Seçimlerin yenileneceði güne kadar kim bilir daha neler neler göreceðiz? Sanki bir maskeli balo gibi, dün devlete 'seri katil' diyenler, bugün milliyetçi oylara talip olduklarýndan olsa gerek, hiç de yüzleri kýzarmadan; 'Tanrý Türk'ü korusun' diyorlar...
Mesela Canan Kaftancýoðlu hanýmý Albayraklarla donatýlmýþ bir yürüyüþte görmek, bu seçim döneminin en þaþýrtýcý fotoðrafýydý. CHP Ýstanbul Ýl Baþkaný Kaftancýoðlu, CHP'nin kampanyalarýný hazýrlayan önemli isimlerden birisi. Seçim çalýþmalarý kapsamýnda ülkücü bir grubun yürüyüþüne katýlýnca çýktý bahsettiðim fotoðraf ortaya. Yürüyüþ sýrasýnda Kaftancýoðlu'nun arkasýnda Göktürk Kaðanlýðý'na ait bir sancaðýn açýlmýþ olmasý dikkat çekti. Habere göre; Azerbaycan bayraðý ve bozkurt iþaretleri eþliðinde, "Bozkurtlar ulusun, Tanrý Türk'ü korusun" sloganlarýyla yürümüþler...
Ayný Kaftancýoðlu'nun seçim çalýþmalarý kapsamýnda, Ramazan ayýnda iftar programlarýna katýldýðýný, ellerini açarak dua ettiðini, baþýný örttüðünü de görmüþtük propaganda fotoðraflardan... Doðrusunu isterseniz hem emek verilmiþ bir imaj çalýþmasýdýr bu durumlar, hem de Canan Haným açýsýndan amaca giderken yürünen yolda gösterdiði sabýr ve sebat açýsýndan kayda deðer bir haldir... Ama günün sonunda propagandadýr, göz boyamadýr, algý operasyonudur...
Çünkü biz kendisini 15 Temmuz 2016 darbe kalkýþmasý esnasýnda okunan selalardan duyduðu rahatsýzlýðý sosyal medyada pervasýzca paylaþýrken de hatýrlýyoruz: ' Bu saatte ezan okumak suretiyle kalkýþma yapanlara ne diyecek ne yapacaðýz þimdi?' içeriðindeki tweeti halen duruyor mesela... Gerçi sela ile ezaný ayýrt edemiyor ama olsun okunan selalardan çok rahatsýz... Halbuki töremizde felaket anlarýnda ve seferberlik çaðrýsý yapýlacaðý zamanlarda, sela okunmasý geleneði vardýr. Seferberlik çaðrýsýný, darbeci kalkýþma ile benzeþtirme çabasý o kadar vicdan yaralayýcý ki... O þehitlerin vuruluþlarýný inkar etmek, o sokaða dökülen halkýn kollarýný açarak tanklarý durduruþunu görmezden gelmek, vicdanýný hiç kanatmamýþ anlaþýlan Canan Hanýmýn...
Kaftancýoðlu'nun pek çok skandal sosyal medya paylaþýmý var ve hepsi de olduklarý yerde durmaya devam ediyor. Yani herhangi bir üzüntü, herhangi bir nedamet hissi yaþamýyor olsa gerek ki, sosyal medyada öylece duruyor hepsi de...
Siyaset yapmayý; imajýna bürünmek, uygun pozisyona geçmek, akýllýca fotoðraflar vermek þeklinde anladýðýnýzda, iþte böylesine zýtlýklar ve tutarsýzlýklarla dolu sonuçlar çýkýyor karþýnýza... Her þart altýnda girebilecekleri bir þiþe ve alabilecekleri yeni bir kývam varmýþçasýna, adeta maddenin gaz haline geliþinin resmini çekiyorlar...
Onlar þimdi milletle ve inanç deðerleriyle alay ettikleri günleri unutturmak istercesine kollarý sývamýþ haldeler...
Ey Millet, sen de unutma!
...........................................................................................
Seçim tercihleri konusunda çok sert ve sekter bir refleks sergiledi bazý ünlüler. Yazar, sanatçý, aktrist, yönetmen, komedyen, müzisyenler... Onlara aydýn veya seçkin diyebilir miyim diye sordum kendime, sonra da onlara 'ünlü' demekte karar kýldým. Herkesin seçim tercihi olacaktýr el hak doðrudur ve normal olaný budur. Ünlülerin de politik tercihi olacaktýr. Lakin iþi faþizan bir ifþalamaya vardýrarak herkesi hükümet aleyhine açýklama yapmaya zorlamalarý çok korkunçtu. Nuri Bilge Ceylan gibi her kesimin severek takip ettiði bir sinemacý bile, bu aydýn faþizminden nasibini aldý ve halka haddini bildirenler arasýnda hizalandý.
Milletin inancýna, tercihine, kültürüne yönelik bu amansýz reddediþ, kendisinden, memleketinden, halkýndan büyük üzüntü duyan seçkinci esriklik, seçim gündeminde yeniden devreye sokuldu. 'Biz sizi sevmiyoruz' korosu, kreþendolar halinde ses yükseltmeye devam ediyor... Allah bunlara sorumluluk duygusu versin...
Yakup Kadri, 'Yaban' adlý eserinde, 'Her milletin köylüsüyle okumuþ yazmýþ zümresi arasýnda, ayný derin uçurumlar var mýdýr, bilmiyorum! Fakat okumuþ bir Ýstanbul çocuðu ile, bir Anadolu köylüsü arasýndaki fark; bir Londralý Ýngiliz ile, bir Pencaplý Hintli arasýndaki farktan daha büyüktür. Bunu yazarken elim titriyor' diyor... Bu paragrafta, modernleþme tarihimizin çarpýklýðýný ortaya koyan derin bir kýrýlganlýðý okuyorsunuz aslýnda...
Halkýna bakýþ açýsýnda bu tip bir kolonyal uzaklaþtýrma barýndýranlarýn günümüzde gelebilecekleri en uç noktayý ise, bir seçim öncesi depremzedelere edilen beddualarda görüyorsunuz...