Paris’teki Wagram Meydanı’nı gördünüz değil mi?.. Birkaç ay korona molası veren sarı yelekliler yine sokaklarda, caddelerdeydi.. Bu defa onlara, servis operasyonu olduğu apaçık belli olan araç yakan derin Fransa da katıldı.. Lüks otomobilleri ateşe verip, protestocuların üzerine attılar.. Böylece sert müdahale için elverişli zemin de bulunmuş oldu.
Öyle böyle gösteriler başladığından beri 11 kişi öldü Fransa'da.. 26 kişi kör oldu.. 5 kişinin eli/kolu koptu.. 500 kişi yaralandı.. Tam anlamıyla orantısız müdahale tablosu var zaten Fransa'da.. Buna meşru zemin arıyor Macron..
Wagram meydanı'ndan bahsetmemdeki neden Fransa'daki benzin zamları ya da asgari ücrete dikkat çekmek falan değil.. Farkında mısınız Macron ülkede gerçek anlamda köşeye sıkışmış durumda.. 2017'de iktidara geldi.. Daha birinci senesini doldurmadan sokaklar savaş alanına döndü.. Sarı yeleklilerin eyleminin gölgesinde yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde kelimenin tam anlamıyla hezimeti yaşadı.. Partisi Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi (LREM) yüzde 22,4 oy alarak ancak ikinci sıraya yerleşebildi. AP seçimleri elbette bir sene sonra yapılacak yerel seçimlerde ne yaşanacağının da habercisiydi.. Öyle de oldu.. Paris, Marsilya ve Lyon gibi büyük kentlerde, Macron'un partisi Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi'nin (LREM) adayları seçimi kaybetti. LREM, sadece 3 kentte belediye başkanı çıkarabildi. Şimdi 2022'de başkanlık seçimleri var. Ve yaklaşan kurşun gibi ağır havayı görebilmek için kahin olmaya da gerek yok..
En başka ülkede uygulanan ekonomi politikaları ve bir de bunun üstüne pandeminin yol açtığı krizi yönetememesi, içeride karizmasını yerle bir etmiş durumda.. Şimdi halk desteğini önemli ölçüde kaybetti.. Dolayısıyla 2022 Macron için ham hayalden öte bir şey değil.. İşte tam da böyle bir ortamda karşısına Erdoğan gibi baskın bir figürü hedef olarak alması bir taktik strateji.. Kendisini Erdoğan karşıtlığıyla güçlü gösteriyor lider olarak Erdoğan’dan bahsedip kendi konumunu denkleştirmeye çalışıyor.. Daha açığı;”.. ben de Erdoğan gibi büyük adamım..” demeye getiriyor yani..
Bakın İspanyol sol gazete El Pais'de bir Med7 analizi vardı önceki gün.. Deniyor ki; (mealen) Macron çok gereksiz bir biçimde Türkiye'ye karşı sert bir tutum alınmasında ısrar etti. Oysa İspanya ve İtalya, yanlarına Portekiz ve Malta'yı da alarak bu tavrın rasyonel olmaktan uzak olduğuna Macron'u güçlükle ikna ettiler.." Yani özetin özeti, Macron'un Türkiye konusunda gerçekçi ve akılcı olmaktan uzak bir tutum içinde olduğunun herkes farkında. Korsika'daki korsan toplantının bileşenleri bile.. O halde bunun tek bir izahı var. İçeride yitirdiği gücünü Erdoğan'ı kendisine rakip seçerek yeniden tahkim etmenin telaşında. .Basit numaralar.. Sonuç alacağını da zannetmem.. Fransa Macron defterini tamamen kapattı bile.. Şimdilik sadece seçimlere kadar zaman kazanıyor. Hepsi bu..
