Olimpik başarı tesadüf değil: Türkiye artık bir spor ülkesi!

Türkiye Olimpiyat Takımı Tokyo'dan madalyalarla dönünce ülke olarak gururlandık, gelecek için daha fazla umutlandık.

Milli sporcularımız 6'sı farklı branşta ve ilk kez olmak üzere, 2'si altın toplam 13 madalya getirdi ülkemize. Okçuluk, boks, cimlastik, tekvando, karate ve güreşte Türk bayrağını göndere çektirdiler, İstiklal Marşımızı dünyaya dinlettiler. Göğsümüz kabardı.

Madalya kazanamasalar da bunun için çalışan, Türkiye'ye bir gün madalya getirmeyi hayal eden tüm gençlerimizin gözlerinden öpmek gerek.

Çok büyük bir emek ve adanma ile oluyor çünkü bu.

O adanma ve emek, sporcularımız kadar ailelerin ve hocaların da adanması ve emeği demek. Onlar olmadan olmuyor çünkü.

Hemen her spor dalında başarı, yetenekli çocuğun küçük yaşlarda tespiti, istikrarlı ve disiplinli şekilde eğitilmesiyle geliyor. Anne babaların çocuklarını belki her gün devam eden antrenmanlara götürüp getirmesi, şehir dışı ya da yurt dışı müsabakalara katılımını sağlaması, özel diyet listelerine uyacak şekilde beslenmesi için her öğün ona özel menü hazırlaması, moral motivasyon vermesi, belki ümitsizliğe kapılıp vazgeçmeyi düşündüğü anda "asla pes etme, başaracaksın" demesi çok önemli. O yüzden o güzel, güçlü ve inançlı ailelere de yürekten tebrik ve teşekkür etmek gerek.

ERDOĞAN'IN GENÇLERE İNANCI: SPOR YATIRIMLARI

Öte taraftan bu başarı ne tesadüf, ne bireysel çabalarla sınırlı.

Bu üstün performansın arkasında devlet olarak Türkiye var.

AK Parti iktidarlarının 19 yıldır kararlılıkla yürüttüğü spor politikalarının ve yaygınlaştırılan spor yatırımlarının neticesidir olimpik başarı.

Kendisi de gençliğinde sporcu olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gençlere ve spora verdiği değerin, ancak orta ve uzun vadede ortaya çıkan göstergesidir. Spor ve Gençlik Bakanlarının icrasıdır.

Zira hemen tüm spor dallarında ihtiyaç duyulan alt yapı yatırımları yapıldığı, spor salonları yüzme havuzları ülke geneline yayıldığı, farklı branşlarda yetenekleri fark edecek ve gerekli eğitimi aktarabilecek özelliklerde güçlü bir eğitmen kadrosu yetiştirdiği için AK Parti ile geçen 19 yılın ardından Türkiye spor alanında tarihi bir atılımı yakaladı.

Sporcularımız gibi farklı branşlarda spor öğretmenlerimiz, antrenörlerimiz, diyetisyenlerimiz, uzman hekimlerimiz de hem nicelik hem nitelik olarak çok arttı.

Bu sayede dünyada sporun her alanında üst sıralara tırmanıyoruz.

Türkiye'nin olimpik başarısı tesadüfi değildir yani.

Gelecek için de daha fazlasını vaat eden bir potansiyelin habercisidir.

SPORDA ADIM ADIM SESSİZ DEVRİM

AK Parti hükümetlerinin ayırdığı bütçe, ülke geneline yaptığı yatırımlar, istikrarlı biçimde takip ettiği süreçler Türkiye'nin son 19 yılda nasıl büyük bir sıçrama yaptığını, yaşananın devrim niteliğinde olduğunu ispatlıyor.

İletişim Başkanlığı aracılığıyla Spor ve Gençlik Bakanlığımızdan edindiğim güncel verileri paylaşmak istiyorum sizinle.

- 2011'de 86 milyon 737 bin TL olan bakanlık bütçesi 2021 yılında 22 milyar 859 milyon liraya ulaşmış.

- 2002'de 9 olan gençlik merkezi sayısı 2021 ağustosunda 376 olmuş.

- 2002'de 5120 olan gençlik merkezleri üye sayısı 2021'de 2 milyon 505 bin üyeye çıkmış.

- 2002'de 46 olan yarı-tam olimpik havuz sayısı 2021'de 279 olmuş.

- 2002'de 12 olan atletizm pisti 56'ya yükselmiş.

- 2002'de 595 olan sentetik futbol sahaları 2021'de 1365.

- 2002'de 372 olan spor salonları artık 904.

- 2002'de il ve ilçelerde 277 olan stadyum sayısı 2021'de 346.

- Toplam tesis sayısı 19 yılda 1575'ten 3915'e yükselmiş.

Gelelim Türk sporundaki insan kaynağına, sporcularımıza:

- Lisanslı sporcu sayısı 2002'de 278 bin iken 2021'de bu sayı 10 milyon 376 bin 907 olmuş. Çok büyük başarı bu. Türkiye'nin lisanslı sporcu oranı 19 yılda 37 kat artmış.

- Antrenör sayısında da var aynı sonuç. 2002'de 206 bin iken bugün 1 milyon 653 binden fazla antrenörü var Türkiye'nin. Yüzde 800 kat artmış.

- Türkiye olimpiyatlara hazırlık merkezinde madalya kazanan sporcumuz 2002'de yok iken bugün 1426 sporcumuz var.

- 2018-2020 arasında 1 milyon 306 bin 562 kişi sportif yetenek taramasına alınmış.

- MEB'e bağlı okullarda yaklaşık 41 öğrenciden 816'sı "temel hareket ve sportif beceriler eğitimine" davet edilmiş.

- Diğer sporcu istatistikleriyle tesis, salon, pist, havuz gibi bilgileri -mahallelerdeki sayılar da dahil- aşağıdaki listede bulabilirsiniz.

Görüldüğü gibi gerçekten sessiz bir devrim yaşanmış spor alanında. Bu büyük yatırımların, yetenek tespitinin, eğitim takibinin, genç sporcularımıza tanınan eğitim burslarının neticelerini almaya daha yeni başlıyoruz aslında.

Türkiye artık bir spor ülkesidir!