bir vesile olur, inþaallah...
*