Bir sapýklýðý desteklemeyi reddetmek topyekûn dýþlanma vesilesi yapýlabilir mi?
Fransa futbol liginin takýmlarýndan PSG'nin yýldýz oyuncusu Ýdrissa Gueye, dini hassasiyetleri nedeniyle LGBT'yi destekleme amaçlý formayý giymeyi reddedince ötekileþtirilmeye çalýþýldý.
Geçtiðimiz 17 Mayýs günü dünyada Uluslararasý Homofobi, Bifobi ve Transfobi Karþýtý Günü olarak kutlandý. Fransa bugüne karþýlýk LGBT'li bireyleri desteklemek için ligde oynayan futbol takýmlarýnýn formalarýnda gökkuþaðý renklerinin kullanýlmasýný istedi. Bütün takýmlarýn kabul ettiði bu uygulamaya PSG'nin yýldýz futbolcusu Gueye destek vermedi ve onurlu bir duruþ sergiledi.
Gueye'nin onurlu davranýþý zihnimize Malcolm X'in: "Bütün uyuyanlarý uyandýrmaya bir tek uyanýk yeter." sözünü getirdi, bizi gururlandýrdý. Ýnancýnýn gereði olarak böyle bir uygulamaya alet olmama yürekliliðini sergileyen Gueye'yi tebrik ediyoruz.
Gueye'nin bu yürekli ve asil davranýþý karþýsýnda uðradýðý linç ise bir þeyi gün yüzüne çýkardý: Sapkýnlýðý desteklememek bir ötekileþtirilme aracý haline getiriliyor. Burada þunu da söyleyelim: Her türlü hastanýn ve sapýðýn bile temel insan haklarýný sonuna kadar desteklemek bizim görevimizdir. Ama kimsenin sapkýnlýðýný ve hastalýðýný yayma hakký diye bir hakký yoktur.
Küresel algý oluþturucular desteklemek istedikleri bir olguyu önce masumlaþtýrýyor, sonra bu masumiyet üzerinden yeni bir saygýnlýk inþa etmeye çalýþýyorlar.
Ýkinci Dünya Savaþý'nda Yahudilere yapýlanlarý bunun üzerinden okuduðumuzda karþýmýza ilginç bir tablo çýkýyor. Hitler önderliðindeki Almanya'nýn hedefinde Yahudi karþýtlýðý vardý ve bunun sonucunda milyonlarca Yahudi öldürüldü. Ama bunun sonrasýnda dünyanýn Yahudilere sahip çýkmasý saðlandý. Bunun "Yahudi Soykýrýmý" olmadýðýný söyleyebilecek birisi çýkarsa hemen müeyyide olarak aðýr bedeller ödetiliyor.
Ayný þekilde ABD gibi Batý ülkelerinde mesela hayvan haklarý ön plana çýkarýlmak isteniyorsa önce sokaklarda hayvanlara yönelik þiddet olaylarý ön plana çýkarýlýyor ve daha sonra hayvan haklarýný korumak için yasalar çýkarýlýyor. Sonra da hayvan sevgisi gibi masum bir duygu derin siyasi amaçlar için kullanýlýyor.
Sapkýn bir hayat tarzý olan LGBT konusunda þuan Amerika'da gelinen noktada iþ baþvurularýnda erkekler yerine Gay'ler, kadýnlar yerine Lezbiyenler tercih ediliyor.
Los Angeles'ta yaþayan bir arkadaþým bayram münasebetiyle görüntülü aradý ve bir þey göstermek maksadýyla bir kafeye girerek içerideki ortamý kadraja aldý. Sadece Gay'lere ait bir kafe. Ata sporumuz yaðlý güreþe ait rakibin kalça kýsmýndan pantolonunun arasýna elini sokarak rakibi alaþaðý etmek maksadýyla yapýlan 'kazýk' hareketinin fotoðraflarý asýlý kafe duvarlarýnda. Kendisinin Türk olduðunu ve bu fotoðraflarýn ata sporumuza ait olduðunu söyleyince içkisini yudumlayan bir vatandaþ: "Ne güzel. Fotoðraf asmanýza gerek yok!" mealinde bir cümleyi kahkaha atarak söyledi!
Ülkemizde de bu sapkýn zeminin oluþmasý için gayret gösteren (!) STK'lar var. Astýklarý afiþlerle bu örgütlere destek veren CHP'li belediyeleri de es geçmemek gerekir.
Dijitalin gençlere zerk etmeye çalýþtýðý ahlaksýzlýklar yetmiyormuþ gibi STK'lar ve CHP'nin bu alanda yaptýðý çalýþmalar da toplum insicamýný bozmaya yönelik 'kazýk' hamlesi oluyor.
Hamdolsun hala bu sapkýnlýðý 'ahlak' perspektifinden tartýþabiliyoruz. Toplum olarak mücadeleye devam ediyoruz.
ABD ve Avrupa'da yaþatýlan bu senaryolar baþta ülkemiz olmak üzere diðer Müslüman ülkelerde de sahnelenmeye çalýþýlýyor.
Velhasýl kelam önce maðduriyet üretilecek, ardýndan imtiyazlar tanýnacak sonrasýnda ise yasaklar...
Bir sapkýnlýk olan LGBT hakkýnda söz söyleyen veya yazý yazanlar üzerinde büyük bir baský kurulup dýþlanmaya çalýþýlacak. Sonrasýnda ise yakýn zamanda müeyyideler ve yasaklar getirilecek.
Twitter'da LGBT aleyhine yazanlarýn uðradýðý linç kampanyalarý bunun örneði. Bendenizin de bu konuda yazdýðým yazýlar sonrasýnda gelen tepkiler hiç de azýmsanmayacak türden.
Fransa'da yýldýz oyuncu Gueye'ye yapýlanlar da bu minvalde. LGBT'yi desteklememek adeta bir suç unsuru olarak kabul edilip, bunu yapanýn toplum tarafýndan dýþlanmasý saðlanýyor ve devamýnda ötekileþtiriliyor. Bunu gören diðer insanlar da sesini çýkarmaktan korkar hale geliyorlar.
Toplum olarak oluþturulmak istenen korku bariyerlerine karþý dik durmalý, inanç ve ahlak deðerlerinin bir gereði olan bu sapkýn düþünceye karþý çýkma duruþumuzdan taviz vermemeliyiz.
Devlet kurumlarý oluþturulmak istenen korku atmosferine karþý haktan yana olmalý, özel sektör ise üç beþ kuruþ daha fazla kazanmak için aile ve toplumu yok etmeye çalýþan LGBT'ye taviz vermemelidir.