Ýbrahim Güneþ
Ýbrahim Güneþ
Tüm Yazýlarý

Siyonizmin dijital silahlarý

Instagram'a Türkiye'de kýsýtlama getirildi.

Sanki ekmeði suyu kesilmiþ gibi isyan edenler oldu.

Hadi buradan para kazananlarý bir kenara býrakalým.

Sonuçta ekonomik bir getirisi var.

Ya sürekli olarak beðeni peþinde koþan,

sanal bir dünyada yaþayanlar ne olacak?

Önce kýsýtlama kararýný konuþalým.

Siyonizmin dijital silahlarýndan biri olan Instagram uyuþturucu reklamýna dahi sansür getirmezken, 7 Ekim'den bu yana Ýsrail aleyhine olan her konuda kýsýtlama, sansür uyguluyor.

Meta þirketi neredeyse tekel haline geldiði sosyal medya platformlarý ile direniþ ve boykot ruhunu boðmaya çalýþýyor. En son Haniye suikastý sonrasýnda devlet büyüklerinin taziye mesajlarýný dahi kýsýtlayacak kadar pervasýzlaþtý.

Türkiye de tepki olarak eriþim kýsýtlamasý getirdi.

Özellikle gençlerden x üzerinden peþ peþe tepki mesajlarý geldi.

Yani pek çok kiþinin Instagram'daki sansür, Facebook'taki kuþatma, Whatsapp'taki izlenme, kaydedilme, takip edilme umurunda bile deðil.

Hatta bizi bu duruma gönüllü hale getirdiler.

Umursamýyoruz yani Siyonizmin tam istediði kývama geliyoruz.

Oysa bu uygulamalar her anýmýzý kaydediyor, görüntümüzü, sesimizi, fotoðraflarýmýzý, videolarýmýzý alýyor, analiz ediyor. Attýðýmýz her adýmý, aldýðýmýz nefesi dahi takip eder hale gelmiþ durumdalar. Özel hayatýmýzýn her anýný biliyorlar. Ellerinde nasýl görüntülerimiz olduðunu bilmiyoruz. Bu yüzden bu uygulamalar beraberinde ciddi istihbarat ve güvenlik açýklarý getiriyor.

Ancak burada benim dikkat çekmek istediðim asýl mesele bu uygulamalar gençlerimizin zihinlerini de uyuþturuyor.

YKS'deki þampiyon öðrencilerin "Tuþlu telefona döndüm, kazandým" açýklamalarý bu yüzden dikkat çekici...

Areda Survey'in son yaptýðý araþtýrma aslýnda alarm zillerini de çalýyor.

Çünkü, Türk halkýnýn yüzde 72,4'ü, gençlerin siyasete ve Türkiye'de olup bitene karþý kayýtsýz olduðunu düþünüyor! Üstelik gençler de bu görüþü destekliyor. 18-34 yaþ aralýðýndaki gençlerin yüzde 76'sý ülke sorunlarýna duyarsýz olduðunu kabul ediyor. Ne diyelim, siyonizm, apolitik, hedonist ve faydacý bir gençlik hedefine doðru adým adým ilerliyor. Bize de ancak tarihe not düþmek kalýyor.

Bu arada dijital dünya demiþken, haberciler de ciddi bir anlamda sýnavdan geçiyor. Çünkü çeþitli haber siteleri de haber deðil týklanma peþinde koþuyor. Bu yüzden eski görüntüler, manipülatif içerikler ya da istemeden de olsa yalan haberler paylaþan sitelerin sayýsý artýyor. Burada asýl üzücü olan bu haber siteleri sebebiyle haberciliðe duyulan güvenin de erozyona uðruyor olmasý...

ÝMAMOÐLU "I AM OKEY" DEYÝNCE

Ýsrail Dýþiþleri Bakaný Katz, Erdoðan'ý hedef alan "alev alev yanan Erdoðan, Türkiye ve bayrak" temalý bir resim paylaþtý. Mesajýnda Erdoðan'ý kendince diktatör ilan etti. Ve Ýmamoðlu'nu etiketleyerek, "Her þey çok güzel olacak" mesajý verdi...

