İtiraf edeyim, ben Kılıçdaroğlu'nun "Son kez aday oluyorum. Yerel seçime kadar bana destek verin" mesajından sonra, son kez kazanır diye düşünmüştüm.
Zira adaylık için Kılıçdaroğlu'na 771 delege destek imzası vermişti.
Özel için imza atanların sayısıysa 600'dü.
Ama görüldü ki kazın ayağı öyle değil.
Siyasette vefa gerçekten de semt adı.
Zira Kılıçdaroğlu, Özgür Özel'i en üst makam olan CHP Grup Başkanı yaptı, yani Meclis Genel Kurulu'nda Kılıçdaroğlu'nu temsil ediyordu. Özel'in grup toplantısında Kılıçdaroğlu için hıçkıra hıçkıra ağladığı görüntüler hâlâ gözümün önünde.
Sonra İmamoğlu'nu Beylikdüzü'nden aldı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yaptı. İmamoğlu'nun Akşener'le Saraçhane buluşmasında attığı gole, yaptığı onca hamleye karşın son kertede "Oğlum" deyip bağrına bastı.
Ama kendi deyimiyle sırtından hançerlendi.
Ve saplanan hançerlerin oluşturduğu kan kaybı onu yedi bitirdi.
Zira Erdoğan gibi güçlü bir liderin karşısında derleme, toplama bir masayla kazanamayacağı belliydi. Kim bilir belki de İmamoğlu da bu gerçeği gördüğü için Akşener'in masadan kalktığında yaptığı, "Ateşten gömleği giyin, aday olun" çağrısını duymazdan geldi. Erdoğan'a yenilmektense, 2028'de yeni bir rakibe karşı yarışmak İmamoğlu için daha avantajlı gibi görünüyordu. Neyse olan oldu, Erdoğan bir lideri daha emekli etti. Kılıçdaroğlu'na torunlarıyla mutlu bir hayat diliyoruz. Bakalım Akşener, yuvarlak masayı yönlendirebilecek mi? İmamoğlu-Akşener ikilisi muhalif siyasete nasıl yön verecek? Zira Akşener'in paylaştığı, "siyasetin yeni düzenini kurmak için" mesajını yabana atmamak gerek.
"Altun ve ekibi derhal durdurulmalı"
İletişim Başkanlığı ve Dezenformasyon Masası, İsrail'in kimyasını bozdu.
Netanyahu hükümetinin katliamlarını, yalanlarını, manipülasyonlarını dünyaya birçok dilde duyuran ekip, sonunda İsrail'in hedefi oldu. Times of Israel, "Erdoğan'ı devirmek mümkün değil ama Fahrettin Altun ve ekibi derhal durdurulmalı" diye yazdı. Burada dikkat çeken iki başlık var, birini az önce yazdım. Dijital medya çok kritik bir mücadele alanı ve bir an olsun boş bırakmamak gerekiyor. İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun ve Dezenformasyon Masası Direktörü İdris Kardaş, bir aydır çok sıkı çalışıyor.
Ama benim esas dikkat çekmek istediğim satır başka; Times of Israil, "Erdoğan'ı devirmek mümkün değil" diye yazıyor. Zira Erdoğan'ın bizdeki bazı muhalif isimler gibi ikbalini Batı'da arayanlar, ya da Körfez ülkelerindeki kukla yönetimler gibi olmadığının İsrail çok net farkında.
Mesele yine geliyor aynı yerde düğümleniyor. Aslında tüm mücadele sırtını millete yaslayan liderler ile sırtını güç odaklarına yaslayan liderler arasında geçiyor. Ve bizim, millet olarak bize güvenen Erdoğan'a, tıpkı 28 Mayıs'ta olduğu gibi aç kalırım, susuz kalırım ama vatansız kalamam mesajını net olarak vermemiz gerekiyor.
Erdoğan'ın Rize'de bakın meseleyi nasıl anlatıyor?
"Neredeyse, yarım asrı bulan yolculuğumun her safhasında Allah'tan başka güvenecek dal, milletimden başka yaslanacak gövde aramadım. Bu sayede yolumu kesmek için kurulan her tuzağın bozulduğunu her engelin kalktığını her zorluğun kolaylığa dönüştüğünü gördüm."
Merak edenler için dezenformasyon masasının X hesabından bir örnek bırakıyorum. Mesele kafamızda daha netleşir diye düşünüyorum...
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Sözcüsü Ofir Gendelman'ın paylaştığı görüntülerle ilgili, "İsrail ordusunun saldırı köpekleri Gazze Şeridi'ndeki tünellerde Hamas militanlarını yakalıyor" iddiası manipülasyondur.
— Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (@dmmiletisim) November 6, 2023
İddiaya konu görüntüler incelendiğinde, bunun bir eğitim... pic.twitter.com/h2hRRiGS92
Makinalar savaşa doğru
Dünya makinaların savaşına doğru adım adım gidiyor.
Türkiye biraz gecikmeli de olsa trene binmeyi başardı.
Ve hızlı tren modunda yol alıyor. Gazze'de Hamas direnişçilerinin kendi bedenleriyle verdiği mücadeleyi, biz Barkan gibi insansız kara araçları ile vereceğiz. Barkan, mini füze METE atışlarını başarıyla yaptı. Silah TSK envanterine girdi. HAVELSAN son olarak kamikaze mühimmat atışını denedi. O da tam isabetle hedefini buldu. Yani Türkiye bölgenin diş geçirmesi en zor ülkelerinden biri haline geliyor. ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ın havalimanında vali yardımcısı düzeyinde karşılanması, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın kendisine sarılmaya çalışan Blinken'a mesafeli durması hep bu özgüvenli sürecin bir parçası. Güçlü Türkiye'yi inşa ettikçe bu özgüven artacak, bölgemiz huzura kavuşacak. Merak edenler için Barkan'ın videosu bir tık uzakta...
BARKAN'dan 100'üncü yılımıza bir armağan daha geldi. Güdümlenebilir mini füze atışının ardından, kamikaze mühimmat atışı da başarıyla gerçekleşti.
— HAVELSAN (@HAVELSANResmi) November 6, 2023
Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında BARKAN
✔️Güdümlenebilir mini füze METE başarıyla atıldı
✔️Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)... pic.twitter.com/ujKByq72QS