‘Müminin, en sevdiði ve deðer verdiklerini, Allah'ýn emrine göre fedâ etmesi ibadeti: KURBAN..'

Pazar günleri yaptýðýmýz bir diðer 'Okuyucularla Hasbihal'e daha, okuyucularýmýzý saðlýk ve âfiyet dileklerimizle ve de mübarek Kurban Bayramý dolayýsýyla, bu mübarek günlerin manevî bereketinden nasiplenmeleri temennilerimizle selâmlayarak baþlayalým:

*

Önce bir beyân-i i'tizar: Geçen Pazar günkü 'Okuyucularla Hasbihal'in ilk bölümünde, metin doðru þekilde seslendirilmiþti, ama, sahifeye konuluþunda meydana gelen bir ârýza yüzünden, ilk iki okuyucu mesajlarý kopmuþtu. Bu kopukluðu dikkatli okuyuculardan Cemal Aydýn kardeþim mesajla bildirmiþti, ama, yolculuklarda olduðum için ânýnda düzeltmek imkâný olmamýþtý.

O bölümü, - bir yanlýþ anlama olmamasý için, -günü geçen bir mesajý çýkararak- tekrar verelim:

*Fransa'da eðitim konularýnda tahsil görmekte olan Kâmil Pýnarbaþý isimli okuyucumuz, Reuters Ajansý'nýn Türkiye'nin eðitim hayatýyla ilgili ve özellikle yeni müfredat programý konusunda 7 Haziran günü, 'Erdoðan, Türkiye'nin yeni müfredatýna yönelik eleþtirileri reddetti..' baþlýðýyla yayýnladýðý bir yoruma temasla, 'Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn, 'Millî deðerlere öncelik verilecek.. Amacýmýz milletin deðerleriyle donatýlmýþ yeni nesiller yetiþtirmektir. Bizim programýmýza ideolojik kaygýlarla karþý çýkanlar kendilerini sorgulamalý..' þeklindeki sözlerine yer vermekteydi.

Yorumda, Erdoðan'ýn, 'dindar bir nesil yetiþtirmek' hedefini anlatýrken, 'Bu ülkenin çocuklarý ile Ýslamî deðerler arasýna kimsenin girmesine izin vermeyeceðini' söylediði aktarýldýktan sonra, okullarda 'mescit'ler açýlmasýný saðladýðýna ve bu uygulamalarýn durumlarýn laik kaygýlarý körüklediðine de dikkat çekiliyor. Dahasý, bu açýklamalarýn, laik çevrelerde, 'bu müfredatta 'bir takým isim, ilke ve gibi deðerlere yer verilmediði'ne dair görüþler de anlatýlýyor.

--Evet, bu okuyucunun tespit ve deðerlendirmeleri için teþekkürler.. Bu konuda yeri gelmiþken belirtelim, Talim ve Terbiye Kurulu eski üyelerinden eðitimci Kâmil Yeþil'in 3 Mayýs 2024 tarihli Yeni Þafak'ta yayýnlanan bu konudaki deðerlendirme yazýsý da dikkat çekiciydi.

*Van'dan Þadiye Alakaþ, 'Kurban'ý, (Hakk için kurban, küp için kavurma) mantýðýndan kurtarýp, bu ibadetin asýl mânâsýna erilmesi konusunda toplumuzun eðitilmeye çok ihtiyacý var. Herkesin Kurban bayramýný bu idrake de ulaþmak temennisiyle tebrik ediyorum..' diyor..

-- Evet, bu haným kardeþimizin mesajýndaki asýl cümleyi bu Hasbihal'in baþlýðýna taþýdýk..

*Tacikistan'dan E. Erduþ kardeþimiz Afganistan'daki Tâlibân Yönetimi ile 'DEAÞ' diye anýlan silâhlý mücadele örgütü arasýnda, medya organlarýnda da yer alan zýtlaþmayý yansýtan farsça mesajlarý göndermiþ.

Buna göre, DEAÞ, Tâlibân'ý, 'Ýran Cumhurbaþkaný Ýbrahîm Reisî'nin vefatý münasebetiyle düzenlenen baþsaðlýðý merasimine katýlmalarý' dolayýsýyla, 'bir müþrik için baþsaðlýðý teslimiyetinde bulunmanýn caiz olmadýðý' gerekçesiyle suçluyor. Tâlibân da, cevabýnda DEAÞ'ýn, 'Ehl-i Sünnet'in Ebu Hanife gibi büyük bir imamýný dahi tekfir ettikleri ve 'faasýk olmak'la suçladýklarýný; ayrýca, Afganistan ve Pakistan'da Þiî ve Sünnî Müslümanlarýn yan yana yaþadýklarýný'; ama, 'Ehl-i Sünnet'in mescid ve medreselerini bombalarla havaya uçuranlarýn DEAÞ mensuplarý olduklarýný hatýrlatmakta..

Bu hassas tartýþmanýn akl-ý selîm ve kalb-i selîm ile halledilmesi temenni olunur; böyle geliþigüzel tekfir ve müþriklik suçlamalarýyla deðil..

· *Ýstanbul'dan Hasan Baran ve Yozgat'tan Edhem Demir isimli okuyucular

· 'Sinan Ateþ Ýddianâmesi' konusundaki görüþlerimi yazmamý istiyorlar.

· --'El-Cevab': Adý üstünde, bir 'iddianâme'den söz ediliyor. Yani, Savcýlýk makamýnca hazýrlanmýþ.. Doðrusu- yanlýþý veya varsayýmlarýyla bir iddialar yumaðýdýr.. Önemli olan, yargýlamanýn sonunda çýkacak olan hüküm tablosudur ve üzerinde ancak o zaman konuþulabilir..

· Þu kadarýný belirtelim ki, bu konu, merhûm Sinan Ateþ'in 'Ülkü Ocaklarý'nýn eski Gn. Baþkaný oluþu' dolayýsýyla, bir siyasî hesaplaþma konusu ve MHP'yle iliþkilendirilmek istenmesi sebebiyle önem kazanýyor.

· Konunun bu tarafýnýn, medyatik deðerlendirmeleri aþan bir konu olduðu açýktýr. MHP lideri ise, bu dolaylý iliþkileri elbette ki kabullenmiyor.

· Ama, Sinan Ateþ'in hanýmý ve iki kýzýnýn, gayet tabiî bir hareket olarak, Cumhurbaþkaný Erdoðan tarafýndan kabul edilip dinlenmesinin bile, Ana muhalefet tarafýndan 'Cumhur Ýttifaký'ný vurmak için bir fýrsata dönüþtürülmek isteniþindeki entrikacý yaklaþýma, 'Cumhur Ýttifaký' liderlerinin gelmeyeceði umulur.

*Ýstanbul'dan Sâhir Düðmeci isimli okuyucu, camilerde giderek artan bir þekilde yaþanan bir rahatsýzlýðý dile getiriyor ve diyor ki:

'Camilerde namaz öncesinde Ýmam veya müezzinler 'Lûtfen telefonlarýnýzý kapatýnýz' diyorlardý ve bu ihtarlar büyük çapta etkili oldu denebilir.

Ama, bir baþka konu var ki, giderek yaygýnlaþýyor.. Cuma günleri, Hoca minberde hutbe okurken; cemaatten niceleri, telefonlarýnýn ekranlarýnda gezinti yapmakla meþgul oluyorlar.

Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'nýn, özellikle hutbe öncesinde, cemaate hitaben, 'Telefonlarýnýzý lûtfen kapatýnýz.. Hutbeyi dinlemek vâcibdir' hatýrlatmasý yapýlmasý için bir genelge yayýnlamasý gerekiyor..

--Doðrusu, yerinde bir hatýrlatma..

*