Kötü gidiþat, boþuna deðil

Maçta ilk golü yiyen G.Saray oldu ama, geriye düþmeyi hak edecek kötü bir futbolu yoktu. Gayretliydi... Ama çalýþkanlýðý iþe yaramýyordu. Çünkü çalýþkanlýðý ile yaptýðý üretim arasýnda doðru orantý yoktu. Göztepe’nin ilk yarýda kaleyi bulan etkili olabilecek 4 þutu olduðu halde, G.Saray’ýn benzer nitelikli çektiði 4 þut auta gitmiþti. Fark burada!

Ayrýca atýlan iki gol de, Göztepe’den geldi... Biri rakibine, öbürü kendi kalesine... Dolayýsýyla; G.Saray’ýn oyun içinde gayretli olmasýnýn bir manasý, bir ederi, bir sonucu yoktu. Bu tür durumlar için, “Havanda su dövüyordu” denir ki; tam da durumu anlatýyor.

***

Maç 0-0 devam ederken, Gassama’nýn Donk’a sýký sýkýya sarýlan bir pozisyonu var ki; G.saraylý futbolcuyu silkeleyip yere iki-seksen uzattý. Burada bir penaltý gözden kaçmýþ olabilir... Gerçi oyun içinde bu tür sayýlabilecek baþka enstantaneler ve tartýþma odaklarý oldu. Onlara da devam denildi. Uzun soluklu ve kesin tepkili itirazlar pek olmadýðýna göre, verilen kararlara rýza göstermek gerekir. 

G.Saray’ýn 1-1 berabere ulaþmasýnda, Göztepe’nin golü kendi kalesine attýðý kabul edildi ama; benim gördüðüm, topun Donk’a arkasýndan çarpýp kaleye girdiðiydi... Öyle ya da böyle, farketmez. Sonuçta (Þans faktörüyle de olsa) gol G.Saray’a yazýldý. Esas olan bu!

***

Göztepe ilk yarýda Jerome ile sahip olduðu gole, ikinci yarýda bir kuma getirtmek için çok çalýþtý. Bunu baþardýðýnda, topu kendi kalesinden alýp aðlara taktýklarýnda, arada geçen sürede, hiçbir G.Saraylý topa müdahale edemedi. Böyle gol yenmez denilir ama, gol  de böyle göstere göstere atýlýr. Tek kelimeyle þahaneydi... Cimbom’un çöküþü boþuna deðil!