Mustafa Sabri Beþer
Mustafa Sabri Beþer
Tüm Yazýlarý

Muhafazakâr Devrimci Gençlere…

Cumhurbaþkaný Erdoðan "Muhafazakâr Devrimci" kavramýný ilk kez kullandýðýnda açýkçasý "acaba endiþe etmeli miyiz?" diye düþünmedim deðil. Çünkü bizim coðrafyamýzda "devrimci" kelimesi biraz olumsuzluk çaðrýþtýrýyor. Zira anlam itibariyle "zor kullanarak yapýlan köklü deðiþimlere" devrim deniyor.

Geçmiþte bu kelimenin kullanýldýðý yerlere baktýðýmýzda karþýmýza yýkan, kýran, daðýtan, sokaklarý karýþtýran, gerektiðinde öldüren insanlar çýkýyor.

Genellikle sol fraksiyonlarýn kullandýðý ve sahiplendiði bu kelime, yine sol fraksiyonlar tarafýndan þiddetin bir çaðrýþtýrýcýsý haline getirildi.

Peki, Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn dile getirdiði "Muhafazakâr Devrimci Gençlik" söylemi yukarýda zikrettiðimiz "endiþelenmeli miyiz acaba" düþüncesinin yerine çok daha farklý bir metot uygulamasýnýn var olduðunu ve incelenmesi gerektiðini özellikle gençlere düþündürmek istiyor olabilir mi?

Muhafazakâr devrimci gençlerin yol haritasý nasýl olmalý?

Muhafazakâr devrimci gençlik nasýl olup da sol fraksiyonlarýn kullandýðý bu kelimenin çaðrýþýmlarýndan kurtulmalý?

Her þeyden önce muhafazakâr gençliðin yol haritasýný çizecek insanlara ihtiyaç var. Rehberi olmayan, ideali olmayan, fikri olmayan, hedefi olmayan bir hareket, adý ne olursa olsun hüsranla ve baþýbozuklukla sonuçlanmaya duçar kalýr.

Bütün bu düþüncelerin arasýnda kendini "Müslüman devrimci" olarak tanýmlayan Nuri Pakdil düþmeli zihinlerimize mesela...

Pakdil vermiþ olduðu bir röportajda kendisini þöyle ifade ediyor: "Uygarlýðýmýn deðer yargýlarýndan yanayým, Ýslâm uygarlýðýnýn savunucusuyum. Uygarlýðýmýzýn yabancýlaþtýrma giriþimleriyle yenen hakkýný geri istiyorum. Kitaplarýmýn hepsi, 'zulümsüz', 'sömürüsüz', 'putsuz', 'kimlikli', 'erdemli', 'erekli', 'ýþýklý', 'aþkýnlýkla dopdolu' bir yeryüzü oluþturma çabasýna katkýdýr. Puta tapýcýlýk sapkýnlýðýna bir karþý koyuþtur. Bir kez daha bütün kalbimle vurgulayayým: Ben devrimci bir Müslümaným, devrimci bir yazarým. Yüzde yüz militan, devrimci bir yapým vardýr benim. Bununla da gurur duyuyorum, onur duyuyorum."

Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn da takdirle karþýladýðý yapýmý gerçekleþtirilip yayýnlanan "7 Güzel Adam" dizisi vesilesiyle yeni nesil bu devrimcinin ismini duymuþ oldu. Nuri Pakdil gençlik yýllarýndan, liseli yaþlardan itibaren "ben Müslüman devrimciyim" der ve devrimciliðini þöyle tanýmlar: "Benim devrimciliðimin temelini, Ýslâm dinine olan sarsýlmaz baðlýlýðým oluþturur. Ýslam dini kýyamete kadar sürecek sürekli devrim anlayýþýný öngörür."

Hayata bakýþ açýsýný Müslüman devrimci olarak nitelendiren Pakdil; "Gerçek bir devrimci mi görmek istiyorsun?" sorusuyla baþladýðý "Yalnýz Ardýç" isimli þiiriyle soruya okkalý bir cevap verir.

Allah'ýn peygamberleri seçerek kavim ve toplumlara göndermesinin sebebinin dünyayý "ýslah" etmeleri olduðunu biliyoruz. Yani meselenin özüne baktýðýmýzda Ýslam devrimciliði mutlak anlamýyla nitelenemez. Zira devrim baþta da ifade ettiðimiz gibi, yýkýp yeniden yapmak ister. Islah ise daha iyi duruma getirme, düzeltme, iyileþtirme biçimi olarak bilinir.

Pakdil de þiirinde: "Asla suçlamaz, yargýlamaz, savunmaz. Ama gölgesini de kimseden ve hiçbir þeyden esirgemez. Bütün devinimi kendi içindedir." derken yýkýcý devrime karþý ýslahçý bir devrimci duruþunu anlatmaya çalýþýr.

Pakdil, þiirleriyle, sözleriyle devrimci kelimesini; o korkutan, endiþelendiren çaðrýþýmýndan kurtarýp hak ettiði yere koyuyor: Yazan, okuyan, uygarlýðýnýn deðer yargýlarýndan yana olan, Ýslâm uygarlýðýnýn savunucusu olan, zulümsüz, sömürüsüz, putsuz, kimlikli, erdemli, erekli, ýþýklý, aþkýnlýkla dopdolu, ýslah edilmiþ bir yeryüzü oluþturma çabasýnda olan...

Bizim arzuladýðýmýz, görmek istediðimiz de Nuri Pakdil'in tarifini yaptýðý bu insanlar ve gençler. "Devrimci" kelimesinin olumsuz çaðrýþýmlarýnýn peþinden giden bir hareket ideallerimize ve hedeflerimize zarar vermekten baþka bir iþe yaramaz.

Nuri Pakdil, "Muhafazakâr Devrimci Gençlik" kavramýnýn önünde bir rehber olarak duruyor. Sadece Pakdil deðil tabii ki... Bu konuda söz söylemiþ, kalem oynatmýþ onlarca yazarýmýz, edibimiz, fikir insanýmýz var. Ýslam Medeniyeti öylesine engin bir derya ki elini daldýran boþ çýkarmaz.

Yeter ki bizler bir þeyler yapmak isteyelim!