14. Büyükelçiler Konferansý, neredeyse interaktif bir istiþare toplantýsý olarak geçti. Dýþiþleri Bakaný Hakan Fidan baþkanlýðýnda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakaný Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakaný Mehmet Þimþek, Sanayi ve Teknoloji Bakaný Fatih Kacýr, Ticaret Bakaný Ömer Bolat'ýn da birlikte katýldýklarý toplantý, 'bütüncül diplomasi' anlayýþýyla takdim edildi.
2000'lerde bilimler arasýndaki eskinin sert duvarlarý nasýl esnekleþtiyse, siyasette de ayrýþmadan ziyade paylaþým ve ortak çalýþma hedeflerinde bütünleþme revaçta. Bunun en güzel örneðini seyrettik Büyükelçiler Konferansý'nda...
Adalet ve Kalkýnma Partisi'nin 'Türkiye Yüzyýlý' baþlýklý seçim beyannamesinde, hedef olarak gösterilen ilkelerle düþünecek olursak, Hakan Fidan'ýn baþkanlýðýndaki toplantý, çok bileþenli ama bütüncül diplomasiyi iþaret ediyordu.
Hatýrlayalým ne diyordu seçim beyannamesi:
'Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi baðlamýnda, dýþ politikamýzýn ana kurumlarý olan Dýþiþleri Bakanlýðý, Milli Savunma Bakanlýðý ve Milli Ýstihbarat Baþkanlýðý baþta olmak üzere dýþ politikanýn planlanmasý ve yürütülmesinde kritik öneme sahip tüm kurumlarýmýzý daha da güçlendireceðiz.
Yurt Dýþý Türkler Baþkanlýðý, Maarif Vakfý, Yunus Emre Enstitüsü, TÝKA ve diðer kurum ve kuruluþlarýn mevcut kapasitelerini arttýrarak küresel diplomasi aðýmýzýn daha da geniþlemesi için çalýþacaðýz.
Savunma Sanayii Baþkanlýðý ile Milli Savunma Bakanlýðý, Dýþiþleri Bakanlýðý, Milli Ýstihbarat Baþkanlýðý ve Ýçiþleri Bakanlýðý arasýndaki koordinasyon ve iþ birliðini daha da attýrarak ''savunma diplomasisi'ni güçlendireceðiz. Savunma diplomasisini, dýþ politikanýn önemli bir sütunu haline dönüþtüreceðiz.''
Nitekim Bakan Fidan da bunu hayata geçirecek fiþeði attý: 'Dýþ iliþkilerimizin önemli bileþenlerinden olan ekonomi, ticaret, güvenlik, savunma, istihbarat, enerji, kültür ve iletiþim gibi alanlarda sayýn bakanlarýmýzla, kurum baþkanlarýmýzla bir araya geleceðiz'' dedi...
Burada Cumhurbaþkanýmýz Recep Tayyip Erdoðan'ýn, parti fikriyatý ile maddi siyaset korelasyonunu nasýl uyumlu halde yürüttüðü meselesi, gerçekten dikkat çekici... Partinin ideolojisi, entelektüel vizyonu, politik alanda pratik olarak verilecek hizmetlerin, adeta yol haritasý mahiyetinde. Burada birleþtirici, bütünleþtirici bir liderliktir söz konusu olan. Parti ayrý telden çalýþýyor, Kabine ayrý telden çalýþýyor meselesi yok, tam aksine siyasi senkronizasyon ve ahenk var...
Dýþiþleri Bakaný Hakan Fidan çok açýk konuþtu, dýþ politikamýzýn stratejik yürüyüþü için dört temel hedef belirledi... Her türlü dýþ etki alanýndan baðýmsýz, medeniyetimizin deðerleri etrafýnda þekillenen, artan imkân ve kabiliyetlerimize dayalý, devletimizin ve milletimizin bütünlüðünü, güvenliðini ve refahýný güçlendirmeyi hedefleyen ve bölgesinde bir çekim merkezi olan, tam anlamýyla milli bir dýþ politika hedeflediklerini söyledi...
3. Selim zamanýnda Londra'ya önce ikamet elçisi ardýndan da büyükelçi olarak atanan Moralý Yusuf Agâh Efendi'den bugüne diplomasi geçmiþimiz tam 500 yýllýk bir geleneðe dayanýyor. Kuþkusuz çok deðerli bir birikim... Cumhuriyetin 100.yýlýnda, gelecek vizyonuyla siyaset eden AK Parti'ninse dünyaya söyleyeceði çok þey var. Susan deðil konuþan, duraðan deðil etkin, takipçi deðil öncü bir Türkiye vizyonu için 'milli dýþ politika'nýn kendinden emin adýmlarý, Türkiye'yi dünyada sözü güçlü, gücü tesirli bir konuma taþýyor böylece...