Kilise, diz çökenlerin tarihidir âdeta. Ýlk büyük diz çökme, Ýznik Konsülünde gerçekleþir. Sonra seküler çaðda devletin önünde gerçekleþir. Kapitalizm ile beraber de Protestan ahlakýna dönerek diz çöker. Weber, bunun sosyolojik teorisini yapar. Olmayan bir þeyin teorisini yapacak hali de yok.
Fanon, Yeryüzünün Lanetlileri kitabýnda þöyle der: "Sömürge ülkelerindeki kilise beyaz adamlarýn kilisesidir". Bunu da en son, birkaç ay önce Vatikan'da kardinallerle görüþen Papa'nýn eyleminde gördük. Siyah Afrikalý bir kardinal, Papa'nýn elini öperken Papa ona yüzünü çevirdi. Papa siyah kardinali, beyaz kardinallerle eþit görmedi. Hep yücelttikleri Hz. Ýsa'nýn sevgisinden eþit pay daðýtýlmadý!
Kilise, her zaman içine yerleþtiði beyaz egemenlerin kilisesi olmuþtur. Büyüklüðünü, geniþ bürokrasisini, pay alma hakkýný ancak böyle korumuþtur. Bugün de Batý egemen düzeni, eþcinselliði onaylayan yeni bir evlilik formunu ileri sürüyor. Kilise de þimdi ona uyum saðlýyor. Bakire Hz. Meryem, Hz. Ýsa'nýn evlilik taþýmayan hayatlarý ve kilisenin kurucu öncülerinin evliliði karþý cinsle tanýmlamalarýnýn hiçbir önemi yok.
Batý egemen düzeninin yeni zamanlardaki kültürel hegemonyasý nihilizme, Siyonizme ve eþcinselliðe dayanýyor. Yeni dili ve ruhu budur. Herkes bu egemen ideoloji önünde hizaya çekiliyor. Onun önünde imtihan ediliyor. Evet mi, hayýr mý? Basit ve net bir soru. Evet diyen, "genelleþmiþ iktidar" beðenisine ve tercihlerine taraftar olduklarýný belirtiyor (Genelleþmiþ iktidar, Batý'nýn dünya genelinde iþleyen hâkim kudretidir). Sýnavdan geçiyor, kazanýyor. Elbette kazandýðý dünya egemen güçlerin meþruiyet ve onayýdýr.
Katoliklerin ruhani lideri Papa Françesko, daha iki gün önce eþcinsellerin beraber yaþamalarýna evlilik denmesini ve bunun için de onlarýn kilise tarafýndan kutsanmasýný kabul etti. Bu amaçla sunulan belgeyi onayladý: "Basit bir kutsama yoluyla Tanrý'dan yardým isteyebilecekleri her durumda, kilisenin insanlara olan yakýnlýðý engellenmemeli ya da yasaklanmamalýdýr" dedi. Belgede, "Bu kutsama asla evlilik törenleri ile birlikte olmamalýdýr" ifadesine de yer verildi. Ancak Vatikan, Katolik Kilisesi, eþcinsel çiftlerin kutsanmasýnýn önünü ilk kez açtý.
Kara Avrupa'nýn kiliseleri epeydir eþcinsellerin beraberliðini evlilik olarak onaylýyor zaten. Fakat ABD'nin muhafazakâr kiliseleri þiddetle buna karþý çýkýyorlar.
Kilise, bu tutumlarýyla bütün saygýnlýðýný bir daha kaybediyor. Bu nedenle Avrupa'da kiliseler aðzýna kadar boþ. Artýk Avrupalýlar çoðunlukla dinsiz. Ateizm yaygýn. ABD'de ise kilise hâlâ güçlü. Elbette Batýlýlar baþka inançlara yöneliyorlar. Budizm, Hint dinleri, New Age hareketleri, benim neo-ruhçuluk dediðim inançlar. Hele ki ABD'nin yeni beyaz elitleri için neo-ruhçuluk hem saygýnlýk ve hem de ayrýcalýk. Yoga yapmak, meditasyon ile ilgilenmek, vejetaryen olmak, inziva gruplarýna katýlmak... Bunlarla elit, beyaz, egemen ve farklý olduðunu hissediyor insanlar.
Vatikan kilise papazlarý, eþcinsel çiftlerin beraber yaþamalarýný evlilik diye kutsaya dursun. Kilise, her yeni ortaya çýkan hareketlerde, en dine ters gelenlerde kendisini yeniden üreterek ayakta kalmaya çalýþýyor. Aslýnda ayakta kalan bir þey de yok geride. Sadece içi boþ, maneviyattan ve itibardan uzak kuru bir otorite geriye kalýyor.
Müslüman dünya için de yeni cinsiyet politikalarý üretmede epeyce Avrupai ve Amerikancý lobiler var. Bunlar da imamlarý eþcinsel, baþörtülü kadýnlarý da lezbiyen diye göstermek için gayret gösteriyorlar. Bakalým bu Batýcý düzenin gayretleri ne kadar kabul görecek! Yakýnda Netflix ile eþcinsel kültürün içine baþörtülü ve sakallý imgeler de yerleþir. Kilise otoritesi gibi Müslüman din otoriteleri de bu politikalarý Ýslam içinde üretecek tutumlara yönelebilirler mi? Sanmýyorum. Çünkü Ýslamiyet'te her zaman net olan ve diz çökmeyen bir duruþ noktasý vardýr.