Okuyucularla hashibal: ‘Kur'an yakma'lara karþý çýkmak adýna; önceki ‘ilâhî kitap'lara saygýsýzlýk, nasýl düþünülebilir?

*Samsun'dan Kaan Kartel imzalý bir kiþi, Twitter'da, 6 Ekim günü, 'yarýn (7 Ekim günü) Samsun'da Ýncil ve Tevrat yakacaðým ve videoya çekeceðim... Bunu yayýnlayacak babayiðit varsa göndereyim...' diye paylaþýmda bulundu. Gerçek ise, bir de fotoðrafýný koymuþ bu kiþi...

-- Ýslam inancýna sahip her kiþi bu sözler karþýsýnda söyleyecek söz bulmakta zorlanýr... Bu nasýl bir mantýktýr?

Birileri 'Kur'an yakýyor' diyerek 'Tevrat ve Ýncil yakmak'tan söz etmek, her þeyden önce Ýslâm'dan, Ýslâm ahlâkýndan habersiz olunduðunun ilânýdýr. Onlar Kur'an yakmakla Müslümanlarý deðil, kendilerini alçaltýrken, bu gibi sorumsuzca açýklamalar da Müslümanlarýn üzerine leke sýçratmak olur.

Biz Müslümanlar, Enbiyaullah'ýn (ilâhî peygamberlerin) eliyle gönderilmiþ olan 'kitap'larýn hepsine de inancýmýz gereði saygý göstermekle mükellefiz.

'Âmentü'de, Allah'a, meleklerine, kitaplarýna, resullerine inandýðýmýzý devamlý tekrar ederiz. Âmentü'yü düþünerek okumayanlar bunu anlayamaz. Bu kiþiye, Âmentü'yü, meâliyle, þerhiyle birlikte anlatan bir þeyler okumasýný tavsiye ederim. Bu Tweet'i yazabilen kiþiye de, 'Müslümansanýz, tevbe edin...' derim.

(Ki, ilk gençlik yýllarýmýzda, 60 yýl öncelerde, insanlar mescitlerde tanýdýklarý, âþinalýk kesbettikleri kimselere, 'Evinizde Numan Kurtulmuþ'un 'Âmentü Þerhi' kitabý yoksa, onu temin edin ve çocuklarýnýza da öðretin...' tavsiyesinde bulunurlardý. Bu -merhûm- Numan Kurtulmuþ, þimdi Meclis Baþkaný olan Numan Kurtulmuþ Bey'in dedesidir ')

Bu gibi, kitleleri yanlýþ noktalara sürükleyebilecek sözleri yazabilenler gibi, düþünebilecek olanlar varsa, onlara da belirtelim ki, 4 ayaklý bir yaratýk sizi ýsýrýrsa, siz de o yaratýðý ýsýrýr mýsýnýz?'

*Murat isimli okuyucu, son günlerdeki Kafkasya'yla ilgili yazýlarýmýzdan hareketle,

'Kafkasya'da Ermeni, Azerî ve Gürcüler dýþýnda baþka kavimler de var. Bunlar pek bilinmez.' diyor..

-Bilinmez olur mu, 'Abhazlar, Kürtler, Çeçenler, Çerkez'ler, Karaimler ve daha niceleri... Ayrýca belirtelim ki, 'Azerî' diye diye bir kavim yok... Onlar yaþadýklarý coðrafyaya nisbet edilen ve Anadolu'da konuþulan Türkçe'den çok az farklý bir lehçe ile Türkçe konuþan bir halktýr. Ünlü Fransýz filolog (dilbilimci, müteveffâ) Georges Dumézil (1898- 1986) Kafkaslar'da 72 ayrý dil tespit ettiðini yazmýþ ve hattâ, Kafkasya'nýn daðlarýndaki bir köyde sadece 80 kiþi tarafýndan konuþulan ve hiç bir dil ile baðý olmayan baðýmsýz bir dil keþfettiðini yazmýþtý, 50 sene öncelerde...

*Ömer Çakýr isimli okuyucu ise, 'Selahaddin aðabey, Karabað olaylarý ile ilgili yazýnýzda Ýran'ýn, Azerbaycan ve Türkiye aleyhtarý tutumuna da deðinmenizi beklerdim. Ýran'ýn tehditli politikalarý yeterince niçin eleþtirilmiyor, anlamýþ deðilim?' diyor...

--Biz burada elbette ülkemiz açýsýndan tehlike veya faydalara olduðu kadar, bölgenin diðer ülkelerinin kendileri açýsýndan yaklaþýmlarýna da deðiniyoruz ama ülkeleri askerî saldýrganlýðý dýþýndaki diplomatik yaklaþýmlarýný, bizim gibi düþünmek zorundalarmýþ gibi deðerlendirmekten kaçýnmamýz gerektiðini unutmamak gerek...

*Serhat isimli okuyucu ise, 'Kafkasya ile ilgili yazýlardaki deðerlendirmeleriniz önemliydi. Kafkasya ile Avrasya konusunda da bilgi verebilir misiniz?' diyor.

--Kýsaca söyleyelim, Avrasya; bir tarafý Avrupa kýtasýnda, bir tarafý da Asya'da olan ülkelerin asýl rolü üstleneceði ve onlarýn aracýlýðýyla, giderek, bütün Avrupa ve Asya'nýn da kendi aralarýnda bir ortak birlik oluþturma faraziyesinin adýdýr... Yâni, uzun vâdeli bir proje... Ama þimdilik bu durumda olan iki ülke var, Türkiye ve Rusya...

Avrasya projesi içinde, ileride Kafkasya da yer alabilir; ama orasý fiilen ateþ hattýnda...

*

Türkiye'nin Irak ve Suriye'deki son harekâtý ile Filistin'deki son sýcak geliþmelere de yarýn deðineceðiz, inþaallah...

*