Millet İttifakı'nın adayına o büyükelçi mi karar verecek?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaklaşık 10 gün önce bir bilgiyi paylaştı kamuoyuyla...

Dedi ki; "... Kılıçdaroğlu, biraz dürüstsen, bu millete biraz inancın varsa, 6'lı masa toplantısından sonra beraber oluşturduğunuz ve tutanak altına aldığınız bildiriyi, hangi büyükelçiliğe düzeltmeye gönderdin, bunu açıkla..." Bu çağrısından birkaç gün sonra biraz daha detay verdi ve söz konusu metni kimin taşıdığını da ifşa etti; "... Sevgili Kılıçdaroğlu, altılı toplantıdan sonra 'bir büyükelçini' bir büyükelçiye metni düzeltmek için gönderdin. Problem 1: Bu iki büyükelçiden hangisi satış yaptı? Problem 2: Kime sattı. Grup Toplantısını bekledik. Cevap gelmedi..."

**

CHP siyasetini yakından takip edenler Soylu'nun kastettiği isimin kim olduğunu anladılar zaten. Taraflar kabul etmediği için 'kesin' diyemem ama Soylu'nun işaret ettiği kişi anlaşılan Kılıçdaroğlu'nun Dış Politika Danışmanı emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz... Gerçi Çeviköz'e Türkiye Gazetesi'nden Fuat Uğur bu soruyu sordu... Çeviköz de 'yayınlanmaması kaydıyla' o kişinin kendisi olmadığını söyledi... Neden 'yayınlanmaması kaydıyla' onu anlamadım. Zira 'o kişi ben değilim' demek daha kolay değil mi?.. Fakat açıkça çıkıp yalanlamadığına göre, bütün ibreler Sayın Çeviköz'ü gösteriyor. Peki Çeviköz'ün kapısını çaldığı o büyükelçi kim?..

**

Gelin burada sahiden kamuoyunun bilmesi gereken bazı soruları yüksek sesle soralım... Bu sorulardan bir kısmının elbette devletimizde cevabı vardır... Zira bizim topraklarımızda bir büyükelçilikte olan bitenden haberimiz olmayacaksa, orada bir şeyler ters gidiyor demektir zaten... (Bu son cümlem, "Yoksa Soylu CHP'yi mi izletiyor?" diye soran devletten bîhaber bazı zeki arkadaşlara da gelsin... )

**

Sayın Soylu bu bilgiyi kamuoyuna aktarırken, CHP'ye dönük bazı sorular sormuştu.

Misal "... Bu buluşmayı bilen iki kişiden hangisi bu bilgiyi sızdırdı ve daha da önemlisi kime sızdırdı?.." diyerek 'zarf'a ilişkin iki soru sordu... Ancak Sayın Soylu'nun sormadığı ve bizim ısrarla merak ettiğimiz 'mazruf'a dair sorular da var?

1) Üzerinden mutabakata varılan metnin çeşitli büyükelçiliklere gönderilip redakte ettirileceğini, masanın diğer bileşenleri önceden biliyorlar mıydı?

2) Bu metnin büyükelçiliklere gönderilmesini de içeren sekreterya vazifesinin CHP'nin etkili ismi emekli büyükelçiye verilmesine ortaklaşa mı karar verildi?

a) Bu kişi CHP adına mı gitti yoksa 6'lı koalisyon adına mı?

b) Bu yetkiyi Kılıçdaroğlu'ndan mı aldı yoksa masanın ortak adayı mı?

c) Yoksa masadan tamamen bağımsız kendi iradesi ile mi metni onay için büyükelçiliğe götürdü?

3) Söz konusu metinde Atlantik cephesinin onayından geçmesi gereken madde hangisi veya hangileri?

4) Bundan önce 6'lı masa mutabakatı gibi başka birtakım seçim vaatleri ya da parti programları da büyükelçiliklere gitmiş midir?

5) Millet İttifakı'nın ortak adayını büyükelçilik mi açıklayacaktır?..

**

Birkaç basit soru var cevaplanması istenen. Biz millet olarak bu meselede bunun gibi bazı sorular sorup konunun açığa çıkmasını istiyoruz elbette. Ama asıl merak ettiğim tüm bu olan bitenden eğer masanın diğer bileşenlerinin haberi yoksa koalisyon kaldığı yerden, bir şey olmamış gibi devam edecek mi?.. Kaç gün oldu, ortakları daha bu soruyu Kılıçdaroğlu'na sormuş değil... Neden acaba?..