Mustafa Sabri Beþer
Mustafa Sabri Beþer
Tüm Yazýlarý

Küfürsüz tiyatro olur mu?

Ülkemizdeki tiyatro oyunlarý bu baþlýðý aklýmýza getirdi. Bugün baþta televizyon kanallarýndaki oyunlar olmak üzere nerdeyse bütün tiyatro oyunlarýnda argo kelimeler kullanmak, bel altý espriler yapmak moda hale geldi.

Peki, bunlar olmadan tiyatro yapýlamaz mý?

Sahne sanatlarý, ülkemize ilk girdiði günden beri seküler kesim tarafýndan, muhafazakârlarý aþaðýlamak ve dýþlamak için kullanýldý. Yeþilçam filmlerinde yer verilen imam ve din adamý figürleri öylesine garazlý kurgulandý ki dindar olmak adeta bir suç haline getirildi.

Nerede bir temizlikçi gösterilecekse baþörtülü bir kadýn seçildi veya baþörtülüler cahil, okumamýþ, bir mesleðe sahip olmamýþ olarak tanýtýldý. CHP bu durumu siyasete de taþýdý ve en son, ÝBB Baþkaný'nýn kadýn haklarý kapsamýnda yaptýklarýný iddia ettiði çalýþmalarýn tanýtým afiþlerinde dahi baþörtülü kadýn temizlikçi olarak gösterildi. Öncesini zaten biliyoruz; yýllar boyu baþörtüsüne yaptýklarý zulme ve yasaklamaya ülke nüfusunun üçte ikisi þahit oldu ve sonuçlarýna maruz kaldý.

Romanlarda da durum bundan farklý deðil. Ayný veya benzer sahneleri kitap satýrlarý arasýnda bol miktarda görüyoruz.

Muhafazakâr kesimin çeþitli saiklerle roman, sinema, tiyatro gibi alanlardan uzak kalmasý nedeniyle bu alanlar tamamen seküler kesimin hegemonyasýnda kaldý. Seküler kesim de elindeki bu silahlarý hoyratça kullanmaktan çekinmedi.

Bu silahlar sadece muhafazakâr kesimi aþaðýlamak için deðil toplum ahlakýný tahrip edip bozmak amacýyla da kullanýldý. Hasan Can Kaya örneðinde olduðu gibi...

Bugün tiyatro baþta olmak üzere sahne sanatlarýnýn nerdeyse tamamýnda argo kelimeler kullanmak ve bel altý espriler yapmak bir marifet haline geldi. Sokakta bile kullanýlmasý hoþ karþýlanmayan kelimeler tiyatro sahnelerinde matah bir þeymiþ gibi telaffuz edilir oldu.

Ne kadar çok argo kelime kullanýlýrsa o kadar kaliteli tiyatro eseri ortaya çýkacakmýþ gibi. Bel altý espriler havada uçuþuyor!

Peki, argo kelime kullanmadan ve bel altý espriler yapmadan tiyatro yapmak mümkün deðil mi?

Mümkün elbette.

Yeter ki dindar ve muhafazakâr insanlar bu alana birazcýk ilgi duysunlar.

Nitekim argosuz ve bel altý espri yapmadan tiyatro yapan iki oyuncu bize bunun mümkün olduðunu gösterdi.

Osman Doðan ve Ayþe Þahinboy çiftinin kurduklarý Tiyatro Külliyen'de ne bir argo kelime ne de bir bel altý espri bulunuyor. Ama oyunlarýna baþýndan sonuna kadar kahkahalar eþlik ediyor. "Ziyafet Sofrasý" isimli oyunlarý tam 423 kez sergilenmiþ. Bir tiyatro oyunu için oldukça iyi bir rakam.

Ziyafet Sofrasý, dini içerikli bir oyun olmasýna raðmen dini deðerleri üstten bakýcý ve dikte edici bir þekilde anlatmýyor. Ayþe Þahinboy, diyor ki: "Oyunumuzda sokakta maðdur durumda olan iki sarhoþumuz var, bir Ramazan günü karýnlarýný doyurmak için dergâha gidiyorlar. Sonrasýnda o arayýþ hikayeleri biraz da durum komedileri üzerinden ilerliyor. Bizim dini içeriklerdeki en büyük problem, parmak sallayan, üstenci bir dille insanlara anlatýlmasýndan kaynaklandýðý için, biz direkt hayatýn içerisinden hikayeyle giriþ yapýyoruz. O yüzden de her izleyen, bir yandan gülerken, bir yandan da kendinden bir þeyler buluyor."

Tiyatro; her ne kadar kadim kültürümüzde olmasa da Tanzimat'tan sonra, Batý'dan alýnan birçok yenilikle birlikte edebiyatýmýza girmiþ, günümüzde de bir kültür-sanat faaliyeti olarak ifa ediliyor. Bu yadsýnamaz bir gerçekliktir.

Ýnanýyorum ki muhafazakâr sanatçýlar ve yapýmcýlar Osman Doðan ve Ayþe Þahinboy çifti gibi tiyatroya sahip çýkarlarsa bu tarz oyunlarýn sayýsýnda da büyük artýþ yaþanacak.

Böylelikle seküler kesimin elinde adeta bir ahlaksýzlýk makinesi haline gelmiþ olan sahne sanatlarý da gerçek kimliðine bürünecek.