Türkiye’nin yeni navtex ilanındaki ‘Lozan’ vurgusunu, bazı çevreler yadırgamış.. “Daha dün Lozan’a hezimet diyordunuz, bugün Lozan’a sarılıyorsunuz” diye eleştirmiş.. Hayır hayır Atina basını değil.. (Hakkı Öcal ustanın kulakları çınlasın) Resmen bu topraklarda yayın yapan gazeteler.. Utanmasalar Yunanistan’a meydan okuduğumuz için suçlayacaklar bizi.. Navtex ilanında nasıl olur da Lozan’a atıf yaparmış Türkiye?.. Neden yapamaz? Çünkü vaktiyle Başkan Erdoğan Lozan’ı eleştirmiş..
Önce şunu hatırlatalım. Erdoğan’ın ve bu ülkede yaşayan milyonlarca vatandaşın Lozan eleştirisi caridir.. Kalbi bu topraklar için atan pek çok kişinin Lozan için, ‘nereden nereye’ dediğini, ‘keşke’ dediğini, ‘ah be!’ dediğini görmemek için, ancak yerli olmamak lazım.. “Lozan elbette bir Zaferdir” diyenler bile, rasyonel bulmasalar dahi ‘keşke şu da olsaydı’ demiyorlar mı?.. Demiyorlarsa sahiden bu topraklara olan aidiyetlerinden kuşku duyarım. Atatürk, Batı Trakya’yı istemiyor muydu yani?.. Adalar Türkiye’nin tam hakimiyetinde olsun istemiyor muydu?.. Musul Vilayetini, Halep ve Antakya’yı, istemiyor muydu?.. Eğer öyle derseniz başka bir şey konuşmak zorunda kalırız.. Doğrusu şu; ‘Elbette istiyordu fakat şartlar bu kadarına el verdi’ … Amenna..
Başkan Erdoğan’ın Lozan eleştirisini hatırlayın.. Ne dedi?.. “Lozan da kutsal metin değildir, elbet değiştirilebilir” dedi.. 22 milyon metrekare topraklardan 780 bin kilometre kareye sıkışmış bir milletin feryadını yok mu saysaydı Erdoğan.. Biz bu milletin fertleri.. Bugün sadece silahsızlanmasını istediğimiz adaların aslında bizde değil de Yunanistan’da olmasından rahatsızız.. Olay tamamen bu..
Bu millet, kendisine giydirilen o gömleğe artık sığmıyor.. Lozan hiç kuşkusuz ki önemli kazanımlar elde ettiğimiz kıymetli bir uzlaşmadır. Evet, milli mücadele, Lozan Antlaşmasıyla taçlanmış, Cumhuriyetin kuruluş senedi olarak yerini almıştır.. Ama daha fazlasını özlemek de hakkımız..
Batı Trakya’da, Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde ve elbette Ege’de her şey farklı olabilirdi..