Kýlýçdaroðlu TEKNOFEST'te; hani “damat”tý…

CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu'nu TEKNOFEST'te görenler þaþýrdýlar. 5. Yýlýnda ancak fark edebildikleri bu büyük organizasyona nihayet bigâne kalamadýlar.

Bu ziyaret aslýnda bir tutarsýzlýðýn da belgesi.

Türkiye iyi yönetilemiyor diye algý operasyonu yürütürken, birden milli savunma sanayinde dünyanýn alkýþladýðý baþarýya sahip çýkmak zorunda kaldýlar.

6'lý masanýn tutarsýzlýklarý biriktikçe birikiyor.

Bütün darbe hazýrlýklarýnýn, provokasyonlarýn, tahriklerin deðiþmez bir zemini var.

Ülke yönetilemiyor algýsý...

CHP'nin baþýný çektiði muhalefet ve onlarýn goygoycusu malum medya, 2018 seçimlerindeki yenilgilerinden itibaren hep bu algý üzerinden strateji geliþtirdi.

Ýlk söyledikleri þu oldu: Cumhurbaþkanlýðý hükümet sistemi, tek adam yönetimidir, diktatörlüðe gidiþtir... "Saray", "sultan", "padiþah" ile Türkiye yönetilemez. "Güçlendirilmiþ parlamenter sistemi" getireceðiz..."

Hakikat ise bu deðildi.

Birincisi, bir darbe ile yeni sisteme geçilmemiþti. Önce anayasa deðiþikliðine gidilmiþ, deðiþiklik referanduma sunulmuþ, halk onay vermiþti.

Seçmen kimi seçtiðini, neden seçtiðini, neden Cumhurbaþkanýnýn partili olmasý gerektiði biliyordu. Tehdit edilmemiþti. Tam tersine Cumhurbaþkanlýðý hükümet sisteminin, Cumhuriyet döneminin acý tecrübelerinden, on yýlda bir yapýlan darbelerin getirdiði yýkýmdan sonra çýkýþ yolu olduðuna ikna olmuþtu.

Ýkincisi, "güçlendirilmiþ parlamenter sistem" tam bir safsataydý.

6'lý masadakiler mi güçlendirecekti?

Uzaydan mý gelmiþlerdi? Bunlar beklenen beyaz atlý prensler miydi?

Kem âlât ile kemâlât olmaz. Doðru, saðlam, yararlý bir iþ yapmak istiyorsanýz, kullanacaðýz vasýtalar, elemanlar da doðru seçilmiþ olmalý.

Baþta Kýlýçdaroðlu, sonda Uysal, hangi meziyet, kabiliyet, baþarýlarý ile bize güçlendirilmiþ bir parlamenter sistem vaat ediyorlar?

Nitekim son aylarda bu kof vaadi artýk seslendirmez oldular...

Tutarsýzlýklar ortaya seriliverdi.

Ülke yönetilemiyor algýsý için ikinci söyledikleri þu oldu: "bir çýkýþ yolu var, erken seçim..."

Bu da kof, boþ bir söylemdi.

Çünkü erken seçime gitmenin anayasal þartlarý belliydi ve muhalefetin elinde böyle bir imkân yoktu.

Bu, kendilerine kýrk defa hatýrlatýldý. Nuh dediler, peygamber demediler...

Erken seçim de erken seçim...

Þu tarihte olacak, bu tarihte olacak deyip durdular.

O tarihler gelip geçti ama bunlardan bir ses yok.

Nitekim son haftalarda erken seçim lafýný da sürümden kaldýrdýlar...

Tutarsýzlýklarý ortaya seriliverdi...

Þimdi de Fuat Avni'nin dublöründen medet umuyorlar.

FETÖ'nün kaset/kumpas tezgâhlarýna bir defa daha bel baðladýlar.

Hatýrlayýnýz FETÖ elemaný Fuat Avni, sosyal medyadan fitne kazanýna odun taþýyor, Kýlýçdaroðlu onun iddialarýný CHP Grup Toplantýsýnda tekrarlýyordu.

Sonra da FETÖ'nün kanallarýnda, "Erdoðan kaçacak" diye kasýlýyordu.

Ayný numaralara bir daha sarýlmalarý, demokrasi açýsýndan insaniyet açýsýndan yazýk deðil mi?

Ayýp deðil mi?

CHP ve 6'lý masadaki 5'linin en büyük zaafý güven sorunudur. Tutarsýzlýktýr.

Bunun son örneði birkaç gün önce Kýlýçdaroðlu'nun, TEKNOFEST'e gitmesidir. Övücü sözler söyledi. ÝHA'lara, SÝHA'lara destek çýktý. Ama 5. Yýlýnda...

Seçimler yaklaþtýðý için bu yaklaþýmdaki samimiyeti sorgulamayacak mýyýz?

Selçuk Bayraktar, Cumhurbaþkaný Erdoðan'a damat olmadan önce de bilgisi, baþarýsý ile kendini ispatlamýþ bir mühendisti.

CHP Grup Baþkanvekili Özgür Özel'in, TBMM'de yaptýðý konuþmada (18.12.2019) "Bir damat ekonomiyi yönetecek, bir damat SÝHA üretecek..." dediðini unutmadýk.

Tutarsýzlýk, samimiyetsizliðin sonucudur.