Ýmamoðlu, "Beni neden etiketledi anlamadým" dedi.

Acaba neden?

Ýmamoðlu'nun ABD Elçisi karþýsýndaki "I am okey" mesajý Ýsrail ve Siyonizmi cesaretlendirmiþ olabilir mi?

Zira ABD Elçisi karþýsýnda iki büklüm "Ben hazýrým" mesajý veren

Ýmamoðlu'nun iliþki trafiði ve temaslarý Tel Aviv'de iþte

"Bizim çocuk bu" algýsýna sebep olmuþ olabilir mi?

Zira Ýmamoðlu'na mavi boncuk verip, Erdoðan'a nefret içerikli ifadelerle saldýrmalarýnýn bir sebebi olmalý...

Erdoðan, "Biz Ýstiklâl Marþý bile 'Korkma' diyerek baþlayan bir milletiz. Klavye soytarýlarýnýn hadsiz mesajlarý bizi korkutmaz, bizi ürkütmez, bizi sindirmez, inandýðýmýz yolda yürümekten bizi asla vazgeçirmez" diyen bir lider.

Ýþte bu duruþ Ýsrail'in kimyasýný bozuyor...

Zira onlar Orta Doðu'da "Ensesine vur, lokmasýný al" liderlere alýþkýn.

Netanyahu'nun "Arap liderlere koltuðunuzu korumak istiyorsanýz çenenizi kapalý tutun" çýkýþýný unutmayýn.

Siyonizm her daim kendisine hizmet edecek kuklalar peþinde.

Bu yüzden de Erdoðan'ý "Sonun Saddam gibi olacak" diye tehdit ediyorlar. Ýsrail Dýþiþleri bakaný Katz'ýn alev alev yanan Türkiye resmi paylaþýp, Erdoðan'ý diktatörlükle suçlamasýnýn tek sebebi de bu aslýnda...

Erdoðan'ýn "Kýbrýs Davasý"na sahip çýkmasý, Karabað'ýn iþgalden kurtarýlmasý için Azerbaycanlý kardeþlerimizle yan yana durmasý...

Libya'da, Somali'de, Nijer'de, Mali'de bayrak göstermesi,

Katar'daki darbeye, ambargoya karþý net duruþu, Siyonizmi ve küresel düzeni çýldýrtýyor...

Bu yüzden Ýmamoðlu'nu Erdoðan'ýn yerine geçirebileceklerini düþünüyorlar...

Ýsrail Dýþiþleri Bakaný Katz'ýn "Her þey çok güzel olacak" deyip, "Umudumuz Ýmamoðlu" mesajý paylaþmasýnýn sebebi de bu...

Hatýrlayýn Ýsrail, yerel seçim sonrasýnda da Ýmamoðlu ve CHP için benzer mesajlar paylaþmýþtý.

Þimdi hakkýný yemeyelim daha önce suskundu belki ama Ýmamoðlu da bu kez "Her þey çok güzel olacak. Filistin özgür olduðunda" diye Katz'a cevap verdi.

Ancak ne kadar samimi henüz net olarak belli deðil.

Zira lideri Özgür Özel gibi Ýmamoðlu da "Hamas terör örgütü" diyenlerin safýnda.

Hamas'a terör örgütü diyen Ýmamoðlu,

Instagram'a yönelik kýsýtlamada Türkiye'ye sansür uygulayan Siyonizmin dijital silahý meta þirketi ile saf tuttu...

Instagram'a arkadan dolaþarak girdi ve "Güçsüz yöneticilerin baþvurduðu bir usüldür. Bu böyle olmaz. Meseleleri böyle yasaklayarak çözemezsiniz" diye mesaj paylaþtý.

Üstelik Ýmamoðlu, bu açýklamasýnda hükümeti taþlarken,

Instagram'a yani meta þirketine "Türkiye'nin yasalarýna uy, Hamas sansürüne son ver" diye tek bir kelime dahi etmedi. Ve belli ki kendisinin de sosyal medya hesabýndan binlerce muhalif hesabý engellediðini de unuttu. Ayný gün, CHP'nin sosyal medya hesabýndan da AK Parti logosuyla birlikte "22 yýllýk hikayenin sonu geliyor" mesajý verildi. Burada þunu net olarak söyleyeyim. Bu hikayenin sonu gelirse CHP kazandýðý için deðil, Cumhur Ýttifaký kaybettiði için olacaktýr. Zira, "Hamas Kuvayimilliye'dir" diyenlerle "Hamas terör örgütü" diyenlerin mücadelesinde her zaman olduðu gibi takdir milletin olacak elbette.

Ama unutmayýn Filistin'i savunmak ayný zamanda Anadolu'yu savunmaktýr. Zira bugün bizim evlatlarýmýz ABD-Ýsrail piyonu olan PKK/YPG ile mücadele ederken, torunlarýmýz da gün gelip doðrudan Ýsrail ile savaþmak zorunda kalabilir. Çünkü Ýsrail, Türkiye'nin topraklarýnda gözü olduðunu artýk açýk açýk ilan ediyor. Zira zafer sarhoþluðu içinde kendisini engelleyebilecek hiçbir güç olmadýðýný düþünüyor. Yani sözün özü Filistin'i haritadan silmesi durumunda Ýsrail'in yeni rotasýnýn Türkiye istikameti olacaðý artýk çok net görülüyor.

Bu arada küçük bir not... Dikey kalkýþ özelliðine sahip olan Bayraktar DÝHA 41'inci testinden de baþarýyla geçti. Ne diyelim 41 kere maþallah... Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu'nun sözleri durumu özetliyor. "Türkiye sessiz bir devrim gerçekleþtiriyor çoðumuz farkýnda deðiliz. 500 yýl önce biz Fatih'in toplarýyla savaþ konseptini deðiþtirdik. Þu anda da SÝHA'larla Türkiye savaþ konseptini deðiþtiriyor ve yeni bir çað baþlatýyor. Ben bunu gözlerimle görmekten çok mutluyum."

Yani Türkiye üstüne hesap yapanlarý gelecekleri varsa görecekleri de var.

PAPATYA FALI GÝBÝ...

Haniye suikastý sonrasý intikam yeminleri eden Tahran yönetimi, Ýsrail'i gerçekten vuracak mý? Zira herkes papatya falý gibi "Vuracak, vurmayacak" diye durumu deðerlendiriyor. Net olarak þunu söylemek lazým, ortada bir psikolojik harp ve gayrinizami çarpýþma olduðu kesin.

Ancak Tel Aviv her daim Tahran'ýn canýný çok acýtacak sert hamleler yaparken, Tahran boþ arsalara havai fiþek atar gibi karþýlýk veriyor.

Bu durum Tahran'ýn vekil güçleri arasýnda da bir hayal kýrýklýðýna sebep oluyor. O cephede "Baþkentinde Hamas lideri Haniye'yi koruyamayan Tahran bizi nasýl koruyacak? Ýsrail'e tek bir fiske vuramayan Ýran nasýl bölgenin lideri olacak?" diye soranlarýn sayýsý artýyor olabilir.

Bu arada küçük bir not; DEAÞ nerede?

Ýsrail'i hedef alsýn diye yazmýyorum elbette ama DEAÞ'ýn sadece Müslümanlarýn canýný yakýyor olmasý sizce de biraz tuhaf deðil mi?

Zira terör örgütünün sözde liderleri sürekli olarak Ýslam adýna savaþtýklarý safsatasýný yayýyor. Yani "Kimin eli kimin cebinde" sorusunun cevabýný da varýn siz verin...

Kalýn saðlýcakla...