Muhalefet sanki perperiþan durumda deðilmiþ de sahte ses kasetleri ile Kýlýçdaroðlu zor duruda býrakýlacakmýþ gibi hava estirildi.
Bu sahte ses kaseti meselesini de bizzat Kýlýçdaroðlu kendisi çýkardý. 6'lý masanýn bütün elemanlarý, CHP goygoycusu TV kanallarý, yazarlar öyle bir paniklediler ki herkes; "Sahte olsa niye böyle paniklesinler" diye düþündü.
Gizli kayýtlar, videolar, kumpaslar FETÖ'nün ahlâksýzlýklarýdýr.
Kaset komplolarýnýn nasýl kurulduðu yargýlamalar sýrasýnda ortaya çýktý.
Emniyet içinde özellikle istihbarat bölümü ele geçirilmiþti.
FETÖ elebaþý Gülen Pensilvanya'dan liste gönderiyor. Yargý içindeki hâkimler sahte isimlerle dinleme talimatlarý veriyor, polisler de telefon dinlemeleri ya da CIA teknolojisi ile uzaktan dinlemeler yapýyordu.
Bu dinlemelerden hareketle evlere, iþyerlerine, ekiplerce dinleme ve kayýt cihazlarý yerleþtiriliyordu. Sonra 15-20 kiþilik bir ekip (devletin polisleri) etrafta gözetleme yapýyor, videolar hazýrlanýyordu.
Hatýrlatayým, FETÖ'nün; siyasetçi, sanatçý, gazeteci ve iþ adamý birçok kiþiyi usulsüz dinledikleri gerekçesiyle yürütülen, "VIP dinleme" davasýnda 167 sanýk hakkýndaki hüküm, istinaf mahkemesince hukuka uygun bulundu. (27.07.2021)
FETÖ, baþta Baykal, siyasetçilere tuzak kurdu.
Fuat Avni ismi üzerinden bu komplolar, kumpaslar ortaya dökülüyor, Kýlýçdaroðlu da bunlarýn üstünde tepiniyordu. Öylesine ki, Meclis çatýsý altýnda bunlarý koz olarak kullanýyordu.
Kýlýçdaroðlu'nun bunlardan sonradan haberdar olduðu zannediliyordu.
Bakýnýz her þey bir tarafa, geçen haftaki bu sahte kayýt meselesinin en önemli ve en dehþetengiz sonucu þu oldu.
Meðer Kýlýçdaroðlu bunlardan haberdarmýþ...
Geçen hafta hem de televizyon canlý yayýnýnda, "17/25 Aralýk Süreci'nde de Erdoðan'a deep fake ile sahte ses kayýtlarý yaptýlar" dedi.
Yani FETÖ'nün AK Parti iktidarýna yönelik yürüttüðü 17-25 Aralýk Süreci'nin kumpas olduðunu kabul etti.
Hâlbuki bu süreçteki kayýtlarýn, doðru olduðunu savunmuþ, "Benim öyle bir ses kaydým çýkarsa CHP Genel Baþkanlýðýndan ayrýlýrým" demiþti.
Böyle bir itiraf, þimdi sözü edilen ve ortaya çýkmayan ses kayýtlarýndan daha önemli deðil mi?
Kýýçdaroðlu, FETÖ ile iþbirliðini, sahte kayýtlar üzerinden hukuk dýþý yollarla hükümeti devirmeye çalýþtýðýný itiraf ediyor.
Kýlýçdaroðlu; Parlamentoya, hükümete karþý suça iþtirak ettiðini itiraf ediyor.
17/25 Aralýk süreci, bir emniyet-yargý darbesiydi.
Kýlaçdaroðlu, bu darbenin siyasi ayaðý olduðunu da itiraf ediyor.
15 Mayýs'tan sonra kendisinden bunun hesabý yargýda mutlaka sorulmalýdýr.
15 Temmuz hain darbe teþebbüsüne, "kontrollü darbe" diyerek Fetullah Gülen'i deðil, Cumhurbaþkaný Erdoðan'ý suçlamasýnýn da hesabý sorulmadý.
Yine küresel proje elemaný olarak, PKK'nýn siyasî partisi HDP'ye Meclis'teki görüþmede hangi vaatlerde bulunduðunun, gizli pazarlýk yaparak neleri peþkeþ çektiðinin de hesabý sorulmalýdýr.
HDP, bu görüþmeden sonra; "Öcalan'a özgürlük", "Selahattin Demirtaþ'ý ve bütün terör mahkûmlarýný serbest býrakacaðýz, zindanlarýn kapýsýný kýracaðýz. Kürdistan'a özgürlük gelecek" diye devlet meydan okudu.
Bunlarýn hepsi sorgulanmalýdýr.
Seçimi kaybetme korkusu, baþta Kýlýçdaroðlu ve Akþener olmak üzere muhalefet bloðunu iliklerine kadar titretiyor.
Meydanlarýn dili, 14 Mayýs akþamý hüsrana uðrayacaklarýný anlatýyor.
Akþener'i de göreceðiz. Þehit yakýnýna küfreden bir ahlâksýzý birinci sýradan aday yapmanýn bedelini bu millet Akþener'e ödetecektir.
O ahlâksýz, dokunulmazlýðý kalktýðýnda o küfrün hesabýný da yargýya mutlaka verecektir.
15 Mayýs sabahý her þey yeni baþlayacak...