Kudüs ve sanat tarihi dendiðinde çaðdaþ zamanlarda aklýmýza ilk gelen isimler Ýsmail Raci Faruki ile eþi Lamia Faruki. Onlar birlikte hazýrladýklarý ''Ýslam Kültür Atlasý' adlý hacimli eserle, Ýslam kültür ve medeniyetinin büyük birikimini yatay tarihsel baðlamlarý ve günümüze kadar gelen hasatlarýyla, tüm dünyaya sundular. 1982 yýlýnda þehit edilmezden evvel, hukuk ve siyaset gibi büyük çaðlayanlarla anlatýlan Filistin davasýný, Ýslam'ýn medeni yüzüyle anlatmayý denediler, sanatla, kültürle, musikiyle, mimariyle, hat sanatýyla, ebruyla, sema dönüþleriyle, Ýslam'ýn Filistin'den de ve aslýnda dünyadan da dýþlanamayacak kovulamayacak bir din olduðunu ortaya koydular... Ýslam'ýn özündeki ''insan'a iþaret ettiler.
Bugün hem Kudüs'te hem Batý Þeria'da, Ramallah'ta, El Halil'de, hatta çepeçevre kuþatýlmýþ Gazze'de, ablukalarla, büyük ve ayrýmcý duvarlarla bölünmüþ, dikenli teller gerilmiþ þehirler olarak iþgal devleti Ýsrail'in aðýr zulmü hüküm sürmektedir. Diasporadaki Filistinlilerin verdiði hem siyasi hem de hukuki mücadele, içerideki cesur ve onurlu direniþ, cihad ile Filistin ve Kudüs davasý gündemdedir çok þükür.
Bizim neslimiz için Kudüs, kah þiirdir, kah marþtýr, kah duvar yazýsý, kah slogan, kah imza defteri, kah havaya sýkýlý yumruk, kah daðýtýlan bildiri, kah taþýnan pankarttýr... Bizler tabiri caizse Mescid-i Aksa'nýn bahçesinde geçirdik gençliðimizi. Günümüzdeyse yeni küresel akým çevriminde akan gençlik adýna, Filistin ve Kudüs söyleminin yeni bir dile daha ihtiyacý var diyebiliriz. Yukarýda Farukilerden bahsediþim de bu farklý bakýþ açýsýnýn saðladýðý çeþitlilik ve çoðalan anlamlarýyla ilgiliydi. Ve umutla elbette...
Geçen gün Ressam Fehim Ýbrahimhakkýoðlu beyefendinin bir Kudüs jestiyle karþýlaþýnca zihnimdeki bu hülya sanki ete kemiðe büründü. Takribi, 1.5 m uzunluðunda, 80 cm geniþliðindeki bu tablosunda, Ressam Ýbrahimhakkýoðlu Mescid-i Aksa önünde küçücük taþlarý adeta çiçeðe dönüþtürmüþ, zafer iþareti yapan bir kýz çocuðunu çizmiþ... Göðün turkuaz rengi altýnda altýn gibi parlarken bir yandan da seher kýzýlýyla kanayan bir zeminde duruyor bu eserde Mescid-i Aksa... Tabloda her þey ön tarafta duran ve gözlerini size dikmiþ küçük kýzda düðümleniyor. Ressam Ýbrahimhakkýoðlu taþ tekniðiyle tamamladýðý bu tabloda, Filistinli çocuklarýn kendilerini savunma aracý olarak kullandýðý taþý iki kere öne çýkartmýþ. Zaten kendi asli tekniði taþlarla resim yapmak, bir de iþ zaten Filistin olunca, taþlar sanki canlanmýþ... Tabloya bakarken, General Arafat'ýn, Ýsrail iþgal güçlerine taþ atan çocuklar için kullandýðý 'taþ generaller'' ifadesi geldi aklýma.
Fehim Ýbrahimhakkýoðlu için ''taþlarla konuþan adam'' derler. Taþý, bir anlam ufku olarak sanatýn dili ve harfi haline taþýmak için, her halde büyük bir aþka, gönül veriþe yaslanmak gerek. Bendeniz bu tabloda, Kudüs için yanan bir sanatçýnýn gönlünü gördüm.
Tabloda sarsýcý bir soru da var aslýnda: Taþ olan hangisi? Çünkü Mescid-i Aksa taþ olduðu halde yaðlýboya ile renklendirilirken, kýz çocuðu taþlarla çizilmiþtir. Mescid-i Aksa'nýn müdafaasý, çocuk olduklarý halde taþ gibi sabýrlý, ebabil kuþlarý gibi Allah vergisi küçüklere kalmýþtýr. Ressam Fehim bey, týpký bizlere her seferinde sýrtýný dönen meþhur çizgi karakter Hanzala gibi, yepyeni bir karakter ortaya koymuþ tablosunda. Kapkara gözleriyle bakýþlarýný, taa içimize saplayan bir kýzdýr bu. Belki de Zeynep'tir adý...
Mescid-i Aksa için verilen siyaset ve hukuk mücadelesi elbette baþýmýzýn tacý. Filistinli kardeþlerimizin sabýrlý cihadý, onurlu duruþlarý, sadakatli ve muvahhidane bekleyiþleri bize her düþündüðümüzde Allah'ý hatýrlatýyor. Sanatýn da bu bereketten payýný alarak, Kudüs müdafasýnýn avazý, rengi, söylemi olmasýný istiyoruz. Sanata has yöntemlerle ve bizleri kuþatan asra dair döngüleri de ýskalamadan yeni ýþýmalara ihtiyacýmýz olduðu çok açýk...
Ressam Fehim Ýbrahimhakkýoðlu beyfendinin 'Mescid-i Aksa'da bir kýz çocuðu' tablosunu saygýyla selamlýyorum...