Mehmetçiðin mücadelesi

Türkiye'nin tarihi misyonu anlaþýlmadan...

Bu kirli savaþ da anlaþýlamaz.

Lafý evirip çevirmeye gerek yok.

Türkiye'nin, etnikçi ve söylem itibarýyla sýnýfsal olan PKK ve bilumum terör örgütleriyle mücadelesinin temelinde, "köleci Batý hukukuna" karþý verdiði savaþ vardýr.

Abartýlý mý buldunuz?

Bugün, Batý'dan devþirilen bürokratik anlayýþýn ürettiði cürufa bakýp hüküm verirseniz, bu abartýlý gelebilir size.

Ama Türkiye, nasýl ki coðrafi olarak dünkü tarihten ne kadar uðraþýrsanýz uðraþýn kopamýyorsa...

Fikir olarak da; ne dininden, ne dilinden, ne de tesis ettiði hukuk çerçevesinden oluþan kültüründen kopabilir.

Türkiye'nin dili ve dini anlayýþý itibarýyla sahip olduðu "emanet hukuku"; bilakis anamalcýlýðýn, yani bugünkü oligarþik kapitalist sistemin geliþmesini engellemektedir.

Onun için Mehmetçiðin mücadelesine bir de bu açýdan bakýn derim...

Ýlk bakýþta, son iki yüzyýllýk ricat ve akabinde baþ gösteren inhitatýn/çöküþün tetiklediði acil reçete bulma telaþýyla Ýttihat ve Terakki Cemiyeti tarafýndan ortaya atýlan ve Cumhuriyet yönetimi tarafýndan da devam ettirilen "milli burjuva oluþturma" stratejisinin dahi "sýnýfsýz, kaynaþmýþ toplum" söylemiyle sonuçlanmasý bu noktada dikkat çekicidir.

Ne var ki, günün sonunda, elimizde koskocaman bir komprador güruh kalmýþtýr.

Ýþte o komprador güruhun siyasi temsilcileri bugün, birkaç oy için emperyalistlerin maþasý etnikçileri ayartmaya çalýþýrken, diðer taraftan köleci mevzuatýn propaganda aygýtýna baðladýklarý akýllarýyla "milli yas" söylemini öne çýkarýp, teröristi aklama giriþiminde bulunabilmektedir.

Biz maalesef bugün, iþte bu komprador rejimin kaotik zihin dünyasýnýn cürufuyla da boðuþuyoruz.

Oysa yeni bir dünya doðmaktadýr.

Bu dünya, Türk milletinin tarihi misyonu üzerinden okunabilir ancak.

Kastýmýz asla, Batý tarihselliði içinde çýkmýþ kavramlardan devþirilen kavramlar, doktrinler deðildir.

Biz, buradan bakýyoruz dünyaya.

Buradan bakmak...

Batý'nýn oluþturduðu tarihin kýyýsýnda, emperyalizmin özellikle coðrafyamýzda temerküz ettirdiði ve güce dayanan kirli politikalarýn sebep olduðu bütün kýyým, yýkým politikalarýna raðmen...

Tarihin içinden bulup çýkartabildiðimiz "zatýna deðil fiiline bak" irfanýna dayanan emanet hukukuna göre bakmak demektir.

Yani...

Burayý/bizi oluþturan tarihi derinlikle okumaya çalýþýyoruz geliþmeleri.

Avrasya ana karasýnda baþ gösteren ve oradan da Afro-Avrasya bütünleþmesini baþaran tarihi coðrafyamýzýn ufkunu, bütün dünya olarak belirledik.

Son birkaç yazýmýza bakýp, bizim, stratejimizi Avrasya anakarasýndaki mücadeleyi izlememizden mülhem Rus emperyalist stratejisinin ideoloðu Aleksandr Dugin ve onun, neoliberalizmden en çok semiren ve klasik köleci sistemi teknolojik aygýtlarla sistemleþtiren Çin'le bütünleþtiren Türkiye "distribütörleriyle(!)" yan yana düþtüðümüze iliþkin ithamlarý da dikkate alarak...

"Türk kuþaðýný" merkeze alan Türkiye'nin Avrasya stratejisini savunduðumuzun ve bunun köklerinin de tarihte olduðunun altýný bir kere daha çizmiþ olayým.

Mehmetçiðin, köleci dünya sistemine karþý verdiði mücadelenin temelinde de, tarihte hukuk ve düzen tesis ettiðimiz bu coðrafyada þekillenen fikirler olduðunu, bugünkü terörle mücadelesinin de tam da bu yüzden küresel bir nitelik taþýdýðýný net bir þekilde söyleyebiliriz.

Cümleler uzun biliyorum...

Acýlar kadar uzun hatta.

O kerpiç evlerin içindeki sýzýdan kýsa lakin.

12 fidan eklendi þehitler kervanýna.

Þehitler, rahmet dileyen köksüzlüðe inat...

"Âli" makamdan, Hazreti Muhyi'nin þiirindeki tecelliyle köleci emperyalizme karþý þöyle sesleniyorlar sanki:

Sayýlmayýz parmak ile

Tükenmeyiz kýrmak ile

Taþramýzdan sormak ile

Kimse bilmez ahvalimiz...

Açýn okuyun bu þiiri...

Bütünleþin canlý ruhlarla. Dirilsin ruhumuz.

Adalet dirilsin.

Emaneti yüklenen insan dirilsin.

Kimse kusura bakmasýn, söyleyeceðim:

Onlar rahmet deryasýnda "hay" derken...

Utanç bizim hanemize düþmüþ, kir bizde barýnmýþ.

Hasýlý...

"Bir saniyesine bile hâkim olamadýðýmýz bu hayatta" rahmete bizim ihtiyacýmýz var.