Mesele, siyasî ayak tartýþmasý deðil…

CHP Genel Baþkaný Kýlýçdaroðlu, 20 soru ile FETÖ’nün siyasî ayaðýný Cumhurbaþkaný Erdoðan olarak ilan etti.

Erdoðan da Kýlýçdaroðlu’nun, gerçekten FETÖ’nün en çok yararlandýðý siyasetçi olduðunu ortaya koydu.

Bazýlarý meseleyi, “siyasî ayak tartýþmasý” olarak anlýyor, ya da öyle bir algý oluþturuluyor.

Gerçekte ortada bir tartýþma yok.

FETÖ; terör örgütü olarak gerçek yüzünü göstermeden önce bir sivil toplum hareketi, dine hizmet eden bir iyilik hareketi, kutuplaþmaya karþý diyalog ve hoþgörü çaðrýsý temalarýndan dolayý Gülen Cemaatinin desteklenmesi var.

Bu desteði veren insanlarýn hiçbiri, Ecevit’ten Çiller’e, Özal’dan Demirel’e kimse, ama hiç kimse “bunlarý koruyalým, kollayalým da ileride darbe yapsýnlar” ihanetinin içinde deðildi. Kimse Fetullah Gülen’e, darbe yapsýn, masumlarý katletsin, tanklarýn altýnda ezsin, uçaklardan Meclis’i bombalasýn diye müsamaha göstermedi.

Meselenin bam teli burasý.

Kýlýçdaroðlu CHP’si ve bugün ona arka çýkýp Erdoðan’ý ve AK Parti iktidarýný, “FETÖ’nün siyasî ayaðý” diye göstermeye çalýþanlar, izandan, insaftan uzak olduklarý bir tarafa, “kontrollü darbe” algý operasyonu ile gaflet ve ihanet bataðýna batanlardýr.

Ýhanet içendedirler, çünkü hain belli; FETÖ... Ýhanetin ortayla çýktýðý tarih belli; 7 Þubat 2012, MÝT krizi. Bu tarihten itibaren 15 Temmuz’a giden yolun taþlarýný döþeyenler de belli, Kýlýçdaroðlu CHP’si ve TSK’daki cuntacýlar.

Hal böyle olunca “siyasî ayak tartýþmasý” bir þaþýrtmacadan, gündemi deðiþtirmekten ibaret.

Vicdanlý, insaflý bildiðimiz bazýlarýnýn, tarafsýz hakem rolüne soyunup “býrakýn bu tartýþmayý, en çok FETÖ’ye yarýyor” yaklaþýmý, “o da suçlu, bu da suçlu “ diyerek CHP’ye destekten baþka bir þey deðil…

CHP, 15 Temmuz darbe giriþimine giden yolun aslî sorumlusudur. Esas FETÖ’cüdür. Kýlýçdaroðlu; 15 Temmuz darbe giriþiminden sonra televizyon ekranýndan FETÖ elebaþý Fetullah Gülen haininin kitaplarýna yasak getirilmesine karþý çýkan adamdýr.

Daha ne siyasî ayak aramasý…

Gelelim cuntacýlara.

15 Temmuz’da darbe yapmaya kalkanlarýn hepsi silahlý kuvvetler mensuplarýdýr. Uçak da, tank da, helikopter de, silah kullananlar da onlardýr.

Meclis’te Sayýn Erdoðan sordu; kim bunlarý Yüksek Askeri Þuralarda kritik görevlere getirdi. Erdoðan mý? O dönemin Genelkurmay karargâhýndaki komutanlar mý?

Siyasî ayak olarak CHP’nin suçu/vebali büyük…

Ama FETÖ’cüler TSK’da her kademeyi ele geçirirken susan, görmezden gelen, göz yuman komutanlarýn, suçu/vebali çok daha büyüktür…

Mesele, siyasî ayak tartýþmasý deðil.

Ýþte ABD Savunma Bakanlýðý’na araþtýrma raporlarý ve analizler hazýrlayan RAND Corporation’ýn son raporunda, “ABD, Erdoðan’a karþý muhalefetle iþ tutmalýdýr” deniyor.

YAÞ’ýn, önceden asker aðýrlýklý bir yapýdayken þimdi sivil aðýrlýklý bir yapýya dönüþmesinden duyulan rahatsýzlýðýn altý çiziliyor.

Askeriyede orta kademe subaylar arasýnda rahatsýzlýk olduðu ve “bir darbenin, yeni sivil-askeri yapýdan ve Akar’ýn uygulamalarýndan rahatsýz olanlar tarafýndan yapýlabileceði” iddia ediliyor.

Hala FETÖ’cülere aðýtlar düzen vicdansýzlar; darbeden bahsediliyor, darbeden…

15 Temmuz’un ardýndaki ABD, yeni bir darbe ihtimalini fýsýldarken, “FETÖ’nün siyasî ayaðý” tartýþmasýnýn, Ýlker Baþbuð ve Kýlýçdaroðlu tarafýndan açýlmasý tesadüf mü?

Bir savaþ var.

Bu savaþta arada durulmaz, “býrakýn tartýþmayý” denmez.

Tartýþma yok, þer cephesinin saldýrýsý var.

Yerini belli etmeyen, baþka hesaplarýn içinde demektir…