Bir sofrada başlayan hareketi yıkmak için masa kurmuşlar. Bugün hemen hepsi o sofrada her türlü makamın ekmeğini yiyip, masada fotoğraf vermek için siyasi bulaşıkçılığa soyundular.
Pazar tezgâhına çıkmış maydanoz demetinin kendisini toplaması için paket lastiğine ne kadar ihtiyacı varsa bu altılı demetin de o kadar ihtiyacı var.
Bir hevesle kurulan müzik gruplarının alın yazısından kopya çektikleri kesin. Hani müzik gruplarında herkes solist rolü yapar lakin bir süre sonra gruptan ilk ayrılan kaset çıkarır burada tam tersi; kasetli bir solist grup kurmuş, zamanında çapsız diye haykırdığı sese düet teklif ediyor.
Kimse kapıya yakın masaya oturmak istemez bunlar bırakın oturmayı, yayılarak masadaki yedinci puşiyi saklamaya çalışıyor. Bir de çok kez aptal yerine koydukları lakin koydukları yerde hiçbir zaman bulamadıkları halkın önünde güya kavga ediyorlar.
Yahu neredeyse masanın ayaklarına mekap giydirmişler masa dağa kaçacak hala tanışıyor muyuz skeci.
Bir de katlanan masayı tercih etmişler sanırım başka türlü masa bile katlanamazdı. Oturuş provası alırken masayı katlamışlar da bir tanesi de sanki içinde unutulmuş gibi tanımadığımız kişi de Demokrat Parti'denmiş.
Yola çıkış hikayeleri yok çünkü hepsi yürüyen fıkra.
İttifak kurmuşlar adı belli değil çünkü kendilerine gönderilen mesaj henüz okunmadı çift tık olmadı henüz.
Masa sanırım servis masası çatal bıçak kaşık memnun lakin menü yok.
Masayı görmeye gitmişler.
Merak etmeyin biz sizden fazlasını gördük, ister masa etrafında birleşin, ister komodin etrafında halaya durun, masa size evet dese de sandık size hayır diyecek. Neden biliyor musunuz?
İhanet bu toprakların bırakın özünü tözünde yok. Daha oyun hamuru bile değilken size pişme fırsatı veren bir lideri devirme hayaliniz, içinizden bir tanesinin ayakkabısına benziyor.
Seneye deviririm diye kurduğunuz büyük hayallerle (!) yarışır ancak.
Seneye de giyerim diye aldığınız büyük ayakkabılarla yarışır ancak.