Erdoğan nefreti ile Altı Ok'a mühür bastıranlar…

Deva, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti, seçime Cumhuriyet Halk Partisi listesinden girme kararı aldı.

Nereden nereye?

Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan, partilerini kurduklarında, tek başlarına iktidar rüyaları görüyordu. Erdoğan yanlış yapıyordu ve onlar doğrusunu yapacak, memleketi kurtaracaklardı...

Vefasızlık ve kibirleriyle hayal dünyasında geziniyorlardı.

Karamollaoğlu, Haziran 2021'de CHP'nin kanalı Halk TV'de, "Babacan, Davutoğlu ve Gül'ün AK Parti'den yüzde 20-30 koparmasını bekliyorduk, olmadı" dedi.

Karamollaoğlu ağzından kaçırmıştı. Davutoğlu ve Babacan, Türkiye için dertleniyor değillerdi. Dertleri AK Parti'den oy tırtıklamaktı.

Niyet halis olmayınca debelenmeye başladılar.

6'lı masada haftalarca bir araya geldiler. Gören de; Türkiye için proje üretiyor, güçlendirilmiş parlamenter sistem için planlar, hazırlıklar yapıyorlar zannederdi.

Sonra Akşener, zillete düşürülerek, aşağılanarak masadan gönderildi, tekrar süklüm püklüm büklüm döndürülünce tezgâhı ancak fark etti. Kumar masası, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını tasdik için noter masasıydı.

Biden projesi sırıttı, ama CHP'ye koltuk değneği olan beşli artık geri dönülmez yoldaydı.

Onurların çiğnenmesi, istiskal edilmeleri, namus ve şeref sözlerinin yenilmesi, hakaretler toz dumanında bir de ihanetin sarmalına düştüler. PKK'nın partisine kapalı kapılar arkasında Öcalan'a özgürlük, sınır ötesine operasyonlara sona erdirme vaatleri verildi.

Milletimizin sinir uçlarına basılıyordu.

Akşener, Davutoğlu, Karamollaoğlu, Babacan ve Uysal'ın, millet düşmanlarının safında sırıttığı bir ortamda, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Kılıçdaroğlu'nun yüzüne 14 Mayıs'ın anlamını haykırdı:

"14 Mayıs seçimlerini bir önceki seçimlerden ayıran en önemli özellik, küresel emperyalist yapılarla, kadim Türk Devleti arasında seçim olmasıdır. Cumhuriyetimizin 100 yıllık geçmişiyle hesaplaşma hayalleri kuranlara DSP, Türk milletinin hassasiyetiyle gerekli karşılığı her zaman vermiştir. Bundan sonra da vermeye devam edecektir."

CHP listelerinden seçime girecek 4 partinin böyle bir hassasiyeti olsaydı, CHP iktidarı için koltuk değneği olma zilletine katlanmazlardı...

4 partinin büyük laflarla ortaya çıkıp, sonunda CHP listelerinden milletvekili olmayı kabullenmeleri, ne ibretlik bir derstir.

O Davutoğlu.... AK Parti'nin genel başkanı olarak başbakanlık yapan, "Ömrüm CHP ile mücadele ile geçti" diyen Davutoğlu, CHP listelerine tav oluyor... Ne hazin bir son.

O Karamollaoğlu... Milli Görüş çizgisini temsil iddiasında olan güya bilge lider. Rahmetli Erbakan'ın cezaevinde kalması için imza veren CHP'nin himmetine muhtaç olmak...

O Babacan... Bir yıl önce (27 Nisan 2022) "Bizim kendimize güvenimiz tam. Demokrasi ve Atılım Partisi önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararı almıştır." diye atıp tutuyordu.

Neymiş kendi şanı? CHP listelerine tav olmakmış...

Siyasette ilkesizliğin, sözünü çiğnemenin, kibir ve vefasızlığın çirkefliğinin en kötü örneklerinden biri ile karşı karşıyayız.

Şu işe bakın.

Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu, Uysal, kendilerine ümit bağlayan insanlara; adaylarımız CHP listelerinden seçime giriyor. Oy pusulasında Altı Ok'a mühür basacaksınız diyorlar.

Sırf Erdoğan düşmanlığı yüzünden bu genel başkanların ardına düşen insanlar... Oy pusulasında Altı Ok'a mührü basabilecekler mi? Elleri titremeden, vicdanları sızlamadan, "çıktığımız yolda gele gele Altı Ok'a mühür basmak, CHP'ye koltuk değneği olmak varmış" diyebilecekler mi?