Kovid salgýnýyla birlikte modern insanýn kime veya neye güveneceðine dair zaten dar olan dünyasý daha da daraldý... Dokunmanýn, deðmenin, tokalaþmanýn, musafahanýn, sarýlmanýn þüpheyle, tedirginlikle, hatta bir suç gibi karþýlandýðý, yasaklandýðý günlerdeyiz. Cenazeye de düðüne de gidemiyorsunuz. Anneniz hastaysa yanýna yetiþemiyorsunuz, kardeþ kardeþe, baba oðula hasret düþtü bu hastalýk günlerinde... Ýnsan ki; ayrýlýkla sýnanýyor...
Dinimizin emirlerinden olan akraba hukuku, hasta ve taziye ziyareti gibi ödevlerimiz de þimdilik kesintiye uðramýþ gözüküyor... Caddeler, sokaklar, meydanlar boþ... Ýnsanlýk adeta karantinaya alýndý. Hayret ki; dünya bizsiz döneye devam ediyor, hatta denizler, ýrmaklar, ormanlar bizlerin yokluðunda daha özgür, daha rahat, gümrah ve güvenli bir hayatý tecrübe ediyorlar...
Modern insanýn zaten evhamlý ve güvensizliklerle dolu yaþantýsý, bu yeni tecrit gündemini, yalnýzlýðý çoðaltan kýrýlganlýklarý nasýl taþýyacak? Kuþkusuz, dua, Allah’a yakýnlýk, zikr, gönlü Cenabý Hakkýn huzur verecek sözlerine açmak en güzel yol. Ama televizyonlardan izlediðimiz sadece istatistikler, her gün artan ölüm sayýlarýnýn içindeyiz artýk, sayýlardan bir sayý, rakamlardan bir rakamýz... Sayýsal olana indirgendikçe yalnýzlýðý artýyor insanýn...
Oysa insan mürekkep bir varlýk, bedenden ve nefsten ibaret deðil, kalbi var, zihni var, en önemlisi ruhu var... Peki ya bilimsellik adýna televizyonlardan her akþam duyurulan tedbirlere ne dersiniz? Maske-Mesefe-Hijyen... Bunlar bedenimizi korumak için, peki ya ruhumuzu korumak için ne yapacaðýz? Vitaminaler, propolisler, kimyasal karýþýmlar, aktarlardan alýnarak hazýrlanacak bitkisel çaylar, jimnastikler, egzersizler... Hepsi iyi, çok güzel de, ruha dair hiç bir þey yok... Bedenimizi korurken, aman ha kalbimizi öldürmeyelim...
Hayattan sert bir þekilde çekilince, televizyonlara ve sosyal medyaya daha fazla mahkum olduk. Hangi televizyon dizisi, programý ruhunuzu tatmin ediyor? Gönlünüze huzur verecek, size moral kazandýracak, sizi evinizde otururken bile iyi iþlerle uðraþmaya çaðýrabilecek kaç program var? Kitap okumak, bungun günlerimizi aydýnlatacak, içimizi yepyeni yolculuklara çýkartacak, bir özgürleþme imkaný... Oturduðunuz yerde, evin dýþýna, ancak kitapla çýkýlýr.
Diyeceðim o ki, televizyona ve televizyonun düþüncesiz, hoyrat diline mahkum etmeyelim kendimizi. Birbirine güvenmeyen birbirini aldatan, sürekli birbirine rakip, kuyu kazan, aldatan insanlarýn hikayeleriyle dolu televizyon ve sanal dünya... Oysa zaten güvenecek dalý kýrýlmýþ kuþlar gibiyiz hepimiz... Bu kötücüllük niye? Bir þeyleri deðiþtirmemiz gerekmiyor mu?
Kovid 19 ölüm günlerinde pek çok arkadaþýmýzý, büyüðümüzü, sevdiðimiz insaný ahirete yolculadýk. Bir kýsmý hastanelerde yatan eþimiz dostumuzun yanýna hasta ziyaretine gidemiyoruz bile. Benim gibi evladý hekim olanlar, evlatlarýnýn yüzlerini aylar oluyor ki görmüyor bile... Evlerine gidemeyen hemþireler, saðlýk görevlileri var. Gün yüzü, gök yüzü görmeden hasta bakýyorlar onlar. Haklarýný ödeyemeyiz Allah hepsinden razý olsun. Ama tüm bu yoksunlardan sonra, birbirimizin deðerini daha iyi anlamamýz gerekmiyor mu? Ýnsan hayatýnýn ne kadar nazenin, ne kadar ince dengeler, alaþýmlar üzerine yaratýlmýþ olduðunu göstermedi mi bu süreç bize?
Arkadaþlýklarýn da her zamankinden daha çok deðer kazanmasý gerekiyor. Helalleþmek zamanýndayýz. Allahtan telefonlar var, sesimizi birbirimize iþittirecek deðerli bir imkanýmýzdýr telefonlar. Birbirimize moral verecek cümleler kurabilmeliyiz. Birbirimize iyilik, saðlýk duasý, birbirimize sarf edeceðimiz olumlu ve içten bir cümle hayatýmýza anlamlar katacaktýr bu ev günlerimizde...