Selçuk Bayraktar'la uğraşan CHP bitmiştir…


CHP’nin, saldırılarına bir yenisi daha eklendi. Bu defa hedefte Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar var.

Bayraktar, bir çirkeflik ve ahlâksızlıkla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı olduğu hatırlatılarak hedefte.

Tıpkı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un birden hedefe konması gibi Selçuk Bayraktar da aniden hedef tahtası yapılıverdi.

CHP’nin algı operasyonu, yeni mevziler açılarak devam ediyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, T3 Vakfının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile işbirliğini, (dikkat ediniz CHP’li Ekrem İmamoğlu ile işbirliğini) sanki yepyeni bir skandal ortaya çıkarılmış gibi gündeme getirdi.

İfadesi de şöyle:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar'ın mütevelli heyeti başkanı olduğu T3 Vakfına İBB’den 41.1 trilyon lira destek verilmiş.”

Tabii Selçuk Bayraktar bu iddiayı anında “YA-LAN” diyerek Veli Ağbaba’nın yüzüne vurdu.

Vurdu da ortada bir gariplik var.

CHP Genel Başkan Yardımcısı, CHP’li Ekrem İmamoğlu’nu suçluyor.

Olacak şey değil.

Üstelik ortada bir hukuksuzluk da yok.

Selçuk Bayraktar yaptığı açıklamada soruyor:

"Kimseden bir kuruş bağış, 1 metrekare yer, devir veya tahsis almadık. Bilakis ortak hizmetlere emek ve maddi destek verdik, vermeye devam ediyoruz. İBB'de 11 aydır partinizin (CHP’nin) belediye başkanı var. Deneyap'lar halen İBB'nin 11 kültür merkezinde açık. Bize aktarılan tek kuruş varsa, hukuksuzluk varsa neden hâlâ kapatmadınız?”

Bu durumda Bayraktar’dan sonra konuşması gereken ikinci kişi kim; Ekrem İmamoğlu...

Nitekim Selçuk Bayraktan hemen E. İmamoğlu’na sesleniyor: “Sayın Ekrem İmamoğlu, bu şahsın ahlâksız iftiralarını tekzip etmeyecekseniz, biz T3 Vakfı olarak iş birliği protokolünü tek taraflı feshedeceğiz. Ücretsiz mekân sağlamaya hazır binlerce gönüllümüz var…”

Ekrem İmamoğlu’ndan tek kelime cevap yok. Utanç verici bir durum.

“Yaptığımız işte yanlışlık, hukuksuzluk yok” dese, CHP Genel Merkezi’ni karşısına alacak. Yani Kılıçdaroğlu’nu.

Yutkunarak, ciddiyetsizliği göze alarak, itibarsızlığı sineye çekerek susuyor. Kim susuyor? “Ben 16 milyon İstanbullunun belediye başkanıyım” diye caka satan İmamoğlu susuyor. Ayıp oluyor ama…

İstanbul’un belediye başkanı, bir iftira karşısında birlikte çalıştığı insanı yalnız bırakıyor. Kalleşlik değil de nedir bu?

Selçuk Bayraktar, Ahmet Hakan’ın CNN Türk’teki Tarafsız Bölge programında İBB ile olan sözleşmelerini feshedeceklerini açıkladı.

Biz Selçuk Bayraktar ismini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı olmanın ötesinde, PKK’nın belini kıran, devletimizin bölücü terör örgütü ile mücadelesinde yeni ve başarılı bir sayfa açan İHA ve SİHA’ların üretiminden biliyoruz. Bu sempatik, şu anda gençlerin idolü haline gelen delikanlı, damat olmadan önce de yüreğini, beynini Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi için ortaya koymuş bir kahraman.

Bakınız Ahmet Hakan’ın programında ne söyledi:

“Biz hayatımızı koymuşuz, vakfetmişiz adeta İHA, SİHA için. Benim 4 senem Güneydoğu’da geçti, 40 metrekare bir odada 10 sene yaşadım. En son damat olduktan sonra Zeytindalı Harekâtında hangarda 4 ay yattım. Kabinde, konteynırda… Uçağın başından 100 metre uzaklaşmadım.”

CHP’yi rahatsız eden, PKK ile mücadelede bu genç insanların milli duruşları, vatansever gayretleridir.

Darbe ima ve tehditleri ile beraber CHP, ahlâksız saldırı ve çirkef karalamalarla, bir kaos ortamı için kirli siyaset yapıyor.

Bir daha diyelim; rüzgâr eken, fırtına biçer…