Satranç

Hesap ister.

Zekâ ister.

Öngörü ister.

Öyle her önüne gelenin oynayacağı bir oyun değildir satranç.

Üstelik bu oyun sadece iki kişi arasında da oynanmaz.

Esasen bu oyun insanlar arasında nadiren, büyük devletler arasında her daim oynanır.

Bu anlamda Türkiye, günümüz dünyasında bu oyunu her daim oynayan nadir ülkelerden biridir.

Üstelik 15 Temmuz sonrası bu oyunu tek masa da değil birden fazla masa da oynuyor.

Bu amansız mücadelede Türkiye kimi masa da oyun kuruyor, kimi masada ise oyun bozuyor.

Alkışlar Anavatana...

Hakkını vermek lazım ulu devlet bu oyunu farklı masalarda farklı rakiplerle hiçbirinin kuyruğunu birbirine değirmeden mükemmel oynuyor.

Masa nerelerde mi kurulu?

Afrika...

Kafkasya...

Orta doğu...

İskandinavya...

Akdeniz...

Avrupa...

Amerika...

Kısacası her yerde.

İstikamet Madrid...

Son günlerde en çok tartışılan masa şüphesiz İskandinavya'da kurulan masa oldu.

Zira İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliği üzerinden yürütülen tartışma ilginç noktalara geldi.

NATO'ya girmek isteyen İsveç'in Türkiye'deki bütün terör örgütlerine destek veren ve bu konuda Amerika'yla yarışan bir ülke olduğu herkesin bildiği bir gerçek.

Kadere bakın ki o İsveç bugün NATO'ya girebilmek için Türkiye'nin oyuna muhtaç hale geldi.

Türkiye de haklı olarak ortada böyle bir garabet varken talepleri karşılanmadan ve üyeliklere destek vermeyeceğini açıkladı.

Bunun üzerine üç ülke sorunlara çözüm bulmak amacıyla 2022 yılında Madrid'de bir araya geldiler.

Yapılan anlaşma sonucu atılacak adımlar belirlendi ve taraflar arasında 10 maddelik üçlü muhtıra imzalandı.

Bu muhtıraya göre İsveç özet olarak;

- Terör örgütü yandaşlarını iade edecek,

- FETÖ'yü terör örgütü olarak tanıyacak,

- Terör örgütlerinin İsveç'teki finans kaynaklarını kesecek,

- Savunma sanayi firmalarına yönelik ambargoyu kaldıracaktı.

Kafalar Karıştı...

O günden bugüne İsveç ile Türkiye arasında bu konularla ilgili birçok olay yaşandı.

İnişli çıkışlı bu sürecin sonunda Türkiye geçtiğimiz gün İsveç'in NATO'ya üyeliğini onayladı.

Tartışmalar da burada başladı.

Muhalif ya da taraftar birçok insanımız herhangi bir kazanım elde etmeden neden bu onayı verdik diye sorgulamaya başladı.

İşte bu tartışmalara faydası olacağını düşündüğüm bir konuyu burada açmak istiyorum.

İsveç Ambargosu...

İsveç Amerika'dan aldığı akılla 2019'dan bugüne Türk Savunma Sanayine birtakım yaptırımlar ve ambargo uyguluyordu.

Türkiye bu imza sürecinde eline geçen fırsatı doğru kullanmak adına İsveç'ten ambargoyu kaldırmasını talep etti.

NATO açmazına düşen İsveç geçtiğimiz eylül ayında ambargoyu kaldırdı.

Bu gelişme üzerine savunma sanayi şirketlerimiz aylardır alamadıkları ürünleri İsveç'ten temin etmeye başladılar.

Bu savunma sanayideki önemli projelerin önemli bir engeli aşması demek.

Bu engeli aşmak için İsveç'in NATO'ya girmesini sağlayacak imza atılır mı?

Bence atılır.

Sizce?

Ardından Amerika'nın Türkiye'ye F-16 ve modernizasyon kitlerinin satılmasına onay vermesi işin bonusu olur mu?

Bence olur.

Sizce?

Gelin meseleye bir de bu gözle bakın, bir sonraki satranç hamlenizi bu akılla planlayın.