Kılıçdaroğlu O Kitapçıktaki ‘Başbakan'ı Açıklasın

Kemal Kılıçdaroğlu salı günü Fetö’nün siyasi ayağını açıklayacakmış.. Bu iş Kılıçdaroğlu cephesinde tam bir pehlivan tefrikasına döndü. Siyasi ayağı açıklayacakmış. Zerrece inandırıcılığı kalmadığından üzerine söz söylemeye de gerek yok. Neden inandırıcı değil, bir kaç minik hatırlatma yapalım da, utanması varsa utanır belki..

**

Darbe girişiminin üzerinden daha çok zaman geçmemişti. Televizyonların genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldi Kılıçdaroğlu.. Ne dedi orada? “.. darbe döneminin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı'nın adının yazılı olduğu bir kitapçık var..” dedi.. Bakın dün, bugün falan demiyorum.. 3 buçuk sene evvel.. 15 Temmuz cuntasının Cumhurbaşkanını/Başbakanı belirlediğini bunu da bir kitapçık halinde hazırladığını söyledi.. Kabzımallarla taze meyve sebze enflasyonunu değerlendirirken değil, doğrudan televizyon yöneticileriyle 15 Temmuz’u konuşurken söyledi bunu.. Geçti onca vakit.. Soruyorum Kemal Kılıçdaroğlu’na; “o bahsettiğin kitapçık nerede acaba?” Bize söylesin kimin adı yazıyormuş o kitapçıkta. Kim olacaktı Başbakan, eğer darbe başarılı olsaydı. Kemal Bey’in isimlerin yazılı olduğunu söylediği kitapçık nerede arkadaş?.. Bırak bugün siyasi ayak numaralarını. Tarihin akışını değiştirecek bir bilgiye sahip olduğunu söylüyorsun. Ama gel-gör ki o bilgi hâlâ ortada yok..

**

Yine bir başka toplantı. Tam bir yıl sonra.. Kılıçdaroğlu’nun konukları yine televizyonların genel yayın yönetmenleri.. Konu yine 15 Temmuz.. Ne diyor burada CHP Başkanı? “... Darbenin siyasi ayağı hükümet içerisindedir. İktidarda 120 ile 180 arasında ByLock'çu var...” Arkadaş bu palavranın üzerinden de geçti 2 buçuk sene.. Hani iktidardaki partinin ByLock’çu vekilleri?.. Nerede bu 180 kişi arkadaş, neden ifşa etmiyorsunuz ki ter ter tepinelim üzerinde. 251 vatan evladını şehit vermişiz. Kimse bu ByLock’çu vekiller söylesin Kılıçdaroğlu da bilelim bi’zahmet..

**

Kemal Kılıçdaroğlu olmuş yalancı çoban. Bu saaten sonra çıkıp da Pensilvanya imzalı mühürlü kabine listesi bile çıkarsa kimse dönüp de bakmaz bile. Bütün kredisini gündelik siyaset uğruna bitirdi. Hâlâ ne anlatıyor acaba?