Arada kaynamasýn...
Hatta mümkün olduðunca yayýlsýn eski CHP Mersin milletvekili ve eski Kültür Bakaný Ýstemihan Talay'ýn, Emperyalizmi ve taþeronu PKK/Dem partisini deþifre ettiði dünkü açýklamasý.
Dem partisi ile sözde Türkiye ittifaký kuran CHP'liler özellikle okusunlar açýklamayý.
CHP'nin nasýl bir aparata dönüþtüðünü de görsünler.
Talay sarih bir þekilde anlatýyor kirli stratejiyi:
"Emperyalist devletler tarihsel süreçte PKK'ya dört önemli görev yüklemiþtir:
1. Kuzey Irak'tan ve Suriye'den uzanan bir koridoru ele geçirmek
2. Akdeniz'e açýlmak
3. Bu bölgede kendileri için terör üretecek bir garnizon devletçik oluþturmak
4. Baþta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerini taciz etmek, mümkünse de parçalayýp bölerek küçültmek."
CHP ve Dem ittifakýný bu strateji üzerinden bir kere daha okumak gerekiyor.
Bu arada, Talay'ýn açýklamalarýnýn yerli yerine oturtmak için bir hatýrlatma yapmama müsaade edin.
Dikkat ettiyseniz Talay, dünkü açýklamasýnda 1992'de yeniden kurulan CHP'nin kurucu Genel Baþkan Yardýmcýsý olduðunun altýný çizdi.
Aslýnda bu bir mesafe koyma çabasý, daha doðrusu SHP-CHP denklemini hatýrlatma gayreti gibi geldi bana.
Malum, SHP, 1991 seçimlerinde tarihe bölücüleri Meclis'e taþýyan parti olarak geçti.
Yani terörün siyasallaþmasý SHP'li solcular(!) sayesinde oldu.
1992'de CHP iþte bu SHP'ye karþý "yeniden" kuruldu.
Özgür Özel, Türkiye ittifaký, bayrak söylemlerini kullanýrken milletin bu gerçeði unuttuðunu zannediyor.
Millet enayi sanki.
Ama þöyle de bir durum var...
Yanký odalarýnda kendi sesine âþýk olanlar az deðil memlekette.
CHP Genel Baþkaný da buna güveniyor.
Böyle bir ortamda da...
Her geçen gün irtifa kaybeden bir CHP'den en çok faydalananlar da bölücüler oluyor.
Her þey gözümüzün önünde gerçekleþiyor...
PKK/Dem bugün SHP'lileþen CHP üzerinden eski stratejilerini bir kere daha devreye sokuyor.
Eski Bakan'ýn dediði gibi "Akdeniz'e açýlma" stratejisi de bunlardan biri.
Mersin üzerine bu kadar düþmeleri boþuna deðil.
1999'da da denemiþlerdi.
Talay'ýn o dönemde süreci engellemek için nasýl mücadele ettiðini bilenler bilir...
Kendinden dinleyelim:
"PKK'nýn Akdeniz'e açýlmak ve orada bir yer tutmak hayali ilk olarak 1999 yerel seçimlerinde uygulamaya konulmak istenmiþtir. (o dönemde) yaptýðým itirazlar (nedeniyle yapýlan) yeniden sayým sonucunda Hadep'in seçimi kazanmadýðý tespit edilmiþtir."
Bölücüler neden Akdeniz ve Toroslar ilçelerini istiyor?
Çünkü diyor Talay: ý
"Türkiye'nin Doðu Akdeniz'deki en büyük ve en stratejik limaný Mersin ili Akdeniz ilçemizde bulunmaktadýr. Bu liman ayný zamanda Ortadoðu'nun da giriþ ve çýkýþ kapýsý durumundadýr. Akdeniz'e komþu diðer ilçe ise Toroslar ilçemizdir."
Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde bir terör koridoru kurulmamasý için mücadele veriyor.
Kimileri, oradaki mücadelenin ne anlama geldiðini, Akdeniz'le, Mersin'le nasýl bir baðý olduðunu hâlâ anlayabilmiþ deðil.
Özgür Özel, Türkiye ittifaký perdesi altýnda, bölücülere þehir uzlaþýsý söylemleriyle gerçekleþtirdikleri operasyona yeni bir kapý araladý.
Bir kere þunu unutmamak gerekiyor...
PKK/DEM siyaseti bir savaþ aparatý olarak kullanýyor.
1991 SHP'sinin misyonunu sahiplenmiþ CHP gibi bir korunaðý var bugün.
Onlar da týpký FETÖ gibi "diriliþ" ifadesini boþuna kullanmýyorlar, özgüvenleri tam.
Uzun zamandýr söylüyoruz, söylemeye de devam edeceðiz.
PKK þimdiye kadar ciddi bir nüfus mühendisliði yaptý.
Tabi bu taþeron örgütün tek baþýna yapabileceði bir þey deðil.
Emperyalistlerin taþeronluðunu yapan PKK, evet, nüfusu bir silah olarak kullanabiliyor.
Býkmadan, usanmadan emperyalist stratejiyi uygulamak için çalýþýyor bölücüler.
Özgür Özel'in kimliksizleþen CHP'si de böyle bir stratejinin ortaðý oldu bugün.