The New York Times’ýn baþyazýsý; “In a Crisis, True Leaders Stand Out”.. (Krizde gerçek liderler ortaya çýkýyor)… Koronavirüsle mücadelede baþarý hikayesi (!) yazan ülkeleri ve liderleri konu ediyor.. Hangi ülkeler ve liderleri peki? Çuvallamýþ, sadece saðlýk sistemleri deðil, sosyal güvenlik sistemleri de yerle bir olmuþ, ekonomileri çökmüþ ülkeler.. Doktorlarý koruyucu tulum yerine çöp torbalarý giyen, vatandaþlarý hastane koridorlarýnda kalan, yaþlýlarýn ölüme terkedildiði devletler.. Ne kadar ‘kaybetmiþ’ varsa hepsinden övgüyle bahsediliyor. Düne kadar bize ‘süper güç’ diye yutturulan kaðýttan kaplanlar önemli bir iþ yapmýþ gibi sunuluyor
Yeni Zelanda Baþbakaný Jacinda Ardern için diyor ki; “..virüsü yavaþlatmak ve hayat kurtarmak için vatandaþýna çok þefkatli davrandý…” Peki NY Times, Ardern’in, sokaða çýkma yasaðýna uymayanlar için "aptallar" dediðini neden perdeledi dersiniz?..
Baþyazýda yer verilen bir diðer lider, Angela Merkel.. Çok iyi yönetmiþ süreci.. Peki bu çok baþarýlý (!) Almanya, ve övgüye deðer lideri halka gerçekleri anlatýyor mu?.. Bakýn Bonn Üniversitesi bir rapor hazýrlamýþ. Diyor ki; ülke genelinde kaydedilen vaka sayýsý, þimdiye kadar açýklanan sayýdan 10 kat daha fazla olmalý. NY Times bunu görür mü?.. Gelin övgüye deðer Almanya’nýn insana verdiði deðere de yakýndan bakalým.. “Huzurlu ölüm protokolü”.. Duydunuz mu böyle bir þey?.. Duymazsýnýz elbette. Çünkü NY Times yazmaz bunu.. Almanya'da, sosyal güvenlik sistemine ‘yük’ olarak görülen yaþ aralýðýndaki hastalar için hazýrlanmýþ bir ‘acýsýz’ ölüm programý.. Protokol metnine, "Acý çekmeden, huzur içinde ölmelerine yardýmcý olmamýz lazým” yazýldý. Tek tek ülke ülke yazmaya gerek yok. Ama tüm bu örneklerin yanýnda Türkiye’nin ve lideri Erdoðan’ýn yer almamasýnýn izahý var mý?..
Biz bu baþyazýdan Türkiye Cumhuriyeti Ýletiþim Baþkaný Prof.Dr.Fahrettin Altun’un yerinde ve tam zamanýnda müdahalesiyle haberdar olduk. Altun bir mektup yazarak, Türkiye’nin lideri Erdoðan’ý ve onun kabinesinin yazdýðý destaný özetledi, gazeteye yolladý. Dedi ki yazýsýnda; “…Baþyazýnýzda bir baþarý hikâyesi olarak övgüler dizilen Almanya’da bir milyon kiþide neredeyse 83 kiþi Kovid-19 nedeniyle ölürken, bu sayýnýn yaklaþýk 40 seviyesinde olduðu Türkiye’den bahsedilmemesi dikkat çekicidir. Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn riyasetindeki hükümetlerin 2002 yýlýndan itibaren milyarlarca dolar yatýrým yaptýðý ücretsiz ve evrensel saðlýk sistemi sayesinde yeni enfeksiyonlar yavaþlatýlmýþ; 60 binden fazla hasta baþarýyla tedavi edilmiþtir. Son olarak, güçlü imalat sanayiimiz, ilgili kurumlarýmýzýn iþbirliðiyle, hükümetin cerrahi maskeleri tüm vatandaþlara ücretsiz olarak daðýtmasýný mümkün kýlmýþtýr. Ayrýca Türkiye, aralarýnda Amerika Birleþik Devletleri’nin de bulunduðu 57 ülkeye týbbi malzeme ve solunum cihazý yardýmýnda bulunmuþtur….”
Þimdi son zamanlarda Fahrettin Altun’un karþý karþýya kaldýðý saldýrýlarý düþünüyorum da.. Bu ataklarý yapan, uluslararasý medyada Türkiye’nin imajýný kötülemeye, hakkýný yemeye çalýþanlara karþý müdahale eden, kavga veren iletiþim baþkanýna saldýrmalarý da anlaþýlýr bir durum.. Çünkü bu operasyonlarýn Türkiye ayaðýnda kimlerin olduðunu da en iyi Altun biliyor ve tek tek ipliklerini pazara çýkarýyor.. NY Times’ýn bu ayrýmcý baþyazýsý, bu ve bunun gibi alçaklýklarla aslanlar gibi savaþan Altun’un hedefe konmasý ayrý düþünülecek konular deðil..
