Onurlu geri dönüş bize de onur katar

Türkiye sığınmacılar hususunda dünyaya insanlık dersi veren bir ülke. Çeşitli sebeplerden ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan insanların sığınacağı güvenli bir liman.

Suriye'de Beşar Esad ve İran'a bağlı katil sürülerinin katliamından kaçan halkın Anadolu'ya göç etmesiyle "mülteci/göçmen/sığınmacı" başlıklı mevzular Türkiye'de daha da konuşulur oldu.

Hâdisenin başında tam mânâsıyla planlı programlı hareket edilebilseydi bugün yaşanan sıkıntıların çoğunu konuşmuyor olacaktık. Katliam ve tecavüzden kaçan milyonlarca insanı organize etmek kolay değil. Böyle durumlarda nasıl hareket edileceğini, göç eden insanları yerleştirilecek uygun bölgeleri önceden belirlemek ve sürekli güncellemek gerekiyor.

Milyonlarca insanın başka bir topluma karışması haliyle o toplumda sosyal ve ekonomik tesirlere sebep olur. Süreç iyi yönetilirse müsbet tesirler ağır basacağından menfi tesirler halkın gözüne gelmez.

Türk halkı 12 yıldır Suriyeli kardeşleri başta olmak üzere kendisine sığınanlara gösterdiği tavırla insanlık imtihanından başarıyla çıkmıştır. Elbette ırkçı ve çıkarcı tavır gösterenler olmuştur ama bunlar münferit vakalardır. Türk halkı hem kendisine sığınanlara hem de dünyanın çeşitli bölgelerindeki mağdur insanlara yardım elini hep uzatmıştır.

Türkiye'deki ekonomik problemlerle birlikte "mülteci/göçmen/sığınmacı" başlıklı mevzular ülke gündemin birinci sırasına yerleşti. Ümit Özdağ gibi ırkçı özneler mevzuyu bir iç savaşa dönüştürmeye çalışıyorlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da toplumda artan hassasiyeti gözeterek, "Irak ve Suriye istikrara kavuştukça, sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri de hızlanacaktır." açıklamasında bulundu.

Askerimizin Suriye'de oluşturduğu güvenli bölgelere sığınmacılar yerleştiriliyor. Başkan Erdoğan'ın mezkûr ifadesindeki "onurlu geri dönüş" tâbiri çok mühim. Son 1 aydır kaçak olarak ülkeye girmişler ve oturum süresi bitmiş sığınmacılar toplanıyor. Yalnız, kamuoyuna yansıyan şikâyet ve görüntülerden anlaşılıyor ki yine birileri sapla samanı karıştırıyor. Her Arap'a kaçak muamelesi yapılması Türkiye'nin uzun yıllardı dünyaya verdiği insanlık dersine aykırı görüntülerin çıkmasına sebep oluyor. Ayrıca, kaçak olsalar bile hiçbir kimse insanlık dışı tavırları hak etmez.

Evet, mevzunun başında planlı programlı adımlar atılmadı ama bu sonunda atılmasına engel değil. Bizlere sığınanlara "onurlu geri dönüş" imkânını sağlayarak onurumuzu koruyacağımıza devlet görevlileri farkına varmalı.