Mustafa Sabri Beþer
Mustafa Sabri Beþer
Tüm Yazýlarý

Mavi Vatan, Yeþil Vatan ve Çocuk Vatan

Kabul etmeliyiz ki insan soyu yine insan tarafýndan büyük bir saldýrý altýnda. Bunu komplo diye dillendirenlerin artýk aðzýna biber sürmek lazým.

Toplumun önünde, resmi makamlarda, medyada, STK'larda yýllardýr kendilerine dair umut beslediðimiz önemli adamlar var. Ama öyle görünüyor ki bu meselenin yükü de Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn üzerine kalacak. Allahtan ki o var.

Bütün dünyayý kasýp kavuran LGBT sapkýnlýðýnýn destekçileri son olarak çocuklara da sapkýnlýðý dayatmaya baþladýlar. Bunun için ise çocuklarýn çok sevdiði bir animasyon filmini kullanýyorlar.

Daha þimdiden 14 ülke tarafýndan yasaklanan ve çocuklarýn tertemiz dimaðlarýný kirletme amaçlý bu filmin ülkemizde de gösterime girmeden önce tedbir alýnmasý gerekiyor.

Rusya ve Çin'in de yasaklamayý düþündükleri bir zehirden bahsediyoruz.

Toy Story'nin çocuklar tarafýndan sevilen karakterlerinden olan Buzz Ligthyear'ýn baþrol olduðu yeni bir film vizyona girdi.

"Lightyear" isimli animasyon film, vizyona girmesiyle birlikte büyük bir tartýþmayý da baþlattý. Çünkü filmde eþcinsel bir iliþki de yer alýyor. Öyle sadece bir sahnede de deðil. En az beþ kere tekrarlanan bir sahnede bu sapkýn iliþki kör göze parmak sokarcasýna filmin ana izleyici kitlesi olan çocuklarýn masum dimaðlarýna zerk ediliyor. Son sahnede ise iki eþcinsel karakter öpüþtürülerek rezaletin zirve noktasýna çýkarýlýyor.

Bir düþünün, henüz 5-6 yaþlarýnda olan ve cinselliðin C'sinden bile haberi olmayan çocuklarýn saf zihinlerinde bu sahneler ne gibi izler býrakacak! Bunu tahmin etmek için pedagog veya psikolog olmaya gerek yok.

Nitekim tehlikenin farkýna varan 14 ülke animasyon filminin gösterimini yasakladý.

Peki, tatilin bitip okullarýn açýlacaðý Eylül baþýnda ülkemizde vizyona girecek olan bu film için biz toplum ve devlet olarak ne yapýyoruz?

Tabii ki baþta Aile Bakanlýðý olmak üzere, RTÜK, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý, Ýletiþim Baþkanlýðý gibi kurumlarýn bu konuda bir þeyler yapmasý gerekiyor.

Acaba Aile Bakanlýðý, ailenin temel dinamiklerini sarsacak olan bu sapkýn fikirli animasyon filmine karþý neler yapmayý planlýyor?

RTÜK, Sinema Genel Müdürlüðü bu konuda bir inceleme ve araþtýrma yapacak mý?

Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý bu sapýk düþünceleri çocuklara zerk edecek olan film hakkýnda cami cemaatini bilgilendirecek mi?

Temennimiz, bu kurumlarýn en güçlü þekilde bu zararlý filmin karþýsýnda durmalarý, bu filmin yasaklanmasýdýr.

Bireysel ya da ailevi küçük amaçlarý kovaladýðýmýz kadar Müslümanlara, geleceðimize, çocuklarýmýza yapýlan bu saldýrýya karþý çok yüksek bir bilinç oluþturarak karþý koyma çalýþmalarýnýn organize edilmesini de elzem görüyoruz.

Fiilen neredeyse beþten fazla ülkede göðsümüzü kabartarak mücadele veren bir Cumhurbaþkaný, bireyi aileyi ilgilendiren çok temel bir meselede bu yükü de taþýmak zorunda mý kalacak? Maalesef öyle görünüyor. Çünkü kendi sevdalarýnda, kendi gafletlerinde olanlar tehlikenin farkýnda deðiller!

Fatiha'nýn son ayeti bizi silkeler mi: "Ya rab bizi kendilerine nimet verdiðin kimselerin yoluna ilet, gazaba uðrayanlarýn ve sapýklarýn yoluna deðil."

Bu mesele için Müslümanlar haykýrmayacaksa, eylemler, mitingler yapýlmayacaksa, Disney gibi bir dijital platformun ülkemizde yayýn hayatýna göstere göstere girmesine sessiz kalýnacaksa nerede kaldý bizim deðerlerimiz, nerede kaldý mücadele ruhu!

"Allah'ýný seven defansa gelsin!" sloganý Müslümanlarýn havaya kalkmýþ yumruklarýyla haykýrýlmalýdýr.

Çocuklarýmýza ve ailemize düþecek ateþ bizi daðlamadan organize olmamýz icap eder.

Denizlerimizi korumak için mavi vatan, yeþili korumak için yeþil vatan dedik. Savunmada çok büyük çilelere göðüs gererek mücadele hattý kurduk.

Ancak öz vatan temiz çocuklarýmýzdýr, neslimizdir. Öz vataný kaybedersek her þeyi kaybederiz. Çekilen çileler, atlatýlan bütün badireler, emekler, umutlar telef olur, berhava olur.

Çocuklar bizim vatanýmýz, bizim cennetimizdir.

Ýnanmýþ insanlarý seferberliðe, gafletten, dalaletten uyanmaya, infiale davet ediyoruz.

Mescidi Aksa'yý, Kâbe'yi savunduðumuz gibi en az o kadar mukaddes çocuklarýmýzý korumalýyýz.

Çocuklarýn kalbine akýtýlan bu irinin Allah'ýn evi olan Kâbe'ye akýtýlandan daha önemli olduðunu haykýrýyoruz!

Buna karþý tepki göstermeyeceksek Kâbe'yi yýksalar azdýr Aksa'yý uçursalar azdýr!

Düþmanla, kafirle, münafýkla, sapýklýkla mücadele etmeyen Müslümanýn ailesine bu çaðýn fitneleri mutlaka dokunacaktýr. Çocuklarýmýzý korumak, dünya ve ahiretimizi kurtarmak için bu mücadeleye omuz verelim. Bu duyarlýlýðý kuþanalým. Yoksa geleceðimiz yok olacaðý gibi dünyamýz da ahiretimiz de yok olur.

Hocalar yýllarca Müslüman kadýnýn kocasýna karþý görevleri sadedinde diskur çektiler. Ancak þu anda Müslüman anne bu konu için göreve davet edilecek en önemli güçtür.

Diyanet tarafýndan yaz aylarýnda çocuklarýmýza yönelik yapýlan kurslarda öðreticilik yapanlar tarafýndan, bu sapkýnlýklar zikredilip reklamlarý yapýlmadan çocuklar bilinçlendirilmelidir.

Demokrasi, parti programlarý için Müslüman kadýný evinden çýkardý. Bunun bazý faydalarýný da gördük. Artýk Müslüman kadýnýn evden çýkmasý gerekiyorsa çýkacaðý en haklý konu bu konudur, figan edecekse en doðru konu bu konudur.

Hz. Hatice, Hz. Aiþe, Hz. Sümeyye validelerimizi örnek alan baðrý yanýk Müslüman anneler bu konuya sahip çýkmalýdýr.

Þair Erdem Beyazýt'ýn þiirinden alýntý yaparak Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn da sýk sýk okuma gerekliliði duyduðu mýsralarla sözümüzü haykýrarak sonlandýralým: Müslüman yürekler bilirim daha / Kýzdý mý cehennem kesilir, sevdi mi cennet / Eller bilirim haþin hoyrat mert / Alýnlar görmüþüm ki vatanýmýn coðrafyasýdýr / Her kýrýþýðý sorulacak bir hesabý / Her çizgisi tarihten bir yapraðý anlatýr.