Paşinyan ve Rusya'ya karşı direnişi

Tahmin ettiğimiz gibi Paşinyan'ın direnişi, Ermenistan toplumundaki Rusya karşıtı güçlerin konsolide olması için ciddi neden oldu.

Rusya ve Batı, Ermenistan'da burun buruna gelmiş durumda! Bundan sonrası daha ciddi ve zorlu süreç olacaktır.

Tabii ki "Karabağ klanı" ismi ile tanımlanan Sarkisyan – Koçaryan çetesinin Ermenistan'da hüsrana uğraması, Türkiye ve Azerbaycan açısından da önem arz ediyor. Bu nedenle Türkiye'nin Ermenistan'daki darbeye karşı duruş sergilemesi, seçilmiş hükümetin sadece "sandıkla alaşağı edilmesinin kabul edilir" durum olduğuna kanaat getirmesi, yerinde ve uzun vadeli siyaset anlayışı için ehemmiyetli oldu.

Başkan Erdoğan'ın, "Ermenistan'da kimin hükümet olacağına karar verecek mercii, Ermenistan halkıdır" demesi, Paşinyan'ın kamuoyu desteğini olumlu etkiledi. Çelişkidir değil mi? Lakin gerçek tablodur!

Rusya bu durumu kabul etmeyecek! Bunu uzun vadeli hamleler ile dizayn etmeye gayret edecektir.

Paşinyan'ın fazla mağdur edilmesi, giderek Ermenistan kamuoyunda Paşinyan çevresinde birleşme ruhunu da pekiştirecektir. Burada da çelişki yok mu? Paşinyan, Karabağ Savaşının kaybedeni oldu. Lakin bu, Paşinyan'a desteği azaltmadı. Peki, neden? Çünkü Ermenistan toplumunda gerçekten bu toprakların Azerbaycan'a ait olduğu kanaati ve burasının kendileri tarafından işgal edildiği gerçeği, bilinç altında hep kabul ediliyordu. Lakin Taşnak zihniyeti ve bu zihniyetin, Sarkisyan – Koçaryan çetesi ile iktidar ve muktedir olması, bu dayatmacı ve işgalci tavrın, toplumun tamamının kabul etmesini sağlamıştır.

Bu hasta ruh hali, bir taraftan diaspora Ermenilerinin oyunları için olağanüstü önemli koz olarak kullanılıyordu, hem de Güney Kafkasya senaryolarında etkin olmak isteyen ve olanların elinde ısrarla tuttuğu vasıtadır. Bu zihniyetin Ermenistan kamuoyundan tamamen kazılıp atılması için uzun yıllar gerekiyor maalesef! Çünkü çevredeki herkesten "toprak talep etme hastalığı", kolay aşılacak hastalık değildir. Tabii ki burada Ermenistan'ın ekonomik uçurum içinde olması ve ülkeden göç edilmesi, giderek demografik olarak boş topraklardan oluşan arazi meydana çıkarmakta.

Paşinyan zaten tüm bunlara karşı olduğu için seçildi. Sokaktan geldi. Siyasetin kurallarını bilmiyor! Zaten Batı'nın istediği model de budur! Ama diğer yandan da Rusya ile haşırneşir olan yılların birlikteliği üzerinden, devlete hakim olan Rusya'cı bir grup var ortada! Rusya bu görünürde olan Sarkisyan ve Koçaryan çetesini yeniden meydana çıkarma gayreti ile büyük hataya yol açtı. Çünkü Paşinyan uzun vadeli hakimiyette kalmasa bile, "yeni dönemin siyaset anlayışı için yeni bir kapı" olduğunu, kendi toplumuna göstermiş oldu. Evet ciddi karşıtları vardır. Taşnak bakış açısı gibi baş belası bir durum var ortada. Diğer taraftan da etnik ırkçılık üzerinden "çok çok çok kadim halk, çilekeş halk" gibi teranelerle harmanlanmış ve hastalandırılmış bir toplum söz konusu! Bu durumu kullananların sayısı ve hesabı yok. Paşinyan, tam olarak bu hastalıktan arınmış biri değil. Lakin bu hasta ruhun, siyasete fazla fayda getirmediğini görebilmiştir.

Tabii diğer taraftan Rusya karşıtı bakış açısının artışı, Moskova'yı ciddi endişe içine sürükledi. Paşinyan'a destek çağrılarına yanıtla, Karabağ nağmeleri üzerinden başkalarının topraklarına hakim olma gayretini gündemde ve zinde tutan Koçaryan çetesinin çağrılarına gelen destek arasındaki fark ise ortada!

Haftalardır parça parça itirazlar toplanarak Paşinyan yandaşlarının ilk çağrısında gösterdiği gücü yansıtamadılar.

Evet, Ermenistan; Rusya ile Batı arasında "zıtlaşma meydanı" olmaya başladı.

Kan siyaseti, toprak işgali ve Türk-İslam karşıtı bakış açısından kurtulabilirse ki, çok çok zor gözüküyor, masada Ermenistan belki karşı karşıya gelerek konuşmaya hak kazanır! Ermenistan "devlet" olmayı başarırsa, olaylara "coğrafyanın kaderi" parametresinden bakmaya başlarsa, kendisi açısından "büyük çöküşün" önlemini almayı belki başaracaktır. Tabii bunun için döktüğü kanlar, aldığı canlar, öldürdüğü küçücük çocuklar, vahşice katlettiği Türklerden özür dilemesi şart olacaktır! Kimse yapılan vahşeti unutamaz! Unutulması mümkün olmayan Hocalı gibi bir soykırım sayfası, Ermenistan ve halkının kendisi ile hesaplaşması için itiraf aynasıdır. Ermenistan bu kanlı sayfasını kapatabilecek mi? İşte tüm soruların cevabı burada saklı. "Güvenilir" olmadan bırakın uzun yol yürümeyi, konuşmak bile mümkün olmayacaktır!