Majestelerinin tebaasý bir yana; Türkiye'nin lideri bir yana!

Vaktiyle Hindistan'dan Kutuplara kadar dünyanýn dört bir yanýnda sömürgeleri olduðu, yani sahip olduðu topraklarda ayný anda hiç gece olmadýðý için "üzerinde güneþ batmayan imparatorluk" diye bilinen Ýngiltere'nin Kraliçesi 2. Elizabeth bildiðiniz gibi eylül baþlarýnda 96 yaþýnda ölmüþ önceki gün de defnedilmiþti.

Ýki milyon insanýn katýldýðý söylenen halka açýk törenin masraflarýnýn milyonlarca sterline mal olduðu konuþuluyor.

Üstelik cenazeye katýlan devlet baþkanlarýna "Kraliçenin tebaasý" muamelesi yapýlmýþken bile böyle bu rakam!

Zira Kraliyet Sarayýndan yapýlan açýklamada devlet baþkanlarýndan törene özel uçakla, özel helikopterle ve özel zýrhlý araçlarýyla gelmemeleri, tarifeli uçakla gelmeleri ve kendilerine tahsis edilecek toplu taþýma araçlarýný kullanmalarý istenmiþti. Buyrulmuþtu da denebilir.

Hakikaten tören günü otobüse binmek için bekleþen, bilet kontrolünden geçen, otobüste ayakta seyahat eden Macron gibi "dünya liderleri" de gördük.

ABD Baþkaný Biden zýrhlý aracýný kullanan tek istisna idi. Diðerleri tören alanýna otobüslerle haldýr huldur taþýndý.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný, Türk Silahlý Kuvvetlerinin Baþkumandaný Recep Tayyip Erdoðan ise davetli olduðu törene dikte edilen þartlar nedeniyle katýlmadý. Dýþiþleri Bakanýný gönderdi.

Yapýlabilecek en doðru þeyi yaptý aslýnda Cumhurbaþkaný.

Türk milletinin ve devletinin izzeti nefsini yere düþürmedi. Bilakis bulunduðu her yerde tuttu en yükseðe kaldýrdý.

Týpký Þah'ýn sarayýna elçi olarak gönderilen ama kendisine oturacak yer gösterilmeyerek yapýlan hakareti sýrtýndaki pembe incili kaftaný yere serip oturduktan sonra eðilip almayan, arkasýndan getirilen kaftaný ise (ki kaftan için bütün servetini harcamýþtýr) Þah'a býrakan Osmanlý evladý Muhsin Çelebi gibi.

Nitekim Cumhurbaþkaný Erdoðan bunun bir benzerini daha önce de yaptý.

Kasým 2021'de Roma'da düzenlenen G20 zirvesine katýldýktan sonra devlet baþkanlarýna düþük güvenlik protokolü uygulanacaðý açýklanan Glasgow'a gitmeyerek yurda dönmüþ ve dönüþ yolunda kendisine bunun sebebini sorduðumuzda da þöyle cevap vermiþti:

"Bu sadece kendi güvenliðimizle ilgili deðil, ülkemizin itibarýyla da ilgili bir meseleydi. Biz milletimizin itibarýný korumakla mükellefiz. Hiçbir yerde ülkemizin saygýnlýðýna, izzetine halel gelmesine müsaade etmeyiz. Daha adil bir dünyayý ancak eþitlikçi bir yaklaþýmla kurabileceðimizi de böylece bir kez daha göstermiþ olduk".

**

Cumhurbaþkaný Erdoðan BM 77. Genel Kurulunda tam da bu haysiyetli, hakkaniyetli, yapýcý tavrýný sürdüren bir konuþma yaptý.

Dünya siyasetinin güncel sorunlarýna iþaret ederken çözümler de öneren Erdoðan yönelttiði eleþtirileri öyle incelikle ama sakýnmadan söyledi ki diplomasinin hakikat eksilmeden de yapýlabileceðini tüm dünyaya gösterdi.

Fikri takibini sürdürdü Cumhurbaþkaný, "Dünya beþten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür" tezini kuvvetli þekilde ifade etti.

Genel Kurul toplantýsý için belirlenen "Ýç Ýçe Geçmiþ Sýnamalara Dönüþtürücü Çözümler için Dönüm Noktasý" temasýný kastederek "Ortak kaderimizi etkileyen sýnamalara karþý ortak gündemle harekete geçmemiz gereken bir döneme girdik" dedi.

Türkiye'nin çabalarýyla BM iþbirliðiyle Karadeniz üzerinden dünyaya ulaþtýrýlan Ukrayna tahýlý sayesinde dünyada yaþanacak kýtlýðýn ötelendiðini anlattý.

Ayný þekilde insanlýðýn güvenliðini ilgilendiren Zaporijya Nükleer Santrali'ndeki kriz konusunda da Ankara'nýn çabalarýný aktardý

Türkiye'nin verdiði terörle mücadeleyi anlattýktan ve biz terörü bertaraf etmek için her güce sahibiz" dedikten sonra "terör örgütleriyle deðil müttefikiniz Türkiye ile çalýþýn" dedi. Kime dediði çok açýktý.

Yunanistan'ýn gayri hukuki biçimde adalarý silahlandýrmasýný ve göçmen politikasýný sert sözlerle eleþtirdi Cumhurbaþkaný. Yunanistan'ýn Ege denizini mülteci mezarlýðýna çevirdiðini vurguladý.

Uluslararasý toplumun BM prensipleriyle çeliþir þekilde, ambargolarla dünyadan koparýlmaya çalýþýlan Kýbrýs Türklerine yönelik zulme son vermeye ve bir an önce Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti'ni resmen tanýmaya davet ediyoruz" dedi.

Türkiye'nin taleplerini ve çözüm için yaptýklarýný anlattý Erdoðan. Dünya barýþý için Türkiye olarak verilen büyük çabalarý aktardý.

Hasýlý kelam "dünya lideri" nasýl olunurmuþ bir kez daha gösterdi.