Son zamanlarýn en güzel haberiydi, Cumhurbaþkanlýðý Millet Kütüphanesi’nin açýlmasý. Kesintisiz (7/24) hizmet verecek olan kütüphanede þimdilik 4 milyon matbû kitap bulunuyor. Hedef 5 milyon kitap. Ayrýca 120 milyonun üzerinde elektronik yayýn ve 550 bin e-kitap bulunuyor.
Kütüphanenin açýlýþýnýn yapýlacaðý gün davet saatinden önce gidip kütüphanenin içini gezdim. Kütüphanenin içinde attýðým her adýmda mutluluðu ve heyecaný bir arada yaþadým. Kütüphaneyi gezerken Üstad Necip Fazýl Kýsakürek’in, “Yeni bir görüþ ve doðuþ mimarisinin toprak üstünde sarayýný kuracak tek vasýta, kitap” sözü zihnimde deveran edip durdu. Bir de cevabý meçhul olan þu soru: “Her þehre milyonlar harcanýp bir futbol sahasý yapmak yerine, ortalama 200 bin matbû kitabýn yer aldýðý kütüphaneler yapýlsaydý ülkenin ahvali nasýl olurdu?”
Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn baþlattýðý kýraathane projesi kapsamýnda Ak Partili belediyeler imkânlarý dâhilinde “kitap kafe” türü yerler açýyorlar ama buralar genelde ya kafe veyahut ders çalýþma alaný olarak kullanýlýyor. Bir de mekânlarýn küçüklüðü sebebiyle raflarda kitap sayýsý az ve ne yazýk ki ön planda da popüler kitaplar oluyor. Kâðýt israfý kitaplar!
Sadece kütüphane açmak yeterli olmuyor. Oraya gelecek gençlere þahsiyet kazandýracak, köklerle nisbetini kurmaya köprü olacak kitaplarla buluþturmak en mühim vazife. Bu deðerdeki kitaplarý bulup gençlerle buluþturmak gerekiyor. Yoksa, zincir marketlerde bile kendine yer bulabilen “kâðýt israfý” kitaplarý bir araya getirip de “Kütüphane açtýk” demekle olmuyor.
Nasýl olmasý gerektiðini Baþkan Erdoðan’ýn Cumhurbaþkanlýðý Millet Kütüphanesi’ni açarken söylediði þu sözler özetliyor: “Bu kütüphane ile tarihe uzanan köprüler kuruyor, coðrafyalar arasýnda kavþaklar inþa ediyoruz. Ýstiyoruz ki, gençlerimiz, araþtýrmacýlarýmýz milyonlarca kitabýn bulunduðu raflarýn arasýnda dolaþsýn. Cihannüma adýný verdiðimiz ilmin denizinde yüzsün. Ýbn-i Sina ile insan bedenine, Farabi ile insan ruhuna insin, Aristo ile düþüncenin koridorlarýnda gezsin, Gazali ile hikmete kulak versin. Büyük okuma salonumuzun kubbe çevresinde çok çok önemli Alak Suresi’nin o kalemle yazmayý öðretendir, insana bilmediðini öðretendir ayetleri yazýyor. Bu ayeti kerimenin ýþýðýnda gençlerimiz Yunus’un ifadesiyle ‘ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir’ diyerek kendi özlerini özellikle tanýsýn.”
Kütüphane açmaktaki gaye bilinirse kitap seçimi de ona göre olur. Ýnternetteki kitap satýþ sitelerinin çok satan listelerine bakýp da kütüphane kurulmaz, sadece ve sadece “Dostlar kütüphane kuruyor görsün” olur. Bir de çocuklara ders çalýþma yeri olur ama Baþkan Erdoðan’ýn muradý olan hedefe bu þekilde varýlamaz.
Cumhurbaþkanlýðý Millet Kütüphanesi her anlamda zengin bir kütüphane. Dýþarý çýkmadan tüm ihtiyaçlarýnýzý görebilir ve çalýþmalarýnýza devam edebilirsiniz. Bir benzeri de Ýstanbul’da açýlacak. Lâkin yeterli deðil ve de çok geç kalýndý. 17 yýllýk Ak Parti iktidarýnda, Cumhurbaþkanlýðý Millet Kütüphanesi muâdili kütüphaneler ülkenin belirli bölgelerine bugüne kadar yapýlmalýydý. Her þehirde de, yukarýda da yazdýðým üzere, en az 200 bin kitaplýk kütüphaneler kurulmalýydý. Maalesef olmadý. Yýllarca büyük futbol sahalarýyla, büyük adliye salonlarýyla övündük durduk. Nihayet kütüphaneyle övüneceðimiz gün de geldi, hamdolsun!