Karabað, zafer ve Erdoðan

Bir kaç gündür Azerbaycan'dayým. Bakü, Gence, Tovuz bölgelerinde sokaklarý duymak, insanlarýn geleceðe yönelik istek ve gözlemlerine kulak vermek, insanlarla temas etmek, akil insanlarý dinlemek her zaman sevdiðim araþtýrma ve nabýz yoklama yöntemimdir.

Karabað'ýn iþgali ile boynu bükük bir topluma dönüþen halkýn zaferle birlikte nasýl kendine güven duygusu ile geleceðe baktýðýný görmek, elbette insaný sevindiriyor.

Zorluklar muhakkak ki vardýr. Savaþtan çýkmýþ ülke, kendine göre savaþýn getirdiði olumsuz yansýmalar da vardýr. Beklentiler yükselmiþ, þimdi daha fazla ekonomik ve kalkýnma planlamalarýna odaklanan bakýþ açýsý mevcut.

Ekonomik sorunlarý ile baþ etmeye gayret eden, ama her þeye raðmen þikayet etmeyen, onurlu bir halk var karþýmda.

Bunca sorunlarý sýrtlamýþ ama olmuþ ve olacaklara doðru analiz yaparak bakan bir millet.

Karabað savaþý üzerine sayfalarca yazýlan, çizilen, yapýlan analizler, halkýn nezdinde derin minnet duygusu ile savaþýn kahramanlarý, her isme özel muamele devlete, orduya, devlet baþkanýna yeniden ve daha sýcak bakýþ açýsýný her konuþmada hissediyorum.

Zaferin nasýl ve hangi þartlarla oluþtuðunu ise, her sofrada özenle izah etmeye gayret eden akil insanlarý dinledikçe, milli hafýzanýn ne kadar önemli olduðunu görüyor ve seviniyorum.

"Erdoðan" ismi ise; benim yýllardýr anlatmak istediðim, görüp analiz ettiðim, her satýra ispat içerikli bakýþ açýsý ile anýlmaktadýr.

Nasýl dua, nasýl minnettarlýk, nasýl bir vefa duygusu ile Erdoðan'a saygý ve sevgi olduðunu anlatmaya ise, sanýrým satýrlar aciz kalmaktadýr.

44 günlük savaþ öncesi, maalesef durum farklý idi. Türkiye aleyhtarlýðý yapmaya gayret eden güçlerin nasýl çalýþtýðýný, yýllardýr hep söylerim yazarým! Lakin bu son savaþla birlikte Türkiye'nin ve Erdoðan'ýn çabalarýnýn ve duruþunun, çevredeki bu oluþumu önlemeye gayret edenlerin tezlerini ve gayretlerini nasýl çöpe attýðýný görmek ise, bizim benimsediðimiz mefkûre açýsý için muazzam biri durumdur.

"Erdoðan olmasa idi" cümlesi ile baþlanan bakýþ açýsý, neredeyse her sofranýn esas tezidir.

Türkiye hep vardýr, hep bizi destekliyordu. "Bir Millet, iki Devlet" bakýþ açýsý, Erdoðan öncesinden devrede idi. Ama Erdoðan'la birlikte her þey farklý oldu. Son 100 yýllýk tarih çerçevesinde olaya bakarsak, Osmanlý sonrasý ilk defa bu kadar net tavýr, net duruþ ve fiili varlýk nümayiþi, Erdoðan'la birlikte oluþtu.

Türk Ordusu, Türk Ýstihbaratý, Türk Diplomasisi, hepsinin sürece verdiði bu derinlikte desteðin, fiili olarak Nuri Paþa komutanlýðýndaki Kafkas-Ýslam ordusunun çabasýný hatýrlatan fiili durumun, yeniden tarih sayfasýna geçmesinin tek mimarý vardýr, O da Erdoðan'dýr.

Azerbaycan sokaklarýndaki bakýþ açýsý genelde budur.

Evet, halen çevredeki bir çoðu ülkelerin 5. kol faaliyeti devrededir. Halen bu çabayý hiçe indirgemek isteyen güçler devrededir. Ama milli hafýzanýn gücünün karþýsýnda, hiç bir gücün kazanacaðýný düþünmüyorum.

1918'deki Osmanlý desteðini hafýzadan ve kitaplardan silmek isteyen Sovyetler Birliði ve zihniyetinin 75 yýllýk çabasý bile, bu milli hafýzayý silemedi. Olumsuz gayretler maalesef hep oldu ve vardýr. Dýþ güçlerin bu durumu dönüþtürme gayreti hep olacaktýr. Çünkü bu durum umut veriyor, yeni cesaretlere kapý açýyor.

Erdoðan'ýn bu sevgi seline muhatap seçilmesi ise, sadece Türkiye Baþkaný Erdoðan'ýn þahsiyetini baðlamýyor, hem de yeni yüz yýllar için kalýcý temelleri oluþturuyor.

Ýsmini çekemediðimiz isimsiz kahramanlar, görünen ve görünmeyen kahramanlýklar hiç bir zaman unutulmayacak! Yazarken bile beni duygulandýran o kahramanlýklarý yazmak, ama þimdilik fazlasýný yazamamak da hüzün veriyor. Ama bizim hafýzalarýmýz ve gelecek nesiller, bu hafýzaya dayanarak çok kitaplar ve eserler ortaya çýkaracaktýr. Benim bir zamanlar kendi büyüklerimden duyduklarým, nasýl ki beni kökten nereye baðlý olmam gerektiðini öðrettiyse, bugün bu satýrlara sýðdýramadýklarým, gelecekte daha nice nesillerin yolunu ve hedefini belirleyecektir. Ýþte esas zafer mesajý buradadýr. Erdoðan öyle bir örnek gösterdi ki, bu bizim geleceðimizi etkileyecek ve bizim baðýmýzý, kime ve nasýl selametle baðlý olmamýz gerektiðini hep gösterecektir. Bir gün bu satýrlarý hem de Bakü sokaklarýnda duyduklarýmýn ýþýðýnda yazacaðýmý, belki hesaplamamýþtým. Ama bir gün bu milli hafýzanýn, böyle bir zafer öyküsüne kapý açacaðýný biliyordum.

Teþekkürler Baþkan Erdoðan...

Teþekkürler Türkiye...