Rusya ne yapmaya çalışıyor? Suriye’de rejimin haince saldırılarından haberdar olmaması söz konusu olamaz. Türk askerlerine yönelik hain saldırıyı “ben yapmadım” açıklamasını veren Rusya’nın telaşını anlamak mümkündür.
Ruslar hem Türkiye’yi kaybetmek istemiyor, hem de Türkiye’nin Suriye masasındaki esas aktöre dönüşme potansiyelini kırmaya gayret ediyor.
Türkiye’nin ısrarlı duruşu Rusya’nın telaşının esas kaynağıdır. Çünkü ciddi ekonomik kaybı olan Rusya, bir an önce Suriye’de savaşı bitirip Esad’ı masanın esas aktörü olarak oturtmak peşinde. Türkiye faktörü ve Suriye üzerine inşa etmek istediği siyaset, Rusya’nın nihai hedefini engellemekte.
Dolayısı ile Rusya fazla ileri gitmeden, Türkiye’yi kendince hizaya çekmeye çalışıyor. Esad’ın hain saldırılarına sessiz kalmasının sebebi budur.
Rusya, Türkiye askerine saldırıyı “biz yapmadık” diyor. Beyanında Rus askerine olmaması gereken yerde “Suriye jetlerince vuruldu” açıklaması, şunu ifade etmekte. Soçi anlaşması Rusya için geçerli değildir. Çünkü “olmaması gereken yer” denilen bölge Soçi’de anlaşılan ve mutabık kalınan metinde belirlenmekte.
Rusya’nın saldırı gecesi, gece boyunca sessiz kalması Ankara’nın vereceği tepkinin derecesini ölçmek için idi. Lakin bu gerilimin Rusya açısından yeni felaket senaryosu olduğunu da hesaba katmış durumdalar. Tabii ki Rusya tarafının sadece “biz vurmadık” açıklaması değil, Türkiye’ye vereceği taziye mesajlarının olup olmayacağı da durumun ve ilişkilerin sınırlarını belirleyecektir.
Rusya “ateşkese hazırız” diyor. Yani tüm önlemleri aldık, bundan sonra “Esad’ın vurmasını engelleyeceğiz” mesajını bu kadar kayıptan sonra vermesinin başka bir anlamı da var. Türkiye’de saldırının başladığı andan itibaren, Rusya’ya yönelik tutumun dozajının ciddi sonuçlara yol açacağını görmekte. Bu Rusya için felaket senaryosudur. Nedeni basit! Rusya kandil gecesinde Müslüman bir ülkenin askerine saldırıya sessiz kalmasının, hatta bu saldırının gerçekleşmesine izin vermesinin Türk toplumunda nasıl iz bırakacağını, tarihi süreci okuduysa bilmekte. Ve Rusya, kendisi için Türkiye’nin nasıl bir şans olduğunu bundan sonraki aşamada daha fazla hissedecektir.
Batı’dan, özellikle ABD’den gelen mesajlara baktığımızda, sanki uzun zamandan beri bekleyip ulaştıkları ortamı yakaladıklarına sevinmiş durumdalar! Tabii ki uzun zamandır İsrail lobisinin özellikle Netanyahu çetesinin Rusya içindeki çalışmalarının sonucu almış durumdalar. Putin siyasi hatasını yaptı. Yani Netanyahu çetesinin yönlendirmesi, Moskova’nın seyrini belirledi. ABD bunu uzun zamandan beri bekliyordu.
Putin; Rus ruleti oynadı ama bu oyun sonuç itibari ile Rusya’yı ciddi olumsuz siyasi ortama itekleyeceğini de göz önünde bulundurmadı!
Konjonktür olarak Rusya ve Türkiye’nin karşı karşıya gelmesi, olayların tırmanmasını sağlar ve boyutu genişletir, hatta savaş sürecini pekiştirir. Bu Türkiye ve Rusya için de iyi senaryo değildir, şimdiki konjonktürde. Lakin Türkiye’nin milli mücadele anlayışı, askerine, ordusuna, ülkenin birliği ve dirliğine uzanmak isteyen elin kesilmesini benimsemiş içeriğe sahip olduğunu, saldırı anından itibaren göstermiş olması da, yeni sürecin Türkiye bazlı olacağının da işaretini vermekte.
Bundan sonraki aşamada, masada “Esad” esas şartı olacak Türkiye’nin!
Türkiye’nin tüm mültecilere Avrupa sınır kapılarını açmış olması, AB’nin harekete geçmesi için ciddi rest olarak okunmakta.
Rusya; Türkiye’nin nasıl ve hangi ölçüde adımlar atacağını, bundan sonraki aşamada daha fazla takip edecek. Rusya, kendisi için de olumsuz sürecin başlanmasına izin verdi. Ve bu iznin oluşmasında tekrar ediyorum; Rusya’nın ekonomik durumu, bu durumun Putin üzerindeki panik etkisi, Suriye’de bir an önce galip masaya oturmak istemesi ve harcadığı parayı bir an önce geri kazanmak istemesi etkili oldu. Bunun yanı sıra Moskova’da, Putin üzerinde etkili olan İsrail lobisinin yönlendirmesini, Rusya’nın yeni tarihi de not etti!
Peki, sonra ne olur? Türkiye geri adım atmayacak ve atmamalı. Bu ağır zor süreci Türkiye kazanacaktır. Esad’ın gidiş sürecini pekiştiren bu son olay, bundan sonraki aşamada Türkiye’yi şart koyan taraf haline getirdi. ABD ile Rusya’nın alan kapışmasının, Türkiye’yi süreç bitene kadar zorlayacağı başından beri belliydi. Türkiye hem kendi iç kamuoyu için şeffaf tarzı, hem de başından itibaren ortaklarına karşı şeffaflığı da, Rusya’nın hesabını bozmuş durumda. Rusya; ister Libya’da, isterse Suriye’de sözünü tutamayan itibarsız taraf haline gelmiş oldu. Bakalım Rusya hangi gerekçelerle karşımıza çıkacak? Türkiye her hâlükârda haklıdır, dürüsttür ve şeffaftır. Suriye’deki insanların da tek umududur. Böyle bir Türkiye, Suriye’nin geleceğinde belirleyici taraftır. Rusya bu gerçeği görmek ve bu gerçekle barışmak zorundadır.
