Muhalefet yine, yeniden, en baştan…

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasında yürütülen "siyasette normalleşme" süreci çeşitli sebeplerle "anormal" gidiyordu aslında.

Buluşmalara yüklenen aşırı anlamlar kadar iki tarafın niyet ve gaye farklılığı bir süre sonra taraflarda rahatsızlık oluşturacaktı, oluşturdu. Cumhur İttifakı'nı çözmeye yönelik gayretlere CHP bagajının sırıtması da eklenince işin tadı kaçtı.

ÖZEL'İ PARALİZE EDEN İMAMOĞLU

Ama frekans bozan asıl şeyin Özgür Özel üzerindeki Ekrem İmamoğlu tahakkümü olduğunu düşünüyorum.

Çünkü Özel'in siyasi nezakete sığmayan, "Erdoğan ile müzakere eden yetkin siyasetçi" kurgusunu tuz buz eden o çirkin sözü ("suç ortağınızı bize itelemeyin") onun yanında söyledi.

Bir gün önce Erdoğan'a her hitabında "Sayın Cumhurbaşkanım" diyen Özgür Özel, İmamoğlu'nun yanında paralize oldu ve "şaşkın eş başkan" pozisyonuna geriledi. Sonra da toparlayamadı.

O açıdan Erdoğan'ın dün grup toplantısında yaptığı tespitler CHP ve Özel açısından sadece eleştiri değil öneri değeri de taşıyor.

SİYASİ KURNAZLIKLA İKTİDAR OLUNUR MU?

CHP iktidara elbette muhalefet edecek, eleştirecek. Bunlar muhalefet olmanın gereği zaten.

Ama siyasi nezaket gerektiren sembolik görüşmeleri, iktidara siyaset dikte etme eylemine dönüştürmek olsa olsa "siyasi kurnazlıktır". Özel'in cinlikleri CHP çevrelerinde ve Saraçhane medyasında takdir görmüş de değil üstelik.

CHP kazanında ısıtılan su, kaynama noktasına gelmeden bir çıkış yolu bulmalı Özel. Yoksa haşlanacak. Erdoğan'ın muhatap aldığı, Türkiye'nin âli çıkarlarını önceleyen, dışarıdaki risklerini gören ve işin ciddiyetine uygun davranan bir siyasetçi olması onu hem parti içi kısır tartışmalardan kurtaracak hem Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu muhalefet lideri olmasını sağlayacaktır. Erdoğan'ın dün dediği gibi yani. "Siyaset tarzını düzeltecek olan muhalefettir."

**

CHP'DE HİZİP NORMALLERİ

Eylüldeki tüzük kurultayını seçimli kurultaya çevirmeye çalışan Kılıçdaroğlu ilk hamlesini Mansur Yavaş ile yaptı. Buluşup yemek yediler, her şey normal dediler.

Buluşma Özgür Özel'e de soruldu. "Parti içi normalleşmeyi, destekliyorum" dedi.

Beklenen Kılıçdaroğlu-İmamoğlu buluşması olmadı ama. Sırttaki hançerin yarası kabuk mu bağlamadı yoksa güç dengesinde yeni hesaplar mı denkleme girdi henüz bilmiyoruz.

İmamoğlu'nun açıklamasından anlıyoruz ki ("bu yemeğe olan ilgiyi hayretle izliyorum") kartlar dağıtılmış, henüz oyun kurulmamış.

CHP medyasındaki yeni yer değiştirmelerden de anlıyoruz aslında bunu.

**

AĞIRALİOĞLU OYUNA HAZIRLANIYOR

Anadolu Yayıncılar Federasyonu gazetecilerle siyasetçileri buluşturan toplantılar düzenliyor epeydir. Mümkün olduğunca katılmaya çalışıyorum. Misafir siyasetçiyi ilk ağızdan dinlemek, sormak, sorgulamak bakımından iyi bir imkan doğrusu.

Dün de Yavuz Ağıralioğlu vardı Hamamönü'ndeki federasyon bahçesinde.

Geçen yıl İYİ Parti'den istifa ettikten sonra ne yapacağı merak ediliyordu.

Parti kuracağı yönündeki haberleri ilk ağızdan doğruladı Yavuz Bey. Sonbaharda tabelayı asacaklarmış. Partinin adı henüz net olmasa da dönemin ruhuna uygun bir isim olacakmış.

Ahlak, Adalet, Akıl; 3A şeklinde formüle ettikleri siyasi çerçeveyi oturttuğu yer, mevcut siyasi partilerin yapmayı vaat edip yapamadıklarını söylediği, kutuplaşmanın görmediği, ikiliklerin uzaklaştırdığı orta nokta. "Politik merkez" diye tabir ediyor Ağıralioğlu bunu.

Peki ama kendinizi nasıl ayrıştıracaksınız mevcut partilerden? AK Parti'den, MHP'den, BBP'den, İYİ Parti'den, CHP'den farkınız ne olacak? Sonuçta her parti merkeze talip ve kendini merkeze göre tarif ediyor? Merkez parti iddiasıyla kurulan İYİ Parti'nin akıbeti ortada. Onun yapamadığını siz nasıl yapacaksınız, şeklinde sordum kendisine.

Siyaseti ideolojilerden uzaklaştırıp profesyonel bir yönetim anlayışına taşımaktan bahsetti eski Alperen Ocakları Başkanı, BBP'de ve İYİ Parti'de siyaset yapan Yavuz Ağıralioğlu. Siyasette jenerasyon değişikliği vaktinin geldiğini, siyasetin "doktorluk gibi" bir uzmanlık gerektirdiğini söylüyor.

Anlattıkları mevcut siyasi düzlem eleştirisinden ve idealler çerçevesinde tarif ettiği bir parti hayalinden ibaret şimdilik. Bu hayalin ete kemiğe nasıl bürüneceği, hangi argümanlar ve insanlar eliyle hayata geçeceği konusu ise meçhul. Bekleyip göreceğiz.

**

KORAY AYDIN DA AYRILIYOR

Kurulduğu günden bu yana dağılan İYİ Parti tükenme noktasında. Parti kurucularından Koray Aydın'ın bazılarına göre 14 bazılarına göre 3-5 milletvekiliyle beraber istifası bekleniyor bugün.

Ne yapacağı konusunda ise Ankara'da kulisler muhtelif. Mecliste bağımsız takılacak diyen de var, Mansur Yavaş lehine çalışacak diyen de. Bakalım neler olacak.