Tasmalı köpeklerin havlaması boşuna

İsrail, İran, ABD ve Batı istihbarat örgütlerinin Türkiye'deki unsurları, halkımızın Filistin hassasiyeti üzerinden Türkiye'ye operasyon çekiyorlar. Bu operasyona, hükümete muhaliflik yapmak adına bazı siyasi parti liderleri de alet oluyor.

En son yaydıkları yalan ise, Türkiye'nin terör devleti İsrail'e ait savaş uçaklarına yakıt gönderdiği yalanı. Her ne kadar Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "İsrail'e satılan yakıt, İsrail'in turist getiren hava yolu şirketlerinin uçaklarına satılan yakıttır. Türkiye'ye geliyorlar, benzini dönüş için alıyorlar. Bu, Türkiye'nin ihracatı gibi yazılıyor." diye açıklama yapsa da yalan sosyal medyada yayılmış oldu. Baştan yapılması gereken açıklama sonda yapılınca operasyona açık hale geliniyor maalesef.

İstihbarat unsurları bir taşla birkaç kuş vurmak amacıyla yakıt yalanına Baykar şirketini de kattılar. Yaptıkları insansız hava araçlarıyla dünyadaki savaş konseptini değiştirdiğini dost düşman herkesin dile getirdiği Baykar'ın hedef alınması aslında şaşılacak bir durum değil. İstihbarat ve onlarla bağlantılı terör unsurları Baykar şirketini hedefe almayacak da hangi şirketi hedefe alacaklar? Baykar'ın onlarda açtığı yara çok derin ve ölümcül!

Baykar şirketine iftirayı atan şahsın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu adlı kişinin iletişim kampanyasında yer alan, PKK sempatizanı Evren Barış Yavuz olduğu tespit edildi. Bu alçakça iftiraya Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar'ın tepkisi sert oldu. Ekrem İmamoğlu adlı kişiye "Tasmalı köpeklerini saldırtmayı bırak" diye ihtar etti. Mâlûmunuz Ekrem adlı kişinin Bayraktar'a karşı husumeti geçmişe dayanıyor.

Haluk Bayraktar sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada iftirayı atanları mahkemeye vereceklerini yazdı: "Sosyal medyada Baykar ve yöneticileri aleyhine alçakça ve şerefsizce uçak yakıtı konusunda bir iftira kampanyası yürütülüyor. Baykar, Türkiye'den Gazze'ye en büyük insani yardımı gerçekleştirmiş bir firmadır. Firmamızın tek faaliyet alanı insansız hava aracı sistemleridir. Bu iftirayı yayanları mahkemeye verip takipçisi olacağım. Oluşacak tazminatlar da yine Gazze'ye yardım olarak aktarılacaktır."

Baykar'ın ürettiği insansız hava araçlarıyla Türkiye hem kendi hem de dost ülkelerin güvenliği sağladıkça Baykar'a saldırılar da artıyor. "Ne var canım aynısı markette de satılıyor" denilerek yapılan işi küçültmekten, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı olması hasebiyle şirketin beyni Selçuk Bayraktar'a yönelik alaycı tavırlara kadar Baykar sürekli saldırı altında. Aslında saldırı bir şirkete değil o şirketin bizlere sağladığı faydaya.

Baykar'ın ürettiği insansız hava araçlarıyla dünya çapında havada söz sahibi olan Türkiye'nin uluslararası arenada figüran değil yönetmen olması tabii ki emir eri olan Eski Türkiye'yi özleyenler için büyük handikap. Doğal olarak da Baykar hedefte.

Hangi siyasi görüşten olursa olsun Türk halkının Bayraktar ailesine desteği sonsuz. İstihbarat örgütleri Türkiye'deki unsurlarıyla saldırmaya devam edeceklerdir ama Türk halkı Bayraktar ailesine sahip çıktıkça bir netice almaları muhal. Bulundukları çöplükten havlayan tasmalıların sesleri 27 bin feetten duyulması imkânsız, daha çok havlamaları gerekiyor!