Berlin’deki toplantý, siyasi yaþamýnýn sonuna doðru ilerleyen Alman Þansölye Angela Merkel için hayli hoþ bir gösteriydi.
Erdoðan, Putin, Macron, Johnson, Conte, Pompeo baþta 11 ülkeden liderin Libya için Berlin’de bir araya gelmesi, Almanya için bir diplomatik þenlik olabilir ama, sonuç nedir?
Bölgesel kimlik taþýyan bir kriz bölgesi için çok sayýda yabancý ülkenin müdahil olmasý, hayra alamet deðildir.
Aksine, çok sayýda heyet, o kriz bölgesiyle ilgili farklý çýkarlarýn fena halde çatýþtýðý anlamýna gelir, barýþý engeller.
Libya’da görülen, cephenin iki kanadýnýn da ayakta durabilmek için dýþ desteðe ihtiyaç duyduðudur.
BM tarafýndan meþru kabul edilen Trablus’taki Serrac yönetimini ülkenin batý komþularý Tunus ve Cezayir ile birlikte Ýtalya, Türkiye, Katar açýkça destekliyor, Hafter tarafýndan ise duyan gelmiþ bir görüntü var: Mýsýr, Ýsrail, Birleþik Arap Emirlikleri, Rusya, kýsmen ABD, Yunanistan-Rum Yönetimi üzerinden Avrupa Birliði, Türkiye’den CHP, Pensilvanya’dan FETÖ…
( FETÖ’nün durumu ilginç, FETÖMETRE üzerinden saldýrdýðý Tümamiral Cihat Yaycý’nýn tezinin Türkiye-Libya Anlaþmasý ile hayata geçmesi ihanet þebekesini çýldýrttý. Yunanistan ne diyorsa, FETÖ de onu söylüyor. Her ikisi birlikte Yaycý’yý hedefe oturtmuþ durumdalar. 15 Temmuz’da baþarsalardý, sanýrým, Ýzmir limanýndan çýkmak için Yunan’dan izin alacaktýk…)
Geçelim.
BARIÞ, CEPHEDE EÞÝTLÝK DEMEKTÝR…
Bir çatýþma bölgesinde barýþý, diplomasi yoluyla saðlayamazsýnýz.
Bir çatýþma bölgesinde barýþý saðlamanýn tek yolu, çatýþan taraflar arasýnda askeri gücü ve haliyle silah eþitliðini saðlamaktýr.
Taraflardan birinin kendini güçlü gördüðü hiçbir çatýþma bölgesinde, güçlü tarafý, diplomasi, uluslararasý çaba ve baskýlarla durduramazsýnýz…
Açýk örneði Esed faþizmidir.
Savaþýn sürmesinin nedeni Rusya ve Ýran’ýn faþizme açýk destek vermesidir.
Ýstediði kadar masum insan öldürmeyi sürdüren Esed neden barýþ masasýna otursun?..
Esed’i o masaya oturtacak tek geliþme, bölgeye intikal edecek omuzdan atmalý hava savunma sistemleri sonrasýnda Ýdlib gibi alanlarda hava üstünlüðünü kaybetmesi olacaktýr.
Afganistan’daki Sovyet iþgalinin de ilk Stinger füze sisteminin direniþ gruplarýnýn eline geçmesinden sonra sonlanmaya yöneldiðini hatýrlamakta yarar vardýr.
KATLÝAM: BM SÝLAH AMBARGOSU…
Berlin toplantýsýnda 4 komisyonun kurulmasý…
Her iki taraftan isimleri bildirilen 5’er kiþiden oluþan askeri komisyonun Ýsviçre’de buluþacaðýnýn söylenmesi…
BM’nin silah ambargosu kararýna riayet edilmesi yönündeki kararlar …
Geçiniz…
Bingazi-Tobruk isyan yönetimleri sýrtlarýný Mýsýr’a dayamýþlar, o sýnýrdan isyancýlara akan silah ve mühimmatý kontrol etmek mümkün deðil. Ýsyancýlarýn elinde hava kuvveti var, yanlarýnda BAE pilotlarý da uçuyor, Rusya’nýn Wagner’i de cephede…
Bu þartlarda BM’nin Libya’ya silah ambargosu kararýný zorlamak, 1993-1996 arasýnda Bosna’da yaþanýlan korkunç soykýrýmýn benzerine davetiye çýkarmaktan baþka bir iþe yaramaz.
Sýrplar sahip olduklarý silah sanayi ve güçlü ordularýyla Boþnak ve Hýrvatlarý böyle bir BM senaryosunun gölgesinde kestiler, çünkü silah ambargosu sadece güçsüz olanýn daha güçsüz olmasýný saðlýyor, Sýrplarý da daha fazla katliam yapmaya yüreklendiriyordu.
Rahmetli Demirel dönemin Hýrvat lideri Tudjman ile Aliya’yý bir araya getirdi, Türkiye’nin desteðinde önce Boþnak-Hýrvat birlikleri kuruldu, sonra, BM ambargosunu aslanlar gibi deldik, silahlar aktý, Sýrplar 1996’ya gelindiðinde cephede yenilmeye baþlamýþlardý, o nedenle Dayton Anlaþmasý’na giden süreci kabul etmek zorunda kaldýlar.
Libya ve Suriye için de durum budur…
Her iki cephede de askeri dengeyi saðlamak zorundayýz.
Aksi halde, masumlar ölür, haklý taraflar kaybeder, bir gün kayýp hanemizin bilançosunu dengelemekte ciddi zorlukla karþýlaþýrýz.