Sözde siyasetçi, sözde demokrat, sözde lider olabilirsiniz ama sözde Cumhurbaşkanı olamazsınız. Cumhurbaşkanı olmak halkın büyük desteğiyle seçim kazanmayı, anayasal ve yasal düzenin gereklerine uygun olarak bir görevi üstlenmeyi gerektirir. Yani her baba yiğidin harcı değildir.
Sözde’lik kavramı hiçbir açıdan Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a yakıştırılamaz. Bu sadece Cumhurbaşkanlığı görevi açısından değil liderliği, siyasetçiliği, demokratlığı açısından da böyledir.
Girdiği her seçimi kazanan parti başkanı mı sözde’dir, girdiği her seçimi kaybeden parti başkanı mı sözde’dir?
Gençlik kollarından itibaren tırnaklarıyla kazıyarak on milyonu aşkın üyesiyle büyük bir siyasi hareket kuran parti başkanı mı sözde’dir, kaset kumpasıyla göreve gelip oyunu bir milim artıramayan parti başkanı mı sözde’dir?
Bir çağrısıyla milyonları sokağa döküp ilk kez bir darbeyi önleyen lider mi sözde’dir, kendi partisine bile söz geçiremeyen lider mi sözde’dir?
Her türlü vesayet girişimine karşı demokratik duruş sergileyen lider mi sözde’dir, tankların arasından sıvışıp kaçan lider mi sözde’dir?
Belli makam ve görevler sözde’lik kaldırmaz. Aslanlar gibi çalışarak, çabalayarak, ter dökerek, milletin desteğini alarak elde edilir. Ama sözde lider olmak, sözde siyasetçi olmak, sözde demokrat olmak kolaydır.
İnsanların demokratlığını, siyasi başarısını, liderlik performansını ölçmek mümkündür.
Sözde demokrat darbeye tiyatro der.
Sözde demokrat kumpasla oturduğu koltuğu bırakmamak için tüm muhalifleri susturur, tasfiye eder.
Sözde demokrat milletin seçtiği Cumhurbaşkanı’nı hazmedemez, halkın iradesine hakaret eder.
Sözde siyasetçi teröriste terörist diyemez, terör eylemlerini kınayamaz.
Sözde siyasetçi karanlık mahfillerin, vesayet odaklarının, dağdaki terör baronlarının izin verdiği ölçüde hareket eder.
Sözde siyasetçi meşru seçimlerden değil gayrı meşru sokak olaylarından medet umar.
Sözde siyasetçi anayasal düzene, siyasal sisteme, kurumların meşruiyetine gölge düşürmeye çalışır.
Türkiye’de sözde demokratlardan da, sözde siyasetçilerden de çokça var.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın gerçek bir siyasetçi, hakiki bir lider, sağlam bir demokrat olduğu bütün siyasi hayatıyla ortadadır.
Halkın oylarıyla geldiği tüm makamları hak ettiği ve görevini layıkıyla yerine getirdiği de ortadadır.
Erdoğan için ‘sözdelik’ yakıştırması yapmak çok sakil, çok yakışıksız, çok boştur.
Sözde’lik hiçbir bedel ödemeyen, hiçbir mücadele ortaya koymayan, hiçbir başarı sergilemeyen, hiçbir yeri hak etmeyenler için geçerlidir.
Hak eden, hakkını veren, hakkını gözeten kişiler her şeye sonuna kadar layıktır.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın siyasi başarılarını yakalayamayanlar, onun siyasi seviyesine ulaşamayanlar tezyif ve tahkirle ‘aşağıya çekme’ çabası içine giriyorlar.
Kendilerini yukarıya yükseltemediklerinden onu aşağıya çekmeye çalışıyorlar.
Bu tür ‘değersizleştirme’ çabaları sadece yapanı değersizleştirir ve daha da aşağıya çeker.