Derbi var ama, ortalýk derbeder görünüyor... Ýki takým da soru iþaretleri ile dolu. Bu yüzden kimin favori olacaðýndan çok, kimin kaybedeceði daha büyük önem taþýyor. Çünkü yara alan, tedavisini pansumanla geçiþtiremeyecek. Saðlýðýna kavuþmasý için, bayaðý bir operasyon geçirmesi gerekecek.
Mesela mesela... Ersun Yanal’a “Yolcu yolunda gerek” gibi acý bir ayrýlýk þarkýsý bile söylenebilir. Abdullah Avcý da, benzer bir tahteravallide; bir aþaðý-bir yukarý sallanýp duruyor. O da kaybederse; “Yolcudur Abbas, baðlasan durmaz” durumu olabilir. Ýki hocanýn ipleri de, pamuk ipliðine baðlý... Koptu kopacak!
Kimileri, “Avcý’nýn biraz daha kredisi var” diye sansa da; alýnacak vahim bir sonuç, o krediyi anýnda borç bataðýna çevirebilir. Haberleri yok!
***
Temel çözüm þu: Ne yapýp edip kazanacaksýn!
Ýyi de bu iþler, yaðmur duasýna çýkýp beklemekle olmaz. Nasýl kazanacaksýn, önemli olan bu...
F.Bahçe; deplasmanlarda gayretli olmalarýna raðmen; istediði sonucu almakta zorlanýyor. Ýstanbul dýþýnda Vedat Muriç’i beslemekte, zengin içerikleri yok. Gol umutlarýný çaresiz býrakýyorlar. Ama kendi evlerinde, onu yýrtýcý kuþlara çeviriyorlar. Neredeyse kilometrelerce öteden avýnýn kokusunu alan doðal bir mucizeye dönüþüyor. Çünkü gollerinin yüzde 90’nýný kendi stadýnda atýyor. Beþiktaþ’ýn onunla baþý belada...
***
Abdullah Avcý’nýn ekibindeki Ljajiç, eski formundan giderek uzaklaþan bir havada... Atiba iyi ama, orta saha gibi stratejik bir alaný; sadece bir kiþinin inisiyatifine terkedemezsin. Ýkincisini bulamýyorsan; sana yol gösterecek pusulaný kaybetmiþsin demektir.
Hem F.Bahçe hem Beþiktaþ; maçýn tamamýný ayný tempo ve sistemde oynamaktan sýkýlan iki ekip... Canlý, dinamik, hareketli futbolu; genellikle baþlarý derde girince devreye sokuyorlar. O zaman da, çoðu kez iþ iþten geçmiþ oluyor. Buna çare bulan, her derde çare bulmuþ olacak ama; bu kadar çalýþkanlýðý göze alacak yiðit yok ortada!
O zaman iþ, “Kim daha az hata yapacak” noktasýnda gelip týkanýyor.