Brüksel'de tertib olunan dünkü 'NATO Liderler Zirvesi'nde Erdoðan'ý, kendi kimliðini ve dünya görüþünü ifade etmekte, vakarlý ve parlak bir diplomat olarak görmekten, halkýmýzýn büyük kesimlerinin gurur duyduðunu -halkýn o kesimlerinin içinden birisi olarak- söyleyebilirim.
*
Dün, NATO toplantýsýný saatlerce takip ettim.. O toplantýda, genel olarak bir 'maraza' çýkacaðý ihtimalinden söz ediliyordu.. Hattâ, Erdoðan'ýn yeni bir 'One minute' çýkýþý yapabileceðinden bile söz ediliyordu. Çünkü, daha 18 ay öncelerde, 'Türkiye'deki iç muhalefeti destekleyerek Erdoðan'ý iktidardan uzaklaþtýrmak gerektiði'nden söz eden ve o zaman Amerikan Baþkan adaylarýndan birisi olan kiþinin, þimdi bu toplantýya B. Amerika Baþkaný olarak gelen Biden olduðu, gizli bir þey deðildi. Ve, o, Baþkan seçiliþi üzerinden 6 ay geçtiði halde, o eski beyanýna dair hiçbir söz söylememiþ ve tavýr sergilememiþti. Böyleyken, bu toplantýda Erdoðan'la hangi yüzle karþýlaþacaktý?
Ama, dün, NATO Toplantýsý'nýn yapýldýðý mekânda Erdoðan otururken, karþýdan Biden'ýn geldiði görüldü ve Erdoðan hiç istifini bozmadý. Ancak, Biden, Erdoðan'ý görünce, hemen ona doðru yönelip tebessüm ederek elini uzatýnca..
Erdoðan da tabiatýyla ayaða kalkýp -COVÝD salgýnýnýn yeni usûlünce- dirsek temasý tokalaþtý ve.. Biden, dostluk- yakýnlýk iþareti olarak Erdoðan'ýn kolundan tutunca.. Erdoðan da bir an bile duraksamadan, ayný þekilde davrandý. Erdoðan bu konuda son derece dikkatli.. Muhatabý bacak bacak üstüne atar atmaz, muhatabýnýn karþýsýnda ayný þekilde davranýyor; aslýnda o þekilde oturmak bizim kültürümüzde usûl dýþý olsa bile..
*
Daha sonra, akþam saatlerinde kararlaþtýrýlan Erdoðan- Biden görüþmesinde de Erdoðan, çok dikkatli bir diplomat olarak muhatabýnýn her davranýþýna aynen karþýlýk verdi.
Erdoðan'ýn Ýngilizce bilmemesini bir noksan olarak görenlere, bir ünlü iþ adamý, 'Ýngilizce bilenleri de gördük. Erdoðan ise, muhataplarýyla beden diliyle anlaþýyor ve bütün geçmiþtekilerden çok daha baþarýlý..' demiþti..
Erdoðan- Biden arasýndaki ve 40 dakika kadar sürdüðü bildirilen ikili görüþmede, Biden'ýn yanýnda bir tercüman haným vardý..
Erdoðan'ýn yanýnda da Ýslâmî örtüsüyle dikkati çeken bir oldukça genç bir kýz vardý, tercüman olarak.. Ýçerde hangi çevrelerin o güzel manzaradan dolayý küplere bindiklerini tahmin edebiliriz.
Sonra, heyetler halindeki görüþmeye geçildi ve orada iki tarafýn en üst derece yetkilileri vardý.. Bu görüþmelerde daha neler olduðu yarýnlarda daha net olarak deðerlendirilecektir herhalde..
*
Biden'ýn, görüþmeden sonra, 'Erdoðan'la oldukça verimli ve iyi bir görüþme oldu..' þeklindeki açýklamasý dünya medya organlarýnda dikkatlice yansýtýldý.
Erdoðan ise, görüþme sonrasýnda yaptýðý basýn toplantýsýnda, ele alýnan ve iki taraf arasýndaki pürüzlü pek çok meselenin açýk yüreklikle dile getirildiðini; F-35 savaþ uçaklarý konusunu, S-400 füzeleri konusunu; Amerika'nýn çekilmesinden sonra Afganistan'da bir boþluk meydana gelmemesi için, Kabil Havaalaný'nýn güvenliðinin, muhtemelen Türkiye tarafýndan -Pakistan ve Macaristan'la birlikte- üstlenilmesi konusunu; PKK ve YPG'ye olan Amerikan desteðinin sona erdirilmesini, Irak ve Suriye siyasetlerini, Ukrayna ve Kýrým konularýnda Türkiye'nin tavrýný ve teröristler arasýnda, 'iyi terörist-kötü terörist tanýmlamasýnýn yapýlmamasý', Türkiye'nin Libya'daki siyasetinin çok net olarak ortaya konulmasýyla, bir karþý görüþ belirtilmemesi konularý dikkat çekiciydi.
*
Fakîr, 60 yýldýr Türkiye'nin dýþsiyasetini takip eden birisi olarak, bu gibi NATO ve BM. Genel Kurulu vs toplantýlarda, temsil ettiði halký ve dünya görüþünü Erdoðan çapýnda, þahsiyetli, vakarlý olarak en üst derecede temsil eden ikinci bir isim hatýrlamýyorum.
*
Erdoðan'ýn dün, gün boyunca yaptýðý yoðun görüþme trafiði içinde Biden'dan ayrý olarak, Ýngiltere baþbakaný Boris Johnson, Almanya Þansölyesi Angela Merkel, Hollanda Baþbakaný Rutte, Macaristan baþbakaný Viktor Orban, Yunan Baþbakaný Kiryakos Miçotakis ve daha birçok ülkelerin temsilcilerinin en ilginç olaný ise, herhalde, Fransa Baþkaný Emmanuel Macron'la görüþmesiydi.
Macron'un Ýslâm konusunda son aylarda sergilediði tavýr ve dile getirdiði görüþler ve Fransa Meclisi'nde kabul ettirdiði ve Müslüman aileleri baský altýna alan kanunlar, bir Ýslamofobi /Ýslam korkusu hastalýðýna dönüþmüþtü ve Erdoðan'dan da gereken sert karþýlýklarý almýþtý.
Ýki gün önce Fransa medyasý Macron -Erdoðan görüþmesinden haber verince merak etmiþtim.
Ama, Macron'un dünkü görüþmeden sonra yaptýðý açýklamada, 'Ýslam konusundaki sözlerinin yanlýþ anlamaya müsaid olduðunu' ve bunu Erdoðan'a da söylediðini açýklamasý ve Ýslam karþýtý olmadýðýný belirtmesi ve ayrýca Libya, Suriye, Doðu Akdeniz konularýnda birlikte çalýþabileceklerini dile getirmesi ilginçti.
Ayný þekilde, Yunan Baþbakaný Miçotakis'le Erdoðan görüþmesinde, Erdoðan'ýn , Miçotakis'e 'Aramýzdaki pürüzlü konularý ikili olarak görüþelim, aramýzda direkt görüþme hattý oluþturalým..' gibi tekliflerin, Yunan kamuoyunda memnuniyetle karþýlandýðý anlaþýlýyor..
*
Evet, geçmiþ 60 yýl boyunca, hele de NATO çevrelerinden merhamet dilenircesine ya da onlara hesap verircesine davranan nice C.Baþkanlarý ve Baþbakanlarý görmüþ birisi olarak, bugün gördüðüm tablodan, gelecek için daha hayýrlý geliþmeler ümidi içinde olduðumu ifade edeyim.
*