‘Kitaplar okumak içindir, saða sola atmak için deðil.'

Bu ifade TBMM Baþkaný Mustafa Þentop beye aittir. Anayasa kitapçýðýný baþkanýn kapýsýna býrakan CHP milletvekillerine söylenmiþtir.

Baþkan Þentop bir hukuk profesörüdür, ne dediðini ve ne yaptýðýný bilen bir akademisyendir. Dolayýsýyla kesinleþmiþ kararlarýn meclis genel kurulunda okutulmasý konusunda hukukun gereðini yaptýðýný izah ederken iþin ehli olarak gayet rahat bir þekilde, uygulamayý protesto için kitap býrakanlara böylesi kapak olacak cevaplar verebiliyor.

Biliyorsunuz CHP’li Enis Berberoðlu, HDP'li Leyla Güven ve Musa Farisoðullarý’nýn kesinleþen kararlarý genel kurulda okununca vekillikleri düþmüþ oldu.

Baþta genel baþkanlarý olmak üzere CHP’liler uygulamanýn hukuki yönünü görmezden gelerek bunun bir siyasi hamle olduðunu söylediler ve hem meclis baþkanýný hem de AK Parti’yi eleþtirdiler.

Yapýlanýn anayasa ihlali olduðunu, meclisteki teamüle aykýrý olduðunu iddia ederek bir intikam ve gözdaðý olduðunu iddia ettiler.

Meclis baþkanýnýn emirle hareket ettiðini de ima ederek kapýsýna anayasa kitapçýðý býraktýlar.

Meclis baþkaný da uygulamanýn anayasa ve içtüzük gereði olduðunu, kesinleþmiþ cezalarda iddia edilen bir teamül bulunmadýðýný örneklerle açýkladý.

Mesela anayasa ihlali var diyenlere bir hukuk profesörü olarak bilgiyi konuþturdu ve dedi ki:, “Hukukçu olmadýklarý için anlamýyorlar. Anayasanýn bir 83. Maddesi var bir de 84. Maddesi var. 83. Maddede “Alýnan cezanýn infazý dönem sonuna býrakýlýr” deniliyor. 84’te ise “Hakkýnda kesin hüküm verilmiþ milletvekiliyle ilgili karar Genel Kurul’a bildirilince milletvekilliði düþer” deniliyor. Bu ikisi birbirine karýþtýrýlýyor.”

Eleþtirenler bir de’ Berberoðlu’nun hakkýndaki karar Eylül 2018’de, HDP'li Leyla Güven ve Musa Farisoðullarý’nýnki ise Eylül 2019’da onanmýþtý. Eðer Yargýtay kararý yeterli ise neden bugüne kadar Genel Kurul’a getirilmedi?’ diyerek baþkaný zamanlama konusunda itham ediyorlar.

Oysa baþkan buna da gayet net cevap veriyor. Gündemdeki milletvekilinin lehine olabilecek yargý paketinin ve infazla ilgili tartýþmalarýn sonucunu beklediklerini söylüyor.

Yani baþkan vekilleri korumak için her ihtimali deðerlendirmeyi kararlaþtýrmýþ ve yapýlabilecek deðiþiklikleri beklemiþ nitekim iki vekil bu yüzden konumlarýný korumuþlar.

“Belki Mart’ta, Nisan’da yapacaktýk ama Meclis tatile girdiði için bunu yapamadýk.” diyor baþkan. Sonra da araya pandemi girince doðal olarak uygulama ertelenmiþ.

Efendim okunmayýp dönem sonuna býrakýlmalýydý iddiasýna da baþkan cevabýný hemen veriyor: “Hiçbir hukuki gerekçesi yok. Uygulamalara baktýðýmýzda da yok. Mesela 26’ncý dönemde, 8 tane vekilin okunmuþ. 3 gün sonra okunan da var, 56 gün sonra okunan da var. Yetiþemediði için, dönem sonunda seçim kararý alýndýðý için okunamayan da var.”

Yani kesinleþmiþ kararýn okunmamasý diye bir þey yok.

Sadece milletvekili seçilmesine mani olmayan cezalarýn infazýnýn dönem sonuna býrakýlmasý var diyor.

Vekilliði düþürülen 3 kiþinin AYM’ye müracaat etmiþ olmasý konusunda da bütün hukukçular kararý uygulamaya mani olmadýðý görüþünde birleþiyorlar. Meclis baþkaný da bir hukukçu olarak bunu vurguluyor hatta Baþkan Þentop siyasi partileri AYM konusunda uyardýðýný partilerin ilgilenmediðini hatýrlatýyor.

Netice itibariyle TBMM baþkanýnýn yaptýðý uygulama anayasa ve içtüzüðe uygun bir uygulamadýr.

CHP ve HDP hukuku göz ardý edip siyasi þov yapmaktadýrlar.

Ama þovun neticeye etkisi söz konusu deðildir.

Bence hazýr siyasi partiler ve seçim yasasý gündeme gelmiþken partiler, bu tür anlamsýz tartýþmalar yerine darbe ürünü yasalarý demokratikleþtirmenin gayreti içine girmelidirler.

Yoksa okumalarý gereken kitabý kapýlara býrakarak bir yere varýlmaz.

Varýlamaz.