Cumhur Ýttifakýnýn adayý Cumhurbaþkaný Erdoðan olduðu için iktidar bloðu bir arayýþ içinde deðil.
Arayýþ muhalefet bloðunda.
Hem erken seçim istiyorlar, hem de adaylarýný nasýl belirleyecekleri konusunda hâlâ kararsýzlar.
Hatta birbirlerine ayak oyunlarý çekiyorlar.
CHP'den birileri "adayýmýz Kýlýçdaroðlu" diye konuþuyor.
ÝYÝ Parti'den kimileri de karþýlýk veriyor: "Adayýmýz Akþener..."
Önlerinde iki yol var.
Birincisi, her parti kendi adayýný/genel baþkanýný aday gösterir. Ýlk turda hiçbiri seçilemeyeceði için seçimin ikinci tura kalmasý durumunda en fazla oy alaný desteklerler.
Bu durumda mecburen CHP adayý olan Kýlýçdaroðlu en fazla oyu alýr.
Ýyi de diðer partiler Kýlýçdaroðlu'nun kazanmasý için tabanlarýný ikna edebilirler mi?
Çok zor...
Bunu baþta Kýlýçdaroðlu diðer liderler de görüyor, biliyor.
CHP lideri, sürekli "adayýmýzý dostlarýmýzla birlikte belirleyeceðiz" diye boþuna tekrarlamýyor.
O halde muhalefet için kuvvetli ihtimal ikinci yoldur. Yani seçim öncesinde ortak bir aday belirlemek...
Böyle bir aday olabilir mi?
Bu aday, mutlaka HDP'nin onay vereceði bir aday olmak zorunda. Çünkü HDP desteklemezse, ortak adayýn kazanmasý asla mümkün deðil. Biden projesinde de HDP'nin dýþlanmamasý var.
Bunun anlamý þu: Muhalefet liderleri, HDP ile pazarlýða oturmak zorunda. HDP bunu bildiði için son günlerde þartlarýný dillendirmeye baþladý: 1. Öcalan'a tecridin kaldýrýlmasý. 2. Kayyum uygulamasýna son verilmesi 3. Cezaevindeki HDP'lilerin salýverilmesi...
27 Eylül'de açýklanacak "Demokrasi Çaðrý Belgesi"nde, þartlarýný açýklayacaklar.
Zurnanýn zýrt dediði yer de burasý.
HDP'nin destek vereceði adayý, diðer parti yöneticileri tabanlarýna nasýl kabul ettirecek, benimsetecek?
Ýki ucu da tutulamayacak bir deðnek...
Böyle bir aday bulunabilir mi?
Fehmi Koru, "var, Abdullah Gül..." diyor. "Abdullah Gül olmazsa, onun gibi biri olmalý ama o da yok ki..." diyor.
Ýlla da Abdullah Gül diyor.
Abdullah Gül, günlerdir bu çýkýþa bir þey demiyor.
Bu, Fehmi Koru'nun kendi sevdasý mýdýr? Yoksa Abdullah Gül'ün ve onu isteyenlerin bir çalýþmasý mýdýr, bilmiyoruz. Çünkü Gül bir açýklama yapmýyor...
Ýyi de Gül bir defa denedi, olmadý. Þimdi cebine mavi boncuk mu kondu?
Velhasýl muhalefetin iþi gerçekten zor. HDP'yi býrakamýyorlar, açýktan git de diyemiyorlar.
HDP ile sýkýntýlarýn dýþýnda CHP ile diðer partilerin fikri/kültürel/yaþam farklýlýklarý da baþka bir problem kaynaðý.
CHP'li Edremit belediyesi çarþafa zincir vurdu. Karamollaoðlu, Akþener, Babacan, Davutoðlu, eskinin dava insanlarý olduklarýný hatýrlatan bir tepki veremediler. Sade suya tirit kabilinden birkaç kelam eden olduysa da bu partilerin tabanlarýndaki homurtularý duymamak için saðýr olmak gerekir...
Son rezillik de Ýzmir'de yaþandý. Ýzmir Büyükþehir Belediyesi ev sahipliðinde düzenlenen "Yerel Yönetimler Dünya Teþkilatý Kültür Zirvesi"nin gala gecesinde, "semazen" temasýyla üzeri çýplak dansçýnýn gösterisi vardý.
CHP ile diðer muhalefet partilerinin zihniyeti, dünya görüþü birbirine tamamen zýt.
Hele PKK'nýn siyasî partisi HDP ile devlet, millet, vatan, bayrak deðerlerinde bir ve beraber deðiller.
Ýttifaklarýnýn adý Millet Ýttifaký ama HDP millet demiyor, "halklar" diyor...
Bugüne kadar Kýlýçdaroðlu, Akþener, Karamollaoðlu, Davutoðlu, Babacan bu "halklar" dayatmasýna tek kelime etmedi.
Tek ortak noktalarý Erdoðan düþmanlýðý.
Deðilse 30 Aðustos zaferinin, Ýzmir'in kurtuluþunun valsla kutlanmasý nasýl izah edilebilir?
Aralarýndaki bu derin çatlak, Cumhurbaþkanlýðý seçimine doðru pek çok siyasî çatlaðý da beraberinde getirecek.