Seçim 14 Mayýs'ta. Gel bakalým 6'lý masanýn adayý

Cumhurbaþkaný Erdoðan, muhalefetin deprem felâketini fýrsat görerek baþlattýðý "seçimler ertelenemez" korosuna cevabý dün verdi:

"Þunu iyi bilin ki bu millet, inþallah vakti geliyor, 14 Mayýs'ta gereðini yapacaktýr. Asla bu tür kurusýký atanlara da prim vermeyecektir."

Muhalefet, depremin sebep olduðu büyük yýkýmýn, acýlarýn üzerinden siyasî çýkar hesabý yaptý.

Önce "devlet yok" dediler. Sonra "Asker nerede?" diye tutturdular. Devlet millet ele ele verince kötü oldular. Kýzýlay'ý dillerine doladýlar. En büyük algý operasyonunu ise yalanlarla yaptýlar. Yabancý istihbarat merkezlerinin güdümündeki sosyal medya hesaplarýndan, PKK'lýlar, FETÖ'cüler, hatta bir deprem uzmaný profesör bile halký galeyana getirecek, infiale sebep olacak binlerce yalan uydurdular.

Bir iç savaþ ortamýna doðru kaos zemini hazýrlama peþine düþtüler.

Ýþte tam da bu atmosferde, artýk hükümetin kendini toparlayamayacaðýný düþünerek "seçimler ertelenemez" kampanyasý baþlattýlar.

"Devletin ve hükümetin de yýkýntýlar altýnda kalmasýný ellerini ovuþturarak beklediler."

Statlara kadar indiler, "Hükümet istifa" provokasyonlarý devreye girdi.

Depremin yaralarýný sarmakla meþgul Cumhurbaþkanlýðý hükümeti, baþta Sayýn Erdoðan, Bahçeli, Destici sahada halkla beraberken bu yaygaraya dönüp bakmadýlar.

Aslýnda Erdoðan, seçimlerin erteleneceði imasýnda bile bulunmadý.

Ama 6'lý masadakiler, "Erdoðan sindi, seçimleri erteleyecek" algýsý için çýrpýnýp durdular.

Ýþte Erdoðan'ýn dün seçimlerin 14 Mayýs'ta yapýlacaðýný açýklamasý, tabir caizse 6'lý masadakileri þapa oturttu.

Düþününün yumurta kapýya geldi, 6'lý masanýn hâlâ bir adayý yok.

"Geri zekâlýlýk" ithamýndan sonra Kýlýçdaroðlu, peþ peþe Akþener ve Davutoðlu'nu evlerinde ziyaret etti. 3'er saatlik görüþmeler yaptýlar.

Bu görüþmelerde ne pazarlýklar yapýldý, kokusu sonra çýkar. (Bunlarýnki, Ecevit'in Güneþ Motel milletvekili pazarlýklarýný bile geçti...)

6'mlý masa, Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn dünkü 14 Mayýs ilânýndan sonra telâþ içinde.

Doluya koyuyorlar almýyor, boþa koyuyorlar dolmuyor...

Birbirlerine güvensizliklerinden ne yapacaklarýný kestirmek çok zor.

En iyisi bugünkü sonucu görüp deðerlendirmemizi ona göre yapalým.

Asma kesme tehditleri baþladý

Cumhuriyet Gazetesi yazarý Ataol Behramoðlu, dün sosyal medya hesabýndan "Bir gün bir devlet baþkaný 'Devlet benim' demiþti. Kafasý kesildi. Kendini devlet sananlardan Hitler, sýðýnaðýnda kendini sokan akrep gibi can verdi. Mussolini ters asýldý." diye yazdý.

Seçimlerde Erdoðan'ý, Cumhur Ýttifakýný yenemeyeceklerini anladýkça zývanadan çýkýyorlar.

Bugüne kadar Menderes'in idamýný çok gündeme getirdiler.

Bu zihniyet, kendilerini Cumhuriyet'in sahibi zanneden kibirli, ukala, faþist zihniyettir.

Ýslam'a düþmandýrlar.

Mütedeyyin Müslümanlara düþmandýrlar.

Erdoðan'a düþmanlýklarý da onun Müslümanlýðýndan ileri geliyor.

Ayasofya'nýn yeniden Fethin Sembolü cami olarak aslýna döndürülmesi Erdoðan'a düþmanlýklarý için yeterdir... Ýmam hatipler ve baþörtüsü zulmünü bitirmiþ olmasý bunlarý delirtiyor.

Bugüne kadar demokrasiye hiç güvenmediler.

Asker içindeki cunta heveslilerini devreye ABD'nin talimatý ile bunlar soktu.

Kendilerini herkesten üstün gören cuntacýlarý kullanmak kolaydý. Ýhtiraslarý, apoletlerini aþmýþtý.

FETÖ elebaþý Fetullah Gülen de darbe için cuntacýlar gibi müsaitti.

O da kendini insanlardan üstün görüyor, her þeyin en doðrusunu bildiðine inanýyor, "beklenen salih zat" olduðunu, beynine çip taktýðý bendeleri vasýtasýyla yayýyordu.

Onun darbe teþebbüsü de milletin göðsünde söndürüldü.

Demokrasi düþmaný faþistler, yine asma kesme nöbetlerine tutuldular.

Yaptýklarý hiç de hayra alamet deðil...