Coşkun BAŞBUĞ
Coşkun BAŞBUĞ
Tüm Yazıları

Kazananlar, kaybedenler…

Onca saldırıya,

Onca tezgâha,

Onca ihanete,

Onca müdahaleye rağmen bu millet alnının akıyla zorlu bir seçim sürecinin daha içinden çıkmasını bildi.

Bu da gösteriyor ki bugün dünyada en adaletli, en güvenli seçim yapılabilecek tek ülke Türkiye.

Bu gurur eşliğinde birlikte seçimi değerlendirelim ve en çok sorulan soruyu soralım. Bu seçim sonuçlarıyla kimler kazandı, kimler kaybetti?

Kazananlar...

Seçim meydanlarında Cumhur İttifakı siyasilerinden duyduğumuz hoşa giden slogan bir cümle vardı.

"Bu seçim herkesin kazanacağı bir seçim olacak."

Cümle ilk duyulduğunda bir şaşkınlık yaratmıyor değil.

Ancak üzerine biraz kafa yorulduğunda esasen derin mana içerdiği görülüyor.

Cümlede herkesten kasıt tahmin ettiğiniz gibi yüce Türk Milleti.

Burada ister muhalefet seçmeni olsun ister iktidar bu sonuçlarla her ikisi de kazandı, dolayısıyla kazanan Türk milleti oldu denilmek isteniyor.

Tespit doğru mu?

Kesinlikle doğru.

Bu seçimde kazanan gerçekten Türk Milleti oldu.

Şuan bu durumu fark edemeyen muhalifler, gelecekte nasıl bir eşikten döndüğümüzü çok daha iyi anlayacaklar.

İşte o zaman "gerçekten bizi Allah korumuş" diyecekler.

Şimdi akıllara şu soru gelebilir.

"Peki, ne kazandık?"

Ne mi kazandık...

Savunma Sanayimizi kazandık. Dokunmaya niyetlenen ellerin kırıldığı önümüzdeki süreçte şaha kalkacak ve milyarlarca doları ülke ekonomisine kazandıracak bir sektörü kazandık.

Ne mi kazandık...

Teröre karşı verdiğimiz mücadeleyi kazandık. Operasyon ve harekatların devam edecek olması nedeniyle terörü ve teröristi bitirme şansını kazandık.

Ne mi kazandık...

Güçlü bir ordu kazandık. Devletinin kendisine verdiği desteğin devam edeceğini, kendi silah ve teçhizatıyla canını dişine takarak yürüttüğü operasyon ve harekâtların yarım kalmayacağını bilen, bu nedenle de geleceğe daha güvenle bakan bir ordu kazandık.

Ne mi kazandık...

Sahip olduğumuz ama birilerinin yıllardır engellemesi sonucu erişemediğimiz yeraltı kaynaklarımızı, madenlerimizi, petrollerimizi, doğalgazımızı kazandık.

Ne mi kazandık...

Milli ekonomiyi kazandık. Bizi tekrar IMF'ye, küresel çetenin para baronlarına teslim etmeyecek bir iktidarı kazandık. Aynı zamanda ülkeyi bu yapılara peşkeş çekmeye hazırlanan kirli bir çeteyi de yok etme şerefini kazandık.

Bu listeyi uzatmak mümkün ama yerim dar.

Canım ne kadar benciliz sadece biz mi kazandık.

Olur mu...

Elbette kazanan sadece Türk Milleti değil. Bizimle birlikte kazanan daha birçok gönül dostu var.

Kimler mi ...

Türk Dünyası, Türk devletleri, Turan Birliği kazandı.

Zira Cumhur İttifakı kazanmasaydı ilk operasyon yapılacak olan yer bu birlik olacaktı.

Peki neden?

Batı, doğu, kuzey güney...

Hepsi için en büyük tehdit TÜRK BİRLİĞİ'de ondan...

Bu nedenle batı güdümündeki Millet İttifakı direksiyona oturduğu an önce bu birliği unutturup ardından sessiz sedasız dağıtacaktı.

Vicdanınıza sorun, muhalefet iktidar olsaydı ortada Atatürk'ün de hayali olan Turan Birliği diye bir şey kalır mıydı?

Zihninize sorun, bugüne kadar destan yazdığımız asırlık rüya ile ilgili; İyi Parti, CHP, Deva, Gelecek gibi Atatürkçü(!), milliyetçi(!), muhafazakâr(!) partilerden sürece yönelik en ufak bir katkı ya da övgü işittik mi?

Nasıl?

"Hayır!" mı dediniz.

Vallahi size katılıyorum bence de "hayır".

........

Devam...

Kimler kazandı?

Azerbaycan kazandı.

Malum muhalefet adına Kılıçdaroğlu sanki seçimleri kazanmış gibi daha gelmeden Azerbaycan'ı dışlamaya kalktı.

Bundan cesaret alan bir Ermenistan Milletvekili Aliyev'e "15 mayıstan sonra göreceksiniz." diyerek tehditler savurdu.

Hadi hep birlikte soralım. Bu züppe Ermeni kime güveniyordu acaba?

........

Devam...

Mazlum milletler, mazlum devletler, mazlum coğrafyalar kazandı, onların tek umudu onlara yardım edecek, onlara sahip çıkacak güçlü bir Türkiye idi ve bu da Sayın Erdoğan'la olurdu.

Diledikleri oldu.

Hepsinden de öte emin olun insanlık kazandı.

Dünyanın birçok yerinde Erdoğan kazandı diye sevinen devletleri, sevinen milletleri başka ne ile izah edebilirsiniz ki.

İyi güzel kardeşimde bu işte hiç mi kaybeden yok.

Olmaz mı?

Kaybedenler...

Küresel çetenin köpekliğini yapan FETÖ ve PKK kaybetti. Bu soysuzların girdiği deliklerden çıkma, ihanet ettikleri topraklara geri dönme ümitleri yerle bir oldu.

Devlet içinde kümelenmiş vatan hainleri, mandacılar, siyasetçiler, gazeteci kılığına girmiş kriptolar kaybetti. Bu alçakların, yirmi yıllık iktidarı deviren kahraman edasıyla ortalıkta dolaşma ihtimalleri, hiçbir şey olmamış gibi kaldığı yerden ihanetlerine devam etme rüyaları bitti.

Hesap Zamanı...

Şimdi tüm hainlerde, "yaptığımız ihanetin bedelini ödetirlerse halimiz nice olur" korkusu, yürek gümbürtüsü başladı.

Haksızda değiller. Çünkü ihanetin hesap vakti yakın. Belki yarın belki yarından da yakın.

Ama ne demiş atalar.

Korkunun ecele faydası yok.

Asla unutmayın...

Herkes; attığı her imzanın, attığı her iftiranın, söylediği her sözün, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmenin, halkı aşağılamanın hesabını millet huzurunda, yargı önünde mutlaka verecek.

.......

Unutmayın derken az kalsın kendim unutuyordum...

Tüm bunlar içinde en büyük kaybeden kim biliyor musunuz?

Bu kitlenin yularını elinde tutan küresel güç.

"Erdoğan'ı mutlaka durdurun" diyen CIA.

Başta Amerika olmak üzere tüm emperyalistler şunu çok iyi biliyorlar ki, Türkiye bir daha ele geçmeyecek şekilde ellerinden uçtu gitti. Yine biliyorlar ki yaklaşık üç asırdır peşinde koşturdukları proje de bu işle bir çöp oldu gitti.

Yine unutmadan...

En büyük kazananı da kim oldu biliyor musunuz?

Muhalefet.

Yenilgi yenilgi küçülen, sahada karşılığı olmayan liderlerden kurtulma şansını yakaladılar.

Ümit ediyorum ıskalamazlar.

Çünkü şuan Türkiye'nin acil ihtiyacı olan tek husus...

Yerli ve Milli Muhalefet...