Siyonist haydutlar çetesi Ýsrail'in, 'savaþ' dese de, sýrtýný dayadýðý Amerika ve AB ülkelerinin çoðu dýþýnda dünyada yüz milyonlarca kabul görmeyen ve hiç bir savaþ örneðine benzemeyen , teknolojik barbarlýk uygulamalarý ederken... Baþta Amerika olmak üzere Almanya, Fransa, Ýngiltere gibi ülkelerdeki yüzbinlerce üniversite öðrencisinin sergilediði Siyonizm ve Ýsrail militarizmine protestolarý emperyal odaklarý þaþkýna döndürmüþ bulunuyor. Siyonist Ýsrail'in sergilediði ve Adolf Hitler'in bile yüzünü ak eden bu emsalsiz barbarlýk karþýsýnda, Amerikan Baþkaný Biden, bu protestolarý bile (antisemitizm / Yahudi düþmanlýðý ) olarak niteleyip 'Amerika'da antisemitizme yer yoktur.' diyebiliyor. Hani, neredeyse, geçen hafta New York'ta Yahudilere hitap eden ve Ýsrail rejimini 'siyonizm putu'na tapýnmakla suçlayan Kanadalý Yahudi yazar Naomi Klein'ý bile 'antisemit/ Yahudi karþýtý' olarak suçlayacak. Amerikan ve diðer ülkelerin polisleri ise, Siyonist Ýsrail rejiminin korkunç barbarlýklarýný protesto eden öðrencilerin kayýtlarýný siliyor, tutukluyor ve hattâ profesörleri bile üniversitelerinden atýyor.
*
Bunlar olurken, Arab dünyasýnda hiçbir kýpýrdama görülmemesine þaþýyor niceleri.. Halbuki, Arap halklarý korkunç bir maddî doygunluðun rehaveti içinde 'geviþ getirme ' pozisyonundalar.. 'Ýtiraz /protesto n'olacak ki?' diyorlar.. Bilmiyorlar ki, en azýndan, baþlarýndaki diktatörlerin temelleri sarsýlacak.. Ama, sadece Arab toplumlarýný suçlamayalým.. Orta Asya ve Kafkaslar'da büyük ekseriyeti Müslüman olan Türkçe konuþan halklarýn baþýndaki cumhuriyet rejimlerinden de 'çýt' çýkmýyor.. Âdeta, üzerlerine ölü topraðý serpilmiþçesine.. Halbuki, 35 yýl öncelerine kadar, en azýndan 200 yýl, Rusya esaretinde yaþamýþ olmanýn acýsýný yaþamýþlardý.. Hele Hazar Denizi'nin batýsýnda yer alaný ise, bir de 'Ýsrail'i savunuyor!
*
Geçen gün, bizdeki laik medyadan biraz insaflýca birisi, 'Bizdeki muhafazakâr veya Müslüman kesimlerin de pek fazla kýpýrdamadýklarý'ndan, hele Amerika ve Avrupa üniversitelerinde büyük protestolar olurken bizdeki üniversitelerin hareketsiz oluþlarýndan da yakýnýyordu, haklý olarak..
Bir tarafýyla haksýz deðildi.. Ama, Müslüman halklarýn bu barbarlýklarý hele de Cuma namazlarýnda milyonlar halinde lanetledikleri gibi, özellikle Ýstanbul'da çeþitli Ýslamî kuruluþlarýn binlerce katýlýmla sergiledikleri Protestanlardan, mensup olduðu cenahýn medya organlarýnýn, haber kanallarýnýn saðýr kesildiðini bilmiyordu, herhalde..
Bu cümleden olmak üzere, dün, 5 Mayýs Pazar günü, öðleden sonra, Ýstanbul- Yenikapý Miting Alaný'nda, 'Peygamber Sevdalýlarý Vakfý'nýn ve Hüdapar'ýn yaptýðý çaðrýya icabet eden , kadýnlý-erkekli on binlerce Müslümanýn, Tekbîr ve salavatlarla, çok güzel ilâhiler, ve þiirlerle ,konuþmalarla, 3 saat boyunca Siyonist Ýsrail barbarlýðýný lanetleyip, HAMAS ve mücahitlerini selâmlayýþlarýný ve 'Direniþe devam..' temennilerini belirtmeliyim. .
Keza, dün akþam Fatih Camii'ndeki akþam namazýndan sonra ÝHH ve diðer Ýslamî kuruluþlarýn çaðrýsý ile, akþam namazýndan sonra Fatih'ten Edirnekapý'ya kadar Fevzi paþa Caddesi boyunca kadýnlý-erkekli, binlerce Müslümanýn Siyonist Ýsrail ve hamilerinin barbarlýklarýna karþý, iki saate yakýn dev tezahüratý da bu vesileyle zikretmeliyim..
*
Ama, son asýrlarda, silahsýz itiraz ve protesto geleneði pek fazla örneðe sahip olmadýðý da açýk..
Þimdi hayatta olmayan ünlü bir hoca, daha 40 sene öncelerde Siyonist Ýsrail rejiminin cinayetlerine karþý gösteriler düzenlemek isteyen gençlere, 'Sünnet'te var mý böyle bir þey? Birileri zulmedecek, siz o zulme karþý sadece gösteriler yapacaksýnýz? Bunda bir mantýk var mý?' diye karþý çýkabiliyordu..
Ayný þekilde Suûdî rejimi de, Hac mevsimlerinde Ýsrail, Amerika ve Sovyet Rusya gibi ülkelerin protesto edilmelerini, Kâbe Ýmamlarýnýn Cuma hutbelerinde bile tenkit ettirtir ve 'Ýslam'da böyle tezahürat þekli var mý?' dedirttirirdi..
*
Afganistan'da sonralarý cumhurbaþkaný da olan ve bir bombalý saldýrý sonunda (Ýnþ.) 'þehid' olan rahmetli Burhaneddin Rabbânî de bu gibi kýsa görüþlerden rahatsýzdý ve, 'Bizim Afganistan'da sivil-silahsýz protesto yok.. Bizim halkýmýz hemen silaha sarýlýr..' diye yakýnýrdý..
Halbuki, bütün Enbiyaullah'ýn sünnetlerinde de, onlara karþý çýkan toplum kesimleri arasýnda da , karþýlýklý olarak, psikolojik savaþ taktiklerine göre geliþtirilmiþ silahsýz protesto yöntemleri de vardý.
Kaldý ki, tek baþýna 'Lâilâheillallah' ibaresi bile, en temel ve sivil protesto beyanýmýzdýr, Müslümanlar olarak.. Çünkü, bu ibarede, 'Allah'dan gayri bir ilâh'ý, mâbud'u kabul etmediðimiz'in sözlü beyaný vardýr ve bu bir özgürlük manifestosudur. Çünkü, Müslüman insan bu ibareyi, þuûruna vararak söylediði zaman bütün sahte ilâhlara, 'put'lara, putlaþtýrmalara ve putlaþtýrýlanlara ve düzenlerine karþý çýkýyor. Elbette her dönemin Nemrud ve Firavun'larýnýn yolundan gidenler de o zaman Müslümanlara karþý savaþ açacaklardýr. Ki, Müslümanlar da bu ihtimali, taa baþta 'Lâ..' derken göze alýyorlardýr.
*
Evet, 'Tezahürat' sadece güç gösterisi deðil, uðranýlan haksýzlýktan ve zulümden herkesi de haberdar etmektir ve bir 'psikolojik savaþ' metodudur da...
Nitekim, Müslümanlar Mekke'de putperestlerin engellemeleriyle karþýlaþtýklarý Kâbe ziyaretlerine, sayýlarýnýn 40 kiþiyi bulmasýndan sonra, alenen baþlamýþlar ve, putkýranlarýn pîri olan Hz. Ýbrahim'den kalma o mâbedi, putlardan temizlemeye ve aslî þekline döndürme mücadelesine silahsýz olarak da baþlamýþlar ve müþrikler, Müslümanlarýn bu güç gösterisinden dehþete kapýlmýþlardý.
Bugün de Müslümanlarla onlarýn karþýtlarýnýn arasýndaki hesaplaþmalarýn özünde deðiþen bir þey yoktur.
*