Milletin Anayasasýný Milletin Meclisi nasýl yapacak?

Cumhurbaþkaný Erdoðan yeniden Genel Baþkaný seçildiði AK Parti'nin 7. Olaðan Kongresinde yaptýðý konuþmada Türkiye'nin yakýn dönem iþ planýný ve haliyle gündem konusunu da ilan etti.

2001'den itibaren dile getirdikleri, her seçim döneminde vaat ettikleri ve 2008, 2011 ve 2015'de getirmek için samimiyetle çalýþtýklarý yeni sivil anayasayý bu kez Cumhuriyetin 100. yýlýnda yapmak üzere hedef netleþtirdi Erdoðan.

Ve güçlü bir çaðrý yaptý muhataplarýna.

"Buradan siyasi partiler baþta olmak üzere yeni anayasa konusunda sorumluluk üstlenecek herkese çaðrýda bulunuyorum; gelin ideolojik, zümrevi ve kiþisel tüm bagajlarýmýzý, duvarlarýmýzý, þerhlerimizi bir kenara býrakarak Türkiye'yi en az bir asýr boyunca taþýyacak lafza ve ruha sahip yeni bir anayasaya kavuþturalým; biz buna varýz, hazýrýz".

Ýdeolojisiz, bagajsýz, özgür ve þuurlu bir mutabakat metni için ilk adýmý attý Cumhurbaþkaný Erdoðan.

Ýki þeyi netleþtirdi:

Ýlki yeni anayasa kimin için sorusunun cevabý: "Yeni anayasa, darbecilerin, vesayetin, þu veya bu dengenin deðil, doðrudan milletin anayasasý olmalýdýr".

Diðeri, zamaný: "Yeni anayasa çalýþmalarýnda bu safhaya önümüzdeki yýlýn ilk diliminde ulaþmayý hedefliyoruz".

***

1982 Anayasasý'nda 19 ayrý defada 184 deðiþiklik yapýlmasýna raðmen metinden ne darbe ruhu çýkarýlabildi ne vesayet kokusu.

Haliyle anayasa tartýþmalarý gibi yasalarýn –o beðenmediðimiz anayasaya uygunluðunu denetleyen Anayasa Mahkemesi'nin kararlarý da her zaman tartýþma konusu oldu.

Nitekim 1982 sonrasý hemen her parti, siyasi çevre, sivil toplum kuruluþlarý, akademi çevreleri, iþ dünyasý deðiþik tarihlerde anayasa taslaðý hazýrladý.

***

AK Parti de 2007'de Prof. Dr. Ergun Özbudun'un baþkanlýðýndaki 6 kiþilik akademik heyete anayasa taslaðý hazýrlattý.

2011'de kurulan Anayasa Uzlaþma Komisyonuna Meclis'te grubu bulunan dört parti eþit üyeyle katýlarak ortak bir süreç yürüttü. Komisyonlara partiler koltuk sayýlarýna göre üye verebilirken AK Parti büyük bir özveri ve demokratik hassasiyetle kendinden feragat etti ve her parti 3'er üyeyle komisyonda temsil edildi.

2011 Anayasa Uzlaþma Komisyonu'ndan bir anayasa çýkmadý ama bugün bize yol gösterecek üç kýymetli þey oldu:

1) Siyasi partiler nasýl bir anayasa öngördüklerini düþündü, çalýþtý ve ortaya dört kýsmi anayasa taslaðý çýktý.

2) Toplumun farklý kesimlerinden 62 bin sayfayý bulan görüþ toplayan Komisyon yalnýzca 59 maddede mutabýk kaldý.

3) Partilerin hangi baþlýklarda hangi gerekçelerle uzlaþamadýðý anlaþýldý.

***

Peki, bu tecrübenin ardýndan mevcut Meclis -2023'e dek- yeni anayasayý hazýrlayabilir mi?

Bazý zorluklar var. Zorluklarýn baþýnda birer mermer blok gibi hareket eden ittifak yapýlaþmasýný saymak gerek. Bir yanda AK Parti, MHP ve BBP'den oluþan Cumhur Ýttifaký, karþýsýnda ise CHP, HDP, ÝP ve SP'den oluþan Millet Ýttifaký var.

Millet Ýttifaký aðýz birliði etmiþ vaziyette "güçlendirilmiþ parlamenter sisteme dönüþ" tezini savunuyorlar. Henüz neyi kastettikleri, ne önerdikleri net deðil. Üstelik karþý ittifakýn yaþadýðý asýl zorluk bir araya geliþlerini, birlikte anayasa çalýþtýklarýný gizliyor olmalarý. HDP ile bir arada görünmek istemiyor ama birlikte anayasa çalýþýyorlar. Anayasa çalýþmalarýnýn sýhhati açýk ve þeffaf olmaya baðlý oysa.

Diðer zorluk ise TBMM'de halihazýrda 12 siyasi partinin ve 11 baðýmsýz milletvekilinin bulunmasý. Dört siyasi partinin yapamadýðýný þimdi 23 farklý odak yapacak.

***

Nasýl mümkün olacak peki?

2011'deki patinajý ve hayal kýrýklýðýný bir daha yaþamamak için ne yapýlmalý?

Son yirmi beþ yýlýn siyasi gündemini ve anayasa çalýþmalarýný yakýndan takip ettim. Farklý zamanlarda farklý görüþlerden uzmanlarla derinlemesine mülakatlar yaptým. Buna dayanarak bu kez þunlarý yapmamak gerek, diyorum.

1) Anayasa Uzlaþma Komisyonu eþit üye ile deðil partilerin sahip olduklarý sandalye sayýsýna göre oluþmalý. Böylece seçmenin altýn oranla verdiði vekalet hem komisyonda hakkaniyetle temsil edilecek hem de bu kez iþler yürüyecektir.

2) 2011'de Komisyon "maddeler oy birliðiyle geçer" gibi bir ilke kararý almýþtý. Ve çok az maddede uzlaþýlmýþtý. Gerçekçi olmak lazým oysa, temel insani ve vatani meseleler dýþýnda kolay uzlaþan bir toplumsal sayýlmayýz. Dolayýsýyla anayasa maddeleri oy birliðiyle deðil oy çokluðuyla kabul edilmeli. Meclis yazsýn halkýn önüne getirsin. Son kararý halk verir.

3) "Anayasayý kurucu meclis yapar, seçilmiþ meclis yapamaz" gibi arkaik ve antidemokratik görüþler baþtan tartýþma dýþýnda tutulmalý, yeni anayasa yapým süreci bu tür ilkel görüþlerle boðulmamalý.

4) Süreç, program aritmetiði "tartýþtýr-kapýþtýr-hem tarafsýz görün hem reyting al" hesabýna dayalý TV programlarýnýn kýsýrlýðýna býrakýlmamalý.

5) Anayasa yapým sürecine olabildiðince geniþ toplum kesimi dahil edilmeli. Sivil toplumla, akademiyle, meslek örgütleriyle, öðrencilerle temas kurulmalý, talepler güncellenmeli.

6) Çalýþma takvimine bu kez daha katý riayet edilmeli ki Cumhuriyetin 100. Yýlýna Türkiye kendine yaraþýr bir anayasayla girebilsin.