Cümleyi eðip bükmeden söyleyeyim...
Günümüzün en büyük sorunlarýndan biri "düzensiz göç!"
Bu sorundan en çok etkilenen ülkelerin baþýnda da biz varýz.
Özellikle Suriye'de emperyalist tasarým sonucu baþ gösteren çatýþmalardan dolayý ülkemiz, insanlarýn sýðýnaðý oldu.
Öte yandan yakaladýðý istikrar, ister istemez baþka coðrafyalardaki insanlarýn umut kapýsý oldu.
Münferit diyebileceðimiz olaylar dýþýnda þimdiye kadar bir þekilde idare ettik.
Ta ki, Kayseri'de baþ gösteren ve çýkýþ sebebini anmak bile istemediðimiz olaylara kadar.
Olaylarý sadece provokasyon deyip geçiþtiremeyiz.
Provokasyona zemin oluþturan olguyu da iyi analiz etmeliyiz.
Öte taraftan, þimdiye kadar göç olgusunu yabancý düþmanlýðý mantýðý üzerinden gri alan oluþturmak için kullananlarýn kumpasýna da gelmemeliyiz.
Asya'da insanlar yürüyor.
Afrika'dan Avrupa'ya giderken, Akdeniz'de can pazarý yaþýyor insanlar.
Avrupa'da göçün oluþturduðu anaforda da yabancý düþmanlýðý her geçen gün artýyor.
Amerika'da yaklaþan seçimlerin propaganda nesnelerinden biri düzensiz göç ve göçmenler.
DÜZENSÝZ GÖÇ EMPERYALÝZMÝN DOÐAL SONUCU
Emperyalizm, insanlarý yerlerinden yurtlarýndan ediyor.
Bugün, dünya üzerinde beþ yüz milyondan fazla insan yurtlarýndan uzaklara göç ediyor.
Sadece savaþla mý yurtsuz býrakýlýyor insanlar?
Savaþ, þiddet, sistemin doðal sonucu!
Yeraltý, yerüstü kaynaklarýný önce silahla, sonra oluþturduðu hukuk düzeniyle sömürdü emperyalist ülkeler.
Güce yaslandý, coðrafyalarý, sýnýrlarý istedikleri þekilde düzenlediler.
Hep söylerim, yeri geldi yine söyleyeceðim.
Oluþturduklarý hukuk, emperyalist ülkelerin paylaþým stratejilerinin bir aparatýydý.
Yani kendi aralarýnda dünyayý nasýl paylaþacaklarýna iliþkin stratejiyi hukuk söylemiyle örttü emperyalistler.
Sýnýrlarý belirlediler, yerli halký zapturapt altýnda tutmak için kanunlar koydular ve sömürünün de maliyetini düþürdüler.
Uzattým mý?
Þimdi, bu düzeni tesis eden dünya bir düþüþ yaþýyor.
Ne var ki, zihinlerde gerçekleþtirdiði yýkým çok fazla, býraktýðý enkazýn altýnda bütün dünya kývranýp duruyor.
Göç konusunu yabancý düþmanlýðýnýn nesnesine indirgemek, bu yüzden en hafif manada hamakat.
Ama ben, bunun bilinçli bir strateji olduðunu düþünüyorum.
TÜRK BARIÞINA KARÞI ÝTTÝFAK
Türkiye büyük bir potansiyel.
Bugün, tarihin kendini hatýrlattýðý bir zeminde, emperyalizmin de yaþadýðý krizi göz önünde bulundurursak, bu potansiyeli harekete geçirme fýrsatý yakaladý Türkiye.
Türkistan'dan Afro-Avrasya denklemine oturmuþ Anadolu'ya, büyük bir coðrafya uyanýyor.
Dün oluþturduðu adalet merkezli dünyayý, yeniden tesis edebilir.
Emperyalizmin enkazýný, býraktýðý cürufu temizleyip, Afro-Avrasya denkleminde bir Türk barýþý oluþturabilir.
Emperyalist ülkeler için en büyük tehlike de bu.
Onun için, yönetme ilkesini merkeze alarak emperyalistlerle iþ tutan yabancý düþmanlarýnýn propagandasýnýn þekillendirdiði popülizme ve bunu bahane ederek baþka bir hesap peþinde olanlarýn ayartýcý söylemlerine de kapýlmadan göç olgusunu bütün yönleriyle anlayýp güçlü bir politika oluþturmalýyýz.
Ne mi demek istiyorum?
Yabancý düþmaný söylemleri fýrsat bilip bunca sabrýna raðmen en ufak bir olayý büyütüp Anadolu insanýna karþý mevzi oluþturanlarýn hangi ittifakýn parçasý olduklarýný, daha doðrusu, Türk barýþýnýn hayata geçmemesi için çalýþanlarýn da kim olduðunu da bilirsek, göçü de yöneterek tarihin kýyýsýndan merkezine döneriz.
Düþ mü?
Uyananlar için gerçek